Ana SayfaGIŞTÎEDİTÖR / SOSYALİST MEZOPOTAMYA – SAYI:8

EDİTÖR / SOSYALİST MEZOPOTAMYA – SAYI:8

Yeniden merhaba!

Covit-19 nedeniyle zorunlu uzun bir ara verdik. Derginin matbaa baskısı ve dağıtımı doğrudan teması gerektirdiği için sağlık açısından riskliydi. Fakat koronavirüs yakın vadede gidici olmadığı anlaşılınca dergiyi çıkarmaya karar verdik.

Sekizinci sayımızda, Kürtçe ve Türkçe farklı konuları ele alan yazıların yanı sıra KKP Parti Meclisinin “Savaşa Karşı Barış ve Kapitalizme Karşı Sosyalizm Mücadelesini Yükseltelim” başlığı ile kamuoyuyla paylaşılmış çağrısı yer almaktadır. Kürdistan’ın merkezinde yer aldığı bölgede savaş tamtamlarının çalması KKP PM’nin “Savaşa Karşı Barış Mücadelesini Yükseltelim”  çağrısının ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Ege, Akdeniz, Basra Körfezi ve Kürdistan’dan Libya’ya vekalet savaşının doğrudan devletlerarası savaşa dönüşme tehlikesi her geçen gün büyüyor. Savaşı tetikleyen faktörlerden biride koronavirüs ile ekonomik krizin daha da ağırlaşmasıdır. Bu nedenle leş kargaları Libya ve Akdeniz vb. kara ve denizlerde enerji kaynakları üzerine birbirlerine meydan okuyan savaş naralar atıyorlar.

1 Eylül’de savaşa karşı barış mücadelesi yükseltme mücadelesini verirken, Kürt ulusal güçleri arasında ise iç barışı geliştirip güçlendirecek bir mücadeleyi hızla geliştirelim. Hem bölgesel düzeyde büyüyen savaş tehlikesine karşı hem daha da önemlisi Kürdistan’ı kuşatan ve Konfederal statüye dayalı iki parçadaki kazanımları ortadan kaldırmaya odaklı sömürgeci şer ittifakına karşı Kürt siyaseti arasında iç barış şiarını yükseltelim. Kürt halkının özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Özerk Rojava’nın fazlasıyla düşmanı varken, Kürt parti ve örgütlerinin şimdi kendi aralarında gerilimi düşüren diyalog ile sorunların çözümünü hedefleyen bir çabaya girmeleri tarihi önemdedir. Kürt partilerini, bu tarihi süreçte birbirlerinden tehdit algılamayı diyalogla aşarak, sömürgeci düşmanın ortak tehdidini algılamaya ve karşı ortak tutum almaya çağırıyoruz. Parti, örgüt, aydın, sanatçı herkesi bugün Kürtler arası diyalogla iç barışı güçlendiren adımlar atmaya çağırıyoruz. Ve diyoruz ki coğrafik olarak Kürdistan parçalarını birleştiren Şengal dağı siyasal diyalog ve iç barışında köprüsü olsun. Olması için çaba harcayalım.

Ekonomistler “Hiçbir kriz çaresiz değil ama an itibarıyla tünelin ucunda ışık göremiyoruz” diyorlar. “İstihdam oranının yüzde 40’a inmesi, ekonomik küçülmenin yüzde 9’u bulması, enflasyonun da yüzde 12’ye çıkması, dolar kurunun 8 TL’ye yükselmesi bizi şoke etmez. Daha kötüsü de olabilir” vb. derken felaket tellallığını değil “büyük çöküş”ten söz ediyorlar. Zaten tablo bu olduğu için halk ekonomiye ve iktidara güvensizlik olarak altına hücum ediyor. Kaldı ki ekonomistlerin uyarılarına gerek kalmadan sokak ile teması olan herkes ekonomik krizin sosyal sonuçlarını tırmanan işsizlikle, artan zamlarla, enflasyonla,  kapanan işletmelerle ve artan sosyal intiharlarla zaten görüyor. KKP Parti Meclisinin “Kapitalizme Karşı Sosyalizm Mücadelesini Yükseltelim” çağrısı burada anlam kazanıyor. Evet, girilen süreçte işçilerin, yoksulların, işsizlerin yaşamsal sorun ve talepleri üzerinden kapitalizme karşı mücadeleyi geliştirelim.

2020 Temmuz ayında en az 7’si çocuk 164 işçi iş kazalarında (iş cinayetlerinde) öldü! Bu bir iş cinayeti rekorudur ve en büyük sosyal terördür. AKP hükümeti, pandemi koşullarında bile sırf ekonomik kaygılarla işçilerin yaşamını tehdit eden çalışma politikalarında ısrar ediyor. Buna karşı sosyalist hareketin sonbaharda iktidar ve sermayenin politikalarına karşı mücadeleyi sokakta, işçi emekçilerle temasın her noktasında geliştirmeleri lazım.

Tam da İstanbul Sözleşmesi tartışılırken erkeklerin Temmuz ayında 36 kadını öldürmeleri yani daha imzanın geri çekilmesi tartışılırken bile bunun erkekleri nasıl cesaretlendirdiğini gösteriyor. Cumhur İttifakına çağrımız, İstanbul Sözleşmesini siyasi iktidar hesabınızın aracı haline getirmekten vazgeçin. Kaldı ki İstanbul Sözleşmesi mücadelesinde, kadınlar partiler üstü birleşerek şimdiden zaferini ilan etti ama halen son nokta konulmadı AKP sonbaharda fırsat kollayacak imzayı geri çekmek için. Bu nedenle mücadele sonuna kadar sürdürülmeli. Ve unutmayalım; kadına şiddete karşı çıkmak için demokrat-komünist-muhafazakâr-milliyetçi değil İNSAN OLMAK gerekiyor! Çünkü kadın İNSAN!

“Ortada seçim falan yok” demelerine bakmayın Cumhur İttifakı gerek iç siyasette ve ekonomik sosyal politikalarda gerekse Kürdistan’dan Libya’ya ve denizlerde izledikleri siyaset ve attıkları adımlar erken seçim odaklı. Ekonominin yakında tamamıyla raydan çıkacağı dolaysıyla bundan önce bir erken seçim hesapları gözüküyor. Ankara’da ittifak denklemleri üzerine yaşanan trafik ve Cumhur ile Millet İttifakının karşılıklı birbirlerinin bileşen ve etki alanlarını daraltma taktikleri de bunu gösteriyor!

Kuzey Kürdistan’da gerek bölgesel savaş riskine karşı ortak tutum almak, gerek iki Kürdistan parçasına yönelik saldırıları içeriden göğüslemek ve gerekse muhtemel bir erken seçime Kürdistani İttifak olarak girebilmek için ulusal birlik adımlarını hızlandırmalıyız.

Gelecek sayımızda buluşmak üzere.

Sosyalist Mezopotamya Sayı: 8

Tüm sayıların PDF formatları aşağıda

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 1 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 2 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 3 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 4 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 5 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 6 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 7 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

Sosyalist Mezopotamya / Sayı: 8 – Derginin PDF formatı için buraya tıklayın

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights