Yüz binlerce Asya ve Afrikalı savaştan kaçarak canını kurtarmak için yollara düşmüş. Her gün Akdeniz ve Ege sularında onlarca, bazen de yüzlerce çocuk ve kadın cesedi toplanıyor! Tam bir insanlık dramı, tam bir can pazarı telaşı yaşanıyor!
Öyle ki Akdeniz ve Ege denizlerinde günlük yaşanan göçmen facialarını yazmaya-lanetlemeye artık yetişemez olduk. Bizi bir yana bırakın işi gücü haber kovalamak olan haberciler bile hem yetiştiremiyorlar hem ayrıca minik Aylan Kurdi’nin, vicdanı olan herkesi sarsan cansız bedeniyle yüzleşince nasıl haberini yapabilirler ki!
Böylesine bir vahşet yaşanırken, tam anlamıyla yüz binlerce göçmen can havliyle kendini denizlere vururken, anne ve babaların en kıymetli varlıkları olan bebekleri, çocukları ellerinin arasından kayıp ölüme giderken, Macaristan’ın faşist, ırkçı Başbakanı Viktor Orban bakın ne diyor:
Hitlerin torunu edasıyla, “ülkesinin Avrupa’nın Hıristiyan köklerini tehdit eden sığınmacılarla istila edildiğini” söyleyecektir! Tam anlamıyla koyun can derdinde kasap et derdinde! Biriler “Avrupa’ya ayak bastık kurtulduk” diye sevinirken, Avrupalı ırkçı kafa ise, “Hıristiyan kökleri”nin geleceğinin derdinde! Hay sizin Hıristiyan kökleriniz batsın!
Hele ki Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, “Avrupa ideali dayanışma üzerine kurulmuştur. Şu anda gördüğümüz egoizm, AB’ye yönelik asıl tehdit bu” şeklinde akliselim bir açıklamayla göçmenlerle dayanışmayı geliştirmeye kapıyı aralayarak Avrupa egoizmini eleştirecekti!
Türkiye 2 milyona yakın göçmeni ağırlarken, küçük Güney Kürdistan bile 1 milyon 700 bin göçmenle ekmeğini-aşını paylaşırken, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, “üye ülkelerin en az 100 bin sığınmacıyı kıtaya yerleştirmek için alacakları mülteci sayısını büyük oranda artırması” gerektiğini ifade ediyor. Dikkat ettiniz mi? Koca AB’ye sadece 100 bin mülteci için hazır olun diyor başkan!
Küçücük federal Güney Kürdistan bile 1 milyon 700 bin kişiyi ağırlarken, “uygar” ve “çağdaş demokrasi” merkezi AB ancak 100 bin mülteciyi onu da konsey başkanının “mülteci sayısını büyük oranda artırın” uyarısıyla alabilecek!
İki ve üç yaşlarındaki çocukları Aylan Kurdi ve Galip Kurdi ile eşini göz göre göre ve “elleri arasında kayıp” ölüme veren Baba Abdullah Kurdi’nin; “Kanada’nın daveti var ama bu saatten sonra gitmek istemiyorum. Cenazeleri Şanlıurfa Suruç ilçesine oradan da Kobanê’ye götüreceğim. Ben de bundan sonra yaşamımı orada sürdüreceğim” tutumu… Irkçı faşist Orbanların suratına indirilmiş bir tokattır.
Avrupa ve dünya, vicdanları sızlatan Aylan Kurdi’nin fotoğrafına bakarak bir anlık üzülebilir. AB ve Amerika kıtası bir miktar mülteciyi yeni ve ucuz işgücü ihtiyacıyla kabul edebilir. Bunların hiçbiri çözüm getirmiyor. Kalıcı çözüm halkların kendi topraklarında kendi değerleriyle yaşamlarını sürdürmeleridir.
Asya ve Afrika’nın yoksulluğunun ve süren savaşlarının temelinde; emperyalist Batının yüzyıllardan beri bencil çıkarları için geliştirdiği müdahaleler yatmaktadır. Emperyalistler elini yakalarından çeksin eminim Asya ve Afrika halkları nefes alacaklardır! 03-09-2015