MÜLAKAT KEPAZELİĞİ

Divê hûn bixwînin

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız…

Kirletilen birçok kavram gibi cumhuriyet kavramı da kirletildi.

Cumhuriyet, hükümet ya da devlet başkanının halk tarafından seçilmesi, halkı halk yararına yönetmesidir.

Cumhuriyet, milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler içinde seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir.

Cumhuriyet rejiminde vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminat altına alır.

Tanımlar harika ötesi, gerçekler hüsran.

Yüzyıllık cumhuriyet egemenlerin, burjuvazinin, mutlu azınlığın, siyasilerin adeta çiftlikleri gibidir. Bu cumhuriyetin hiçbir yerinde halk yoktur olmamıştır da.

Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye “Ey oğul, insanı yaşat ki devlet yaşasın.” diye öğüt vermiş.

Bu söz cumhuriyet döneminde ise “Mutlu azınlığı yaşat ki iktidar yaşasın”a dönüşmüş.

Ne güzel bir dünya ne güzel bir ülke! Sözde herkesin eşit ve birinci sınıf vatandaş olduğu ülkede milletvekilinin oğlu – kızı milletvekili, bürokratın çocukları bürokrat, asker-polis çocukları asker-polis, çiftçinin çocuğu çiftçi, çobanın çocuğu çoban olacak.

Oysaki sözde cumhuriyet, vatandaşını ümmet ve tebaa olmaktan kurtarmıştı.

İlköğretimden, üniversiteye kadar bu masallarla büyütülen halkın çocukları üniversiteden mezun olup bunca haksızlıkla yüzleşince cumhuriyetin egemenlerin cumhuriyeti olduğunu kendileri için bir şey ifade etmediğini anladılar.

Güya kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyet, halkın çocuklarının hak ve özgürlüklerini elinden almış açlığa, sefalete mahkum etmişti.

Halkın çocuklarının yaşamış olduğu bunca olumsuzluğun sorumlusu kutsallaştırdığımız meclis ve oraya gönderilen vekiller, yerellerde ki seçilmiş ve atanmış olanlardır.

İktidar yandaşı mutlu azınlık ülkenin tüm nimetlerinden alabildiğince yararlanırken zor şartlar altında okuyan halkın çocuklarının kazanılmış hakları mülakat rezaletiyle ellerinden alınmaktadır.

Cumhuriyet tarihindeki hiçbir hükümet döneminde seçimler ve atamalar ehliyet ve liyakate göre değil torpil ve mülakatla devletin yönetimine getirilmişlerdir.

Başta “15 Temmuz darbe girişimi” ve diğer darbeler olmak üzere ülkedeki bunca olumsuzlukların sebebi bu ehliyetsiz ve liyakatsiz torpil, rüşvetle başa geçen yandaşlardır.

Ehliyetli, liyakat sahibi, vatanını seven darbe yapar mı?

Prof. Dr. İlber Ortaylı bir TV’ye verdiği mülakatta 2021 yılında en çok canımı sıkan olayın “Devlet teşkilatına alınan insanların, kötü kayırma yöntemleriyle alınması” olduğunu söylemiştir. Sayın profesörümüz 2021 öncesi yılları ya hatırlamıyor ya da hatırlamak istemiyor.

Cumhuriyet tarihi boyunca milyonlarca insan torpil, rüşvet, mülakat, haksız yere atamalar gibi kepazeliklerden dolayı sağlığından oldu, sürünerek yaşadı, canına kıydı, bir maraton olan yaşamı kahır çekerek bitirdi.

Eğitim-Sen “Atamalar mülakat ve torpile göre değil, liyakat esasına göre yapılmalı.” çağrısında bulundu. Yıllardır ülkede dönen onca oyunu, rüşveti, adam kayırmayı, mülakat kepazeliğini görmeyen meclis, dillendirmeyen medya, müdahale etmeyen hukuk, sessiz kalan muhalefet bugünkü mevcut tablodan sorumludur

Verified by MonsterInsights