Finlandiya Parlamentosu Sosyal Demokrat Milletvekili ve Parlamentodaki Kürt Dostluk Grubu Başkanı Johan Kvarnström, güvenlik ihtiyaçları nedeniyle daha büyük bir savunma blokuna üye olmak istediklerini, bu nedenle NATO’ya katılma kararı aldıklarını söyledi.
Endişelerini gidermek için Türkiye ile diyalog kurulması gerektiğini belirten Kvarnström, ancak NATO üyeliği pahasına ilke ve değerlerden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Kvarnström, Türkiye’nin “PKK ve Gülen Cemaatine üyelik” gerekçesi ile iadelerini istediği kişileri sınır dışı etmeyeceklerini belirtti.
Kürtlerle çok iyi ilişkiler içerisinde olduklarını anlatan Finlandiyalı vekil, “Kürtler hakkında çok şey öğrendim, her şeyi bilmiyorum ama en iyisini yapmaya çalışıyorum ki Kürtlerin dağlardan başka dostları da olsun” dedi.
Johan Kvarnström, Finlandiya Parlamentosu binası önünde Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularını yanıtladı.
Finlandiya’nın NATO üyeliği neden önemli?
Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde güvenlik durumu hızla değişti. Finlandiya bağımsızlığını korumak için bazı önlemler alması gerektiğini düşünüyor. Bunun için daha büyük bir savunma koalisyonunun parçası olmamız gerekiyor.
Şimdi Finlandiya Parlamentosu önünde bulunuyoruz. Parlamentoda yapılan oylamada 188 evet oyu ile NATO üyeliği başvurusu kabul edildi. Nasıl oldu bu?
Finlandiya’da, konu güvenlik meselesi olduğunda, karar alma konusunda fikir birliğine varma bakımından güçlü bir geçmişe ve kültüre sahibiz. Şimdi bu konuda güçlü bir fikir birliğine sahibiz. Bu ulaştığımız bir hedeftir. Bu konudaki sağlanan oybirliğinin de güvenliğimizin güçlü olmasına vesile olduğunu düşünüyoruz. Biz bölünmedik ve halkımız bu konuda hemfikir.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya’yı “teröre” destek vermekle suçluyor. Siz bu konuda ne diyorsunuz?
Bence bunlar Türkiye’nin yaptığı çok garip suçlamalardı. Bu bir yanlış anlaşılma mıydı, yoksa kendilerinin iç politikalarıyla mı ilgiliydi bilemiyorum. Çünkü terörü desteklemediğimizi herkesin bildiğini düşünüyorum. Buna ispat bile gerekmiyor.
Türkiye’nin PKK ve Gülen Cemaati taraftarlarını iadesi talebinin Finlandiya tarafından yerine getireceğine inanıyor musunuz? Finlandiya bunu yapacak mı?
NATO üyeliğine başvurduktan sonra bile değerlerimize ve ilkelerimize bağlı kalmak çok önemli. Değerlerimizi ve ilkelerimizi müzakere edemeyiz. Onlara bağlı kalmamız gerekiyor. NATO’nun kuruluş ilkelerinin de bu değerlerle uyuştuğunu düşünüyorum. Hayır, onları sınır dışı etmeyeceğiz. Hukuk sistemimiz buna izin vermiyor, bunu yapamayız.
Türkiye’nin endişelerini gidermek ve Türkiye’yi NATO üyeliğinizi desteklemesi konusunda ikna etmek için ne yapacaksınız?
Onlarla (Türkiye) diyalog kurmanın ve pozisyonumuzu açıklamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Finlandiya, İsveç ve diğer ülkeler arasındaki diyalog da önemlidir. NATO üyelerinin kendi aralarında toplanıp görüşmeleri de önemlidir.
Siz Parlamentoda Kürt Dostluk Grubu başkanısınız. Kürtlerle ilişkileriniz nasıl?
İyi ve yakın ilişkilere sahibiz. Kürtler hakkında çok şey öğrendim, her şeyi bilmiyorum ama en iyisini yapmaya çalışıyorum ki Kürtlerin dağlardan başka dostları da olsun. Burada parlamentoda Kürt halkıyla bir dostluk grubu oluşturduk. Bence bu çok önemli. Eskiden böyle bir şey yoktu ama şimdi var. İyi bir başlangıç yaptık, maalesef koronavirüsün yayılması nedeniyle çok fazla toplantı düzenleyemedik ama şimdi durum çok daha iyi ve faaliyetlere yeniden başlayacağız.
Sayın Kvarnström, Finlandiya ordusunun ne kadar güçlü olduğunu ve hangi senaryolara göre hazırlandığını anlatabilir misiniz?
Tarihsel nedenlerden dolayı çok güçlü bir savunmamız var. Çünkü daha önce de 1930’ların sonlarında, 1940’larda Rusya ile savaşlarımız oldu. O tarihten beri savunma güçlerimizin her zaman farkında olduk ve kendimizi farklı durumlara göre hazırladık. Geleneksel savaş veya yeni dijital savaş biçimleri ve siber saldırılar gibi. Savunmaya gerçekten çok önem veriyoruz.
NATO’ya üye olursanız Rusya’nın tepki vereceğini düşünüyor musunuz? Rusya’nın Ukrayna’da yaptığını size karşı da yapacağını düşünüyor musunuz?
Ne şimdi ne de yakın gelecekte hayır. Ama mesele şu ki, Putin iktidarda olduğu ve diğer ülkelerin bağımsızlığına, egemenliğine ve sınırlarına saygı duymadığı sürece Rusya’nın eylemleri tahmin edilemez. Bu nedenle, sadece mevcut tehditler için değil, uzun vadede çalışacak bir sisteme sahip olmalı ve hazırlıklı olmalıyız.
RUDAW
