Ana SayfaGIŞTÎDBB ŞOFÖRLERİ: “SORUNLARIMIZ AĞIRLAŞIYOR”!

DBB ŞOFÖRLERİ: “SORUNLARIMIZ AĞIRLAŞIYOR”!

Rojnameya Newroz Gazetesi olarak; Kayımla yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde MED A.Ş adında belediyeye ait taşeron firmanın işçileri olarak çalışan 600 şoförün ağır ekonomik, sosyal sorunlarını sizlere taşımak istedik. İşsiz olmak büyük sosyal yıkım ama çalışıp geçinememek de işçinin her gün sorunların altında ezilmesine yol açmakta. Aşağıda kendilerinin ve kentin ağır sorunları altında ezilen şoförlerin yine sorunlarını dinledik. İşsizliğin, işçilerin hak aramalarının üstünde Demokles’in Kılıcı gibi sallandırıldığı ve bir çalışan işçiye karşı bir işsizin bulunduğu pandemi ortamında elbette işçilerin resim ve görüntülerine yer veremezdik. Sorunlarına ilişkin işçiler konuştu biz not aldık ve sizlerle paylaşıyoruz.

Röportaj: Eyüp Yalur & Kendal Şimşek / Rojnameya Newroz

 “Biz Diyarbakır kitlesine ulaşıp yükünü taşırken, Diyarbakır halkı sorunlarımıza ilgisiz!”

İşçilerin önemli sorunları var ve giderek ağırlaşıyor. Geçen Ekim 2020’de yaptığımız röportajda işçilerin belirtikleri; düşük ücret, sosyal haklar, ağır çalışma koşulları, yemek ve servis koşulları ve sendikanın ilgisizliği… meseleleri devam ediyor. Bunları dile getirirken ayrıca kentin ve halkın sorunlarını da belirttiler.

“Bizim sorunlarımızın yanı sıra yolcularımızın da sorunları var. Diyar kart dolum noktaları çok az, vatandaş bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Vatandaşlar başka yolculardan kart konusunda yardım talep ediyor. Kart sahipleri ücret almadıkları için bir mağduriyet yaşıyorlar. Bazı yolcular da Kayyuma duydukları tepkiden dolayı kart basmıyorlar. Biz görevimiz gereği karşı çıktığımızda sürekli şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Yani Kayyum yönetimi, bizi halkla karşı karşıya bırakıyor. Halk, belediye yönetiminden kaynaklı sorunların tepkisini bize yansıtmakta, arkadaşlarımız şiddete maruz kalıyor. Sesleniyoruz halka sorunlarınızın sorumlusu ve muhatabı biz değil Kayyımdır. Bu arada birçok meslek grubu mensubu haksız yere ücretsiz kart kullanırken esas ihtiyaç sahipleri bu ücretsiz ulaşım kartlarından yararlanamıyorlar.”

“Enflasyon %19, maaşımıza %15.6 zam yapıldı”!

Ücretleriniz yeterli mi? Pandemi şartlarında ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor musunuz? Sorularımıza işçilerin yanıtları “Hayır yetmiyor ay sonunu getiremiyoruz, geçinemiyoruz. Açlık sınırının 2800 TL olduğu koşullarda nasıl yeterli olsun ki! Öğrenci okutuyoruz, taksit ödüyoruz, ev kirası ve daha neler neler. Bir hafta sonu ailemizle bir yere gitmeyi, tatil yapmayı, dinlenmeyi, ortak bir şeyler yemeyi zaten çoktan unuttuk. Çoğu zaman ek iş yapmak zorundayız. Çünkü maaş aldığımızda nakitimiz daha ilk 10 günde bitiyor, kredi kartı limiti doluyor eee ne yapacağız? Bir ek gelir elde etme arayışına giriyoruz ama onu da bulamıyoruz. Maaşımıza onca çabaya rağmen ancak %15.6 zam yapıldı ama enflasyon resmi rakamlara göre bile %19! Çarşı pazarın gerçek enflasyonu ise %30’lara dayandığını yaşayarak görüyoruz. Doğal gaza her ay zam yapılıyor bizim maaşımıza birde defa! Nasıl geçinelim?”

“Yemek zaten yok! Servis ihtiyaçlarımız ise karşılanmıyor”!

Çalışma koşullarınız nasıl? Yemek, işe gidiş geliş durumu nasıl, iyileşme var mı? Sorumuza işçilerin yanıtı: “Hayır Ekim 2020’den beri bir şey değişmedi. Bir ara ufak tefek değişme iyileşme işaretleri görür gibi olduk ama kısa sürede her şey eskisi gibi hatta daha da ağırlaşıyor.

Servis koşularımızda bir iyileşme yapılmadı. İşe taşınırken halen Korona tehlikesini dikkate alan tedbirler uygulanmıyor. Ve önemlisi akşam mesai bitiminde servisle eve bırakılmıyoruz. Ya otostop yaparak ya da kendi imkânlarımızla, yürüyerek evlerimize gitmek zorunda kalıyoruz.

Yemek olayımız zaten yok. Bu çağda ve kent halkını taşımak gibi önemli bir iş yapan belediye şoförlerine iş yerinde yemek verilmiyor! İnanılır gibi değil, yaşamazsan inanmazsın ama gerçek bu. Onca belediye şoförünün dinlenebileceği bir sosyal tesis yok. Ayrıca hatların uzunluğundan nefes almak için dinlenme koşullarımız da yok! İş elbiseleri ve ayakkabılar konusunda da ihtiyaçlarımız karşılanmış değil.”

“Belediye yönetimi zaten bizi taşeron şirkete havale etmiş, sendikamız da yeterince sorunlarımızla ilgilenmiyor!”

“Taşeron firmalarda çalışan işçiler her yerde büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Çünkü taşeron firmalar kural, kaideye uymazlar, bu durum vicdansızlıkla birleşince işçinin durumunu siz düşünün. Düşük ücret, uzun çalışma saatleri, sosyal hakların kesilmesi, keyfi işten atma… al sana taşeron firma! Belediye yönetimi işte bizi böyle firmayla yüz yüze bırakmış. Dolayısıyla sorunlarımız ağırlaşıyor. Bu koşullarda başta atanan kayyum başkan olmak üzere belediye yönetiminin sürekli bize söyledikleri; ‘halkla iyi geçinin bize sorun yaşatmayın’! Çünkü halkla sürekli iç içe ve yüz yüze gelen bizleriz. Ve maalesef belediye yönetiminden kaynaklanan sorunlar nedeniyle halk ile yüz yüze biz geliyoruz. Buradan halka çağrıda bulunuyoruz; Kayyım yönetiminden ve taşeron firma MED A.Ş’nin kendisinden kaynaklanan sorunların muhatabı biz çalışanlar değiliz, hesabı da bizden değil yönetimden sorun.

Yaşadığımız sorunlar karşısında belediye yönetimi duyarsız kalıyor, sorunlarımıza hiçbir şekilde sahip çıkmıyor. Hatta ne maddi ne manevi anlamda sahip çıkan kimsemiz yok! Yani Diyarbakır’ı taşıyoruz ama Diyarbakır bizim sorunlarımızı taşıyamıyor.

Zaten ücretlerimiz düşük iki yakamızı bir ayara getiremiyoruz bir de araçlarımızla yaptığımız kazaların maliyeti bize ödetiliyor. Bu konuda sendikadan da bir destek görmüyoruz. Sendika sadece bu konuda değil genel olarak bugüne kadar sorunlarımıza yeterince eğilmedi. Çoğu kez bizi sorunlarımızla yüz yüze bıraktılar.”

“Biz işçiler birliği sağlamış olsak her sorunun çözümünü buluruz”

“Ağırlaşan açlık, işsizlik, yoksulluk ile beraber bunalım ve intiharlar da tırmanıyor. Kolay mı bugün işsiz kalmak? Kolay mı çalışıp da eve ekmek parası götürememek ve kolay mı akşam aç yatmak? Çok ağır ekonomik, sosyal sorunlarımız var olmasına rağmen biz işçiler sorunlarımızı çözmek için birlikte mücadele etmede bile birlik sağlayamıyoruz. Elbette hak mücadelesi de olsa bizi işten atarlar korkusu çok fazla ama bu haliyle de sürdüremiyoruz. Ücretlerimizin iyileştirilmesi ve sosyal haklarımızın uygulanması için grev dahil mücadele etmek kazanılmış yasal hakkımızdır. Ama biz birlik halinde bu yasal haklarımızı dahi kullanamıyoruz. Çünkü işçiler olarak birlik olamıyoruz. İşçi arkadaşlarımıza da çağrımız; ya birlik olup sorunlarımızın üstesinden geleceğiz ya da şimdiki gibi sürüneceğiz. Gelin birliğimizi oluşturalım ve sorunlarımızın çözümü için ortak hareket edelim diyoruz.”

“Son olarak şunları sizin aracılığınızla kamuoyuna iletmek istiyoruz”

“Özetlemeye çalıştığımız sorunlarımızı yetkililerin dikkate alarak çözüm üretmelerini bekliyoruz. Çalışma şartlarımızı, ücret ve sosyal haklar alanında yaşadıklarımızı tekrar gözden geçirsinler istiyoruz. Maaşlarımızı komşu illerdeki belediye şoförleriyle kıyasladığımızda bu zor şartlarda çalışmamıza rağmen en az maaşı biz alıyoruz. “

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights