Birçok cezaevinden sürgünlerin yapıldığı Elazığ T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini anlatan kadın tutuklular, revir ve doktor olmayan cezaevinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar açığa çıkacağını, kendilerini en fazla kameraların rahatsız ettiğni belirtti.
Yakın zamanda faaliyete geçen Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne tutsakların girişleri ile birlikte hak ihlallerine maruz bırakıldıkları kamuoyuna yansıdı. Tutsaklar, cezaevlerine girişlerinde çıplak aramanın dayatıldığını, koğuşlarda inşaat artıklarının kaldığını ve yetersiz miktarda yiyecek verildiğini aktarmıştı. Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Remziye Tosun ve Zehra Konar da maruz bırakıldıkları ihlalleri İHD heyetine aktardı.
‘Darp eden askerler tarafından sevk edildik’
Remziye, talepleri olmaksızın, sevk nedeni dahi söylenmeden Diyarbakır’dan 20 kişi sürgün edildiklerini belirterek, “Saat 08.30’da yola çıktık. 11.30’da buraya vardık. Sevkimiz yargılandığımız davanın duruşmasında, bizi darp eden askerler tarafından gerçekleştirildi ve yolculuk boyunca bizlere ırkçı şarkılar dinletildi. Psikolojik işkenceye tabi tutulduk. Sevk sırasında hiç ihtiyaç molası vermedik. 2 buçuk yaşındaki çocuğum ring aracında sürekli kustu ve yolculuktan etkilendi” dedi.
‘Tuvaleti gören kamerayı kapattık, soruşturma açıldı’
Elazığ T Tipi Cezaevi’nde, mutfağı, oturma yerlerini, tuvalet-banyonun girişini görecek şekilde bütün ortak alanlara kamera yerleştirildiğini aktaran Remziye, “Bütün hobiler, spor alanları yasaklanmış durumda ve bütün ortak alanlar yasaklanmış durumda. Ailelerle telefon görüş günü olmasına rağmen telefon görüşleri yaptırılmadı. Buraya sevk edildiğimizde kaldığımız odaların inşaatı yeni bitmişti ve bu yüzden kirliydi. Kendimiz temizlemek durumunda kaldık. Temizlik malzemelerini kendi paramızla aldık ve temizlik yaptık. Temizlik yapılan alanı, tuvalet, banyo ve mutfağı gören kameranın üstünü kapattık. Bu yüzden de hakkımızda soruşturma açıldı” diye konuştu.
’10 kişilik odada 20 kişi kalıyor’
Yemeklerin mazgaldan verildiğini ve kişi başına verilen yemek miktarının çok az olduğunu aktaran Remziye, “Odada benimle birlikte kalan 2 çocuğum için gerekli ek besin maddeleri verilmiyor. Çocuklar bana verilen yemekten yiyor. Yeni cezaevi olduğu için reviri bulunmuyor. Doktor ve sağlık çalışanı da bulunmuyor. Verilen giysilerde sayı sınırı var. Sadece 2 kazak ve 4 pantolon veriliyor. Kış olması nedeniyle bu durumun sağlığımızı olumsuz etkilediği açıktır” dedi.
10 kişilik odada 20 kişi kalıyor
Cezaevi girişinde renkli iplere, bilekliklere, tülbentlere ve ajandalara cezaevi idaresi tarafından el konulduğunu söyleyen Remziye, “Ayrıca bize kişi başı 10 kitap sınırlaması olduğu ve Aram yayınlarının yasak olduğunu belirtildi. Burası yeni bir cezaevi olmasına rağmen 10 kişilik odada 18 – 20 kişi kalmaktayız. Odada 10 kişi yerde yatmak zorunda kalıyor. Burada spor alanı yasak, ortak alan yok, hiçbir hobi faaliyeti yok” şeklinde aktardı.
‘Eşimin yaşamından endişe duyuyorum’
Uygulanan hak ihlallerinin tutsak aileleri için de geçerli olduğunu ifade eden Remziye Tosun’un eşi Mustafa Tosun, 6 Şubat tarihinde Remziye’nin bulunduğu Elazığ T Tipi Cezaevine kapalı görüş için gittiğinde gardiyanların kendisine eşinin hasta olduğu için hastaneye sevk edildiğini ve beklemesi gerektiğini aktardıklarını söyledi. İHD”den destek isteyen Mustafa, gelen diğer ziyaretçilerin de görüş yapamadıklarını söyleyerek “Eşimin hayatından endişe duyuyorum” dedi.
Elazığ E Tipi Cezaevi’nden, 17 Ocak günü Elazığ T tipi Cezaevi’ne sevk edilen tutsak Zehra Konar ise bulundukları koğuşta 18 – 20 kişi kaldıklarını ve 10 kişinin yerde yatmak zorunda kaldığını aktardı. T Tipi Ceza infaz Kurumuna sevk edilirken kendilerine herhangi bir gerekçe belirtilmediğini ve böyle bir taleplerinin de olmadığını aktaran Zehra, ailesinin de sevkten haberdar edilmediğinin altını çizdi.
Revir ve doktor yok
Cezaevinin reviri dahi olmadığını belirten Zehra, “Doktor ve sağlık çalışanı yok. Müdahale edilmesi için acil bir hastalığın baş göstermesi durumunda müdahale edebilecek kimsenin olamayacağı da açık olup telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır” dedi.
‘Sadece çayla zeytin yiyor’
Koğuşlarında 65 yaş üstü 2 kişinin olduğunu belirten Zehra, “Yaşlı oldukları için her yemeği yiyemiyorlar. Bir yaşlı mahpus vejetaryen ve bir diyet programı olmasına rağmen, diyet programına uyulmuyor. Bu mahpus, 3 gündür sadece çay içip zeytin yiyor” diye konuştu.