Ana SayfaKARKERSoma Katliamı: Aileler, adaletin yerine gelmemesinden ötürü öfkeli

Soma Katliamı: Aileler, adaletin yerine gelmemesinden ötürü öfkeli

Sekiz yıl önce 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma katliamı sonrası açılan dava dosyası geçen hafta Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Aileler, adaletin yerine gelmemesinden ötürü öfkeli.

DW Türkçe / Burcu Karakaş

Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın üzerinden sekiz sene geçti. Aradan geçen süre içinde tutuklu sanıkların tamamı tahliye edildi. Yakınlarını kaybedenler, şu an Anayasa Mahkemesi’nde bulunan dava dosyasından bugüne kadar adalet çıkmamasından şikâyetçi.

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında 301 madenci hayatını kaybetti, 162 işçi ise yaralandı. Facianın ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıklar hakkında “olası kastla insan öldürme”, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama”, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma”, “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamalarıyla dava açıldı.

Bilirkişi raporu: “Havalandırma projesi yapılmadı, işçiler öldü”

Bilirkişi raporu, yangının aşırı üretime ve alınmayan güvenlik tedbirlerine bağlı olarak meydana geldiğini, madencilere acil durumlarda tahliye ilgili tatbikat yaptırılmadığını, madendeki ısınma ve oksidasyon artışlarının olması gereği gibi ölçülmediğini ortaya koydu. Raporda ayrıca, kömürün kızışmaya elverişli yapıda olması, tavan taşının oturtulmasındaki güçlük nedeniyle kömür panolarının arkalarında boşluklar oluşma ihtimali, metan sorunu ve ani gaz deşarjları gibi risklerin bilindiği, bu risklerden kaynaklı yeraltında yaşanacak herhangi bir sorunda işçilerin güvenli bir şekilde tahliyesi için yeni bir havalandırma projesi tasarlandığı, söz konusu projenin hayata geçirilmemesi nedeniyle 301 işçinin öldüğü yönünde değerlendirme yapıldı.

Mahkeme başkanı görevden alındı

Duruşmalar sırasında şirkete yönelik ihmal suçlamalarını kabul etmeyen Can Gürkan ve avukatları, davada faciayı “Gülen cemaati tarafından düzenlenen bir sabotaj” olarak niteledi. Davayı başından beri yürüten Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aytaç Ballı, dosya karar aşamasına geldiğinde görevden alındı. Hazır olduğu bildirilen savcılık mütalaası, Ballı görevden alındıktan sonra açıklandı. Mütalaada, kastın öldürmeye yönelik olmadığı iddia belirtilerek, sanıkların “taksir” ve “bilinçli taksir” ile öldürme suçlarından cezalandırılması talep edildi. 11 Temmuz 2018 tarihinde sonuçlanan davada, 51 sanıktan 37’si hakkında beraat kararı verildi. Beraat edenler arasında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’nin faciadan altı ay öncesine kadar yönetim kurulu başkanı olan Alp Gürkan da yer aldı. Alp Gürkan’ın oğlu Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a “basit taksirle insan öldürme” suçundan 15 yıl, şirketin genel müdürü Ramazan Doğru ile genel müdür yardımcısı İsmail Adalı’ya “bilinçli taksirle insan öldürme” suçundan 22 yıl 6 ay ve aynı suçtan işletme müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Can Gürkan, Nisan 2019’da tahliye edildi.

Yargıtay “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırmayı bozdu

Yerel mahkemenin kararı ardından dosya, istinaf mahkemesine gitti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasını talep etti. Dosya, Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Eylül 2020’de Can Gürkan hakkında “basit taksirle insan öldürme”, Ramazan Doğru, İsmail Adalı, Akın Çelik hakkında ise “bilinçli taksirle insan öldürme” ilişkin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Yargıtay kararında oy birliği ile “sanıkların şirketteki pozisyonları gereği ocak içerisindeki yüksek riskleri bilmelerine rağmen faaliyetlerine uzun süre devam ettiklerine” kanaat getirdi.

Bu karardan üç ay sonra Yargıtay 12. Ceza Dairesi heyetindeki beş üyenin üçü değiştirildi. Değişen heyete, eski Adalet Bakanı Kenan İpek, eski Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Yapıcı ve eski HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu getirildi. Yeni heyet, 10 gün içerisinde sanıkların suçunu “olası kastla öldürme” suçundan “bilinçli taksirle öldürme” yönünde değiştirdi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, müdür yardımcısı İsmail Adalı ve işletme müdürü Akın Çelik Yargıtay kararından sonra tahliye edildi. Şu an dosya kapsamında tutuklu sanık bulunmuyor.

Soma davasını takip eden avukatlardan Sosyal Haklar Derneği üyesi Elif Sıla Aşık, “Soma işçi katliamına tanıklık etti. Yargılama ise hukuk katliamı haline geldi. Ailelerin, Somalı işçilerin mücadelesi olmasaydı sanıklar bu kadar ceza dahi almayacaktı” diyor. Aşık’ın bu ifadeleri kullanmasındaki en önemli sebeplerden biri “olası kast” ile cezalandırılma yapılmaması. “Taksirden bahsediyorsak hatadan bahsediyoruzdur. Ancak cinayetten bahsediyorsak kasttan bahsediyoruzdur” diye açıklıyor. Elif Sıla Aşık, Can Gürkan’ın yönetim kurulunda bulunduğu şirketin tekrardan madencilik faaliyeti yapabilmesine ilişkin yasağın ortadan kaldırıldığını da hatırlatıyor.

“Katiller elini kolunu sallayarak geziyor”

Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava yeniden görülmeye başlandı. Nisan 2021’de yeniden görülmeye başlanan davada Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, Haziran 2021’de Yargıtay kararına uyulmasına, sanık Can Gürkan’a “bilinçli taksirle insan öldürme” ve “yaralama suçu”ndan 20 yıl hapis cezası verdi. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç beraat etti, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu 12 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırıldı. DW Türkçe’ye konuşan Soma’da madenci eşi Erdoğan Köse’yi kaybeden Gülfidan Köse, “Mücadelemizi verdik. Ama istediğimiz adaleti bulamadık. Her mahkemede önümüze engel koydular” sözleriyle hayal kırıklığını dile getiriyor. Köse, şu an tek tutuklu sanık bulunmamasından ötürü de öfkeli.

“Maalesef katiller dışarıda elini kolunu sallayarak geziyorlar. Biz 301 kişiyi kaybettik ama adaleti bulamadık” diyor.

Temyiz edilen yerel mahkeme kararı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından oy çokluğuyla 4 Nisan 2022’de onandı. Can Gürkan’ın kesinleşen 20 yıllık hapis cezasının infazı için tekrar cezaevine gönderilmesi bekleniyor. Öte yandan dava dosyası geçtiğimiz hafta, yaşam hakkı ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiği belirtilerek Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Soma davasını üstlenen iki avukat tutuklu

Avukat Elif Sıla Aşık, Soma davasında tek tutuklu sanık kalmamışken dava dosyasını başından beri takip eden iki meslektaşı Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın cezaevinde olduğunu hatırlatıyor.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı “örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla 2017’den bu yana tutuklu bulunurken, Gezi davası kapsamında yargılanan Sosyal Haklar Derneği üyesi avukat Can Atalay da 25 Nisan’da “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan tutuklanmıştı.

“301 işçiyi katleden Can Gürkan nerede? Ailelerin ilk günden itibaren avukatlığını üstlenmiş Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay nerede? Bunu sormak lazım.”

DW Türkçe

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights