Bülent Tekin / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Milyonlarca insanın merakla beklediği Oscar törenlerinde atılan bir “tokat” dağıtılan ödüllerden çok konuşuldu, dünya çapında tepki topladı. Çünkü Oscar’a şiddet bulaşmıştı. Tokadı atan, en gözde aktörlerden Will Smit’ti.
Olay şöyle gelişti:
Gecenin sunucusu ünlü stand up ustası ve komedyen Chris Rock, Smith’in saçkıran hastalığı nedeniyle saçlarını kazıtan eşi Jada Pinkett Smith ile ilgili bir şaka yaptı. Chris Rock, “Jada seni seviyorum, GI Jane 2 yakında, sabırsızlıkla görmeyi bekliyorum” dedi. (Bu sözle Jada’ya kel filan demeye getirdi.) Aslında bu sözle yıllar önce Demi Moore’un saçlarını kazıtarak büyük bir oyunculuk sergilediği Jane’in Zaferi (GI Jane) filmine göndermede bulundu. [1997 yapımı bu filmin konusu özetle şöyledir: Çok tehlikeli görevlere çıkan bir ekip… Teğmen Jordan O’Neill (Demi Moore), bu ekibe alınan tek kadın olarak tartışılmaktadır. Henüz erkeklerin bile iyi bir şekilde adapte olamadığı bir bölükte bir kadının barınabilmesi çok tehlikeli görülmektedir. Birliğin bir süre sonra başlayacak eğitimleri bile askerleri bir cehennemin içerisine bırakacaktır. Jordan’ın bu süreçten sağlam bir psikolojiyle çıkması mucizevî olacaktır. Eğitim henüz tamamlanmadan birliğin karşısına tamamlanılması gereken acil bir görev çıkar. Bu Jordan’ın kendisini ispatlayabilmesi için eşsiz bir şanstır.]
Bu şaka ya da espriden rahatsız olan Will Smith aniden sahneye yürüdü ve Chris Rock’a şak diye bir tokat attı. Hiçbir şey olmamış gibi de dönüp yerine oturdu. Olaya tanık olanlar önce, bu sahneyi yazılmış bir parodi gibi zannettiler. Ancak koltuğuna oturan Smith “Eşimin adını lanet ağzına alma” diye iki defa bağırınca, ortam buz kesti, olayın ciddiyeti anlaşıldı. Ancak Will Smith ödülünü alınca da gözyaşları içinde özür diledi. Organizasyon tarafından ise “Akademi, Bay Smith’in dün geceki programdaki eylemlerini kınıyor. Tüzüğümüz, davranış standartlarımız ve California yasalarına uygun olarak daha fazla eylem ve sonuçları araştıracağız” açıklaması yapıldı. Bunun üzerine Will Smith, sosyal medya hesabından Chris Rock ve herkesten özür diledi. Yaptığı eylemin kendisine yakışmadığını söyledi. Chris Rock ise karakola gidip şikâyet etme hakkını reddetti.
Şimdilerde Will Smith’in ödülünün geri alınıp alınmayacağı, başta ABD’de olmak üzere konuşuluyor. Sosyal medya Smith’i destekleyen ya da eleştiren paylaşımlarla çalkalandı. İşin tuhaf (!) tarafı bizim tv’lerin-her konunun uzmanı-daimi konukları da bu tokadı konuşmayı ihmal etmedi.
Bu tokat konuşuladursun, dünya ülkeleri halklarının ve bizlerin yediği tokatları burjuvazi siyasetçileri görmezden geliyor. SYKP, KKP ve HDP gibi sosyalist ve sol partiler de olmasa burjuvazi tarafından tam istikrar (!) yakalanmış olur. Petrol ve doğalgazı bir yana bırakıyorum, dünyanın en çok buğday ve ayçiçeği üreten iki ülkesi, Rusya ve Ukrayna bir aydan fazla bir zamandır savaşıyorlar. Böyle giderse dünya ve biz ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Gıda kıtlığı dahi yaşanabilir.
Savaş sürerse Karadeniz’de, boğazlarda, Marmara’da yüzen mayınları, denizaltıları, tehlikeli dalgaları görebiliriz. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ve savaşın sürmesi dünyayı kutuplaşmaya doğru götürüyor. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kriz, Rusya ile Çin’i birbirine daha da yaklaştırdı. Tüm bunlar Smith’in tokadından daha mı az acıtan ve hafif?
45 bin araç geçiş garantisi verilen Çanakkale köprüsünden bir günde 6 bin araç geçtiği yazıldı, söylendi. Yapımcı firmaya milletin vergilerinden ödenecek para, hazinenin olumsuz etkilenmesi az mı acıtacak? Bu durum yap-işlet-devret yöntemi ile, hazine garantisi ile yapılan köprü, havaalanı, şehir hastaneleri vb projeleri de hesaba kattığımızda çok daha fazla acıtır.
Newroz kutlamalarına giden yerel kıyafet giymiş anne ve 5 yaşındaki ikizlerin parmak izleri alınmışsa bu durum çok acı vermez mi? 16 yaşındaki Çoban Muharrem Aksan’ın polis atış talimlerinin yapıldığı yerde cesedinin bulunması nasıl bir durum? Büyük bir ihmal varsa bu nasıl telafi edilir?
Önü alınamayan enflasyon ve zamlar, Kürt sorununda çözümsüzlük, yargı bağımsızlığı, adil ve eşit yargılama, düşünce ve ifade özgürlüğü, kuvvetler ayrılığının tam sağlanması gibi daha pek çok konu çözüm bekliyor. Sosyalistler açısından, mevcut durumu doğru tespit etmek, bu döneme uygun doğru demokratik mücadele yöntemlerini uygulamak ve asla demoralizasyona ve umutsuzluğa düşmemek gerekir.
Siyasi Haber
