Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu bileşenleri eşitsizliğe not verilmesin talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Tablet, internete erişim konusunda ciddi sorunların ve eşitsizliklerin yaşandığı koşullarda performans notlarının kaldırılması gerektiğini, yüzyüze eğitime geçişle öğrencilerin değerlendirilebileceğini vurgulayan Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu ”Savaşa Değil Eğitime Bütçe” sloganını atarak eğitime ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çekti.
Geçtiğimiz aylarda pandemi sonrası Amed’teki eğitimin durumunu ortaya koyan bir rapor yayınlayarak kuruluşunu da deklare eden Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu içerisinde onlarca parti, STK, meslek odası yer alıyor.
Bugün gerçekleştirilen açıklamanın tam metni:
”Diyarbakır’da 492.975 öğrencinin ve 26.588 öğretmenin eğitimde etkilendiği bunların toplumsal karşılığı olarak bütün bir şehri etkileyen bir sorunla karşı karşıyayız. Bu uygulamalara devam edilirse bir nesli kaybedeceğiz.
İlimizde kayıtlı öğrenci sayısı 492.975dir. Bu yıl 8.sınıfı bitiren 47.228 öğrenciden 4300 kişi örgün eğitime kayıt yaptırmamıştır. Örgün eğitim dışında kalan çocuklarımız için kaygılarımız var.
Uzaktan eğitimle beraber Diyarbakırda EBA ya giriş yapabilen öğrenci sayısı oldukça düşüktür.Mart-Haziran aylarında Diyarbakır’da 1 saniye bile EBA ya giriş yapamayan öğrenciler Bağlarda 24.430 Silvan’da,15248 Surda ,20 636 olup il genelinde toplam sayı 200 bine yakındır. Daha önceki pandemi döneminde uzaktan eğitime erişemeyen öğrenci sayılarının ekonomik koşulların giderek kötüleşmesi ve işsizliğin dahada artması sonucu bu sayı artacaktır. Bu tablo karşısında ilimizde Ocak 2021 tarihi itibariyle 4500 civarında tablet dağıtıldığına göre en az 195 bin öğrencimiz EBA ya erişim sağlayamamıştır. Bu öğrenciler derse giremedi diye performanslarını düşük vermek cezalandırmak değil midir ? Eşitsizliği daha da derinleştirmiyor mu ?
Bu veriler gösteriyor ki uzaktan eğitimde öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım (tablet,PC,akıllı telefon ) ve internet alt yapısı ve bağlantılardan yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış Anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiş MEB Pandemi döneminde ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle internete, bilgisayara ya da EBA’ya erişemeyen 6 milyon öğrenci bulunmasına rağmen. Bu gerçeğin yok sayılarak öğrencilere not verilmek istenmesi, var olan eşitsizlikleri ve mağduriyetleri yok saymakla kalmayacak, aksine derinleştirecektir. Kaldı ki eğitime erişim açısından dezavantajlı durumda olan öğrencilerin yaşadıkları sorunları her defasında dile getirmemize rağmen sorunların çözümü için hiçbir politika geliştirilmemiş ve bu durumdaki öğrenciler için de ciddi eşitsizliklere, haksızlıklara ve mağduriyetlere neden olunmuştur. Bu öğrencilere not verilecek olmasının akılla, pedagojiyle ve en önemlisi vicdanla bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır.
Bakanlık verileriyle 18 milyon öğrenciden 6 milyon öğrencinin EBA’dan yararlanamadığının belirtildiği bir durumda, uzaktan eğitimin puanla değerlendirilmesinin fırsat eşitsizliğini daha da derinleştireceği, bu nedenle eşitlik kuralına aykırı olup ayrımcılığı geliştirecektir. EBA’ya, internete erişim ve teknolojik olanaklar açısından eşit olanaklara sahip olmayan öğrenciler varken uzaktan eğitimin puanla değerlendirilmesine ilişkin yöntemlerin objektif ve güvenilir olamaz. Bu yöntem öğretmenleri uzaktan eğitime erişemeyen ya da yeterince erişemeyen öğrencileri puanla değerlendirmeye zorunlu tutacağından, öğretmenlerin görevlerini gereği gibi yerine getirememesine neden olacağı gibi, görevi gereği puan vermekle hakkaniyete göre davranmak konusunda ikileme sürükleyecektir.
Pandemi koşulları hafiflemeden, yüz yüze eğitim için gerekli önlemler alınmadan “ben yaptım oldu” denilen her uygulama sorunları derinleştirecektir. Bu nedenle, Diyarbakır Eğitim Eğitim İzleme kurulu olarak MEB’e çağrımız açık ve nettir. Öğrencilerimiz, notlardan ibaret değildir. Pandemi döneminde sınıfta kalan politikalar ortadayken, öğrencilere katılamadıkları dersler üzerinden not verilmesi doğru değildir. Salgın gerilediğinde okullarda yüz yüze telafi eğitimlerinin ardından öğrencilerin ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir. Adil olmadığını bile bile not vermek, değerlendirme değil cezalandırmadır. Bu gerçek asla unutulmamalıdır.
Diyarbakırda anadil sorunu eğitime erişimi ciddi olarak olumsuz etkilemektedir. Kalabalık ailelerde telefonun aynı zamanda iletişim aracı olması yoksul kesimlerde sorunu daha da derinleştiriyor. pandeminin getirdiği işsizlik, ekonomik sıkıntılar sonucunda ortaya çıkan aile içi sorunlara, ev içi sorunlara öğrenciler şahit olduklarından psikolojik olarak olumsuz etkileniyorlar. Bütün bu sorunlardan dolayı ciddi oranda öğrenci sayısı okuldan uzaklaşmış, başka işler yapmaya çalışıyor. Gerekli tedbir alınmazsa bir nesli kaybetmekle yüz yüzeyiz.
Öğrencilerin önemli bir bölümünün uzaktan eğitime hiç erişiminin olmadığı veya sadece cep telefonundan eriştiği bir dönemde bunun acilen çözülmesi gereken bir sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. MEB, gereksinimi olan tüm öğrencilere hızla uzaktan eğitime erişim için gerekli cihazları ve internet bağlantısını temin etmelidir.
Ayrıca, yoksul öğrenciler başta olmak üzere dezavantajlı kesimlerden olan öğrencilerin gerekli ve yeterli olanaklara sahip olmadığı koşullarda onları sınava tabi tutmak yaşadıkları eşitsizlikleri artırmaktadır. MEB, ifade edilen gerekçelerden dolayı, uzaktan eğitim döneminde yapılacak performans değerlendirmelerini iptal etmeli ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.
Eğitim izleme kurulu olarak; bütün eğitim ve bilim emekçilerinin ve velilerimizin sağlığının güvence altına alınması, öğrencilerimizin ve bütün eğitim ve bilim emekçilerinin risk taşımayan ortamlarda eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmeleri, yaşanan krizden kaynaklı hak gasplarının durdurulması, emekçilere yaşamlarını sürdürebilecekleri bir ücret verilmesi, eğitime dönük tüm ihtiyaçların ücretsiz olması için ortak mücadele edilmesi gerektiğini belirtiyor ve demokratik, laik, bilimsel, anadilinde, ulaşılabilir ücretsiz kamusal eğitim isteğimizi bir kez daha vurguluyoruz.”
Rojnameya Newroz – Amed | Yaşar Kazıcı