Şeyh Said olayı 

“Ben bu hareketin ne önündeyim  

ne de arkasında; herkes gibi içindeyim.” 

Şeyh Said 

Şeyh Said olayı, cumhuriyet tarihindeki birçok olay gibi gerçekliğinden saptırılarak resmî tarih anlayışıyla günümüze kadar anlatıla gelmiştir. 

Görünen o ki, cumhuriyetin bu karanlık sayfaları, arşivler tarafsız tarihçilere, araştırmacılara açılmayarak ya da imha edilerek kamuoyunun bilgilenme hakkı engelleniyor. 

Şeyh Said olayının gerçek sebebinden saptırılarak bu olay “halifeliğin kaldırılması”na indirgeniyor. Aslında ortada bir isyan değil, devletin ajanı Binbaşı Kasım’ın provokatörlüğü sonucu çıkan olaylar vardır. 

O dönemde Kürtler hükümeti destekliyor; Yusuf Ziya, Binbaşı Halit, Hasan Hayri gibi isimler de hükümeti destekliyorlardı. Amaç, muhalefeti topyekûn tasfiye etmekti. Bunun için Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarıldı. Siyasi partiler kapatıldı, dergiler, gazeteler kapatıldı, 1 Mayıs yasaklandı, sendikacılar, aydınlar tutuklandı, sıkıyönetim ilan edildi. 

Musul’un kaybedilmesinin (İngilizlere bırakılması) sorumlusu olarak gösteriliyor. Oysaki Şeyh Said olayının bastırılmasından bir yıl sonra, 5 Haziran 1926’da imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul, İngilizlerin manda yönetimi altındaki Irak’a bırakılmıştır. Lozan’daki başarısızlıktan dolayı kaybedilen Musul’un faturası Şeyh Said’e kesildi. 

Şeyh Said olayının asıl sebebinin, bugün olduğu gibi Kürt inkârına karşı, Kürtlerin eşit vatandaşlık ve siyasi statü talebi olduğu belirtilmektedir. Resmî tarih, Şeyh Said olayında İngiliz parmağı olduğu yalanını uydurmaktadır. İngilizler ve Fransızlar Ortadoğu haritasını cetvelle çizdiler. Şeyh Said hareketini bu devletler desteklemiş olsalardı, bu hareket başarısız olmazdı. 

İsmet İnönü anılarında Şeyh Said olayının İngilizlerle bir bağlantısının bulunamadığını söylemesine rağmen, yüzyıldır resmî tarih bu yalanı yaymaya devam etmektedir. İngiltere bu yalana çok sert tepki gösterdi. Şeyh Said isyanını desteklediğimize dair deliliniz varsa gösterin dedi. Türkiye, İngiltere’nin ültimatomu karşısında geri adım attı. Türkiye, Şeyh Said’i İngilizlerin desteklediği iddiasından vazgeçerek, irtica söylemine dönüştürüldü. 

Birçok belge ve bilgiye göre İngilizler, Türk devletinden yana tavır almıştır. O yıllarda Türkiye, Batı bloku ve Rusya arasında paylaşılamayan öneme sahipti ve Mustafa Kemal’in de bunu çok iyi bildiği, o yüzden her iki blokla da arasının iyi olduğu, her iki bloku da çok iyi kullandığı belirtilmektedir. 

Şeyh Said olayı bahane edilerek, iktidar bekası için Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı. Şeyh Said olayı, Kürt sorununun çözülemediğinden dolayı günümüze kadar çıkan olaylara, isyanlara kaynaklık etmiştir. 

Şayet Şeyh Said olayı halifeliğin kaldırılmasına karşı bir olay olmuş olsaydı, buna İslami kesim destek verirdi. Oysaki bu olayda Süryaniler, Ermeniler, Çerkesler, Aleviler ve başka halklar da yer almışlardır. Onun içindir ki Şeyh Said olayına halklar, temel haklar ve özgürlükler anlamında destek vermişlerdir. 

Şark İstiklal Mahkemesi tarafından 29 Haziran 1925’te idam edilen 47 kişinin sadece Kürtler olmadığı, bunların arasında birçok halka ve inanca sahip insanlar olduğu belirtilmektedir. 

Dönemin Dış Basınının Olayla İlgili Görüşleri: 

  • Manchester Guardian gazetesine göre hareket, Kürtlerin bağımsızlıklarına kavuşma sürecinin yeni bir aşamasından başka bir şey değil ve gerçek nedeni “ulusal kimlik ve belki de ekonomik“. 
  • Morning Post, Şeyh Said ayaklanmasının gerekçesi olarak feodal Kürt aşiretlerinin, Cumhuriyet rejiminin kendi güç ve otoritelerine son vermesinden korkmalarını gösteriyor. 
  • L’Information, “Kürt Baskını” adlı başyazısında “Laik Cumhuriyete karşı dini bir hareket olmaktan uzak” olarak nitelediği başkaldırının gerekçesinin “dağlarda yaşayan köylülerin, Lozan antlaşmasında öngörülen ‘mübadele’ işlemi gereği yurt dışından getirilen Türklerin verimli yaylalara yerleştirilmesine itiraz” olduğunu savunuyor. (Işıl Turan) 

Yüzyıl sonra bile ulus devlet bölünme paranoyası yaşıyorsa ya ulus devlet iflas etmiştir ya da ulus devlet sağlam temeller üzerine kurulmamıştır. 

Yazarın diğer makaleleri… 

Verified by MonsterInsights