Ana SayfaNIVÎSKARÊNQazi Muhammed ve Mahabad Cumhuriyeti

Qazi Muhammed ve Mahabad Cumhuriyeti

“Her halkın, ulusun başarısının sembolü

birliği, işbirliği ve dayanışmasıdır”…

Qazi Muhammed 

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Qazi Muhammed, Mahabad’ın önde gelen ailelerinden Qazi Ali’nin oğlu olarak 1900 yılında doğmuştur. Kutabhane denilen din okulunda okumuş, medresede yetişmiş, daha sonra temel eğitimini babasından almıştır. Mahabad Vakıflar Dairesi Müdürlüğünü yaptıktan sonra babasının yerine kadılığa atanmıştır.

Entelektüel bir ailede yetişen, Farsça, Arapça, Türkçe, Rusça, Fransızca dillerini anadili gibi konuşan Qazi Muhammed entelektüel ve demokrat bir kişiliğe sahiptir.1943 yılında Komela’nın üyesi olur, 1944 yılında Kürdistan’ın üç parçasının birleştiği noktada, bütün parçalardaki Kürt temsilcileriyle kongre yapıyor, ünlü “Üç Sınır Antlaşması (Peyama sesinor)” imzalıyor. 60 arkadaşıyla birlikte İRAN KDP’yi (Kürdistan Demokrat Partisi) kuruyorlar.

Sovyetler Birliği’nin desteği ile Mahabad Kürt Cumhuriyeti kurulmuştur.

Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti kurulduktan sonra Kürdistan Millet Meclisi çalışmalara başlamış Kürtçe devletin resmi dili olarak kabul edilmiştir. Kürt şair Dildar tarafından yazılan Ey Raqib marşı ülkenin millî marşı olarak kamu makamlarında okunmuştur.

16 Kasım 1946’da Sovyetler Birliği’nin (SSCB) İran’dan çekilmesinin ardından, İngiltere’nin desteğini alan İran, bütün gücüyle Kürdistan Cumhuriyeti’ne yönelik saldırı başlatır.

Qazi Muhammed Sovyetler’in İran’dan çekileceklerini hesaba katmamıştı.

Qazi Muhammed devleti savaşmadan kuran bir lider olması, Kürdistan devletinin yıkılması sırasında, Kürdistan’ın tahrip edilmesi ve Kürt halkının katliama uğramasını kabul etmeyerek İran’la anlaşma yoluna gider. Savunma Bakanı Seyfi Qazi, kardeşi Sadri Qazi ile beraber İran devletine teslim olurlar. İran devleti Qazi Muhammed’e herhangi bir zarar vermeyecekleri konusunda güvence vermişti. İran Devleti Qazi Muhammed’i aldattı. İran Devleti anlaşmaya uymayarak, Mahabad’ın cadde ve sokaklarını askeri birliklerle kuşatmıştı. İstiklal Mahkemeleri benzeri anti demokratik, hukuksuz, düzmece bir mahkeme ile yargılanarak cumhuriyetin ilan edildiği Çarçıra Meydanı’nda 31 Mart 1947 tarihinde idam edilmeleri ile Mahabad Kürt Cumhuriyeti’de sona erer.

Qazi Muhammed: Okulda sürekli iki kere iki nedir diye sorarlar ve herkes dört diye cevap verir. Ben sürekli düşük not alırdım çünkü iki kere iki birdir benim için.

Benim için dudak, diş, dil, çene dört değil. Bunlar sadece birdir. Ağızdır ve hep beraber çığlık olur.

İki kere ikinin dört etmediğini gösteren bu örnekler çoktur, sonsuzdur.

Fakat sadece şunu bilirim; Bedenimi paramparça etseler, beni kurşuna dizseler, idam etseler! Yüreğim şunu söyler: Kürdistan tek bir vatandır, dört olmaz.

İlk cumhurbaşkanı olan Qazi Muhammed ortasında güneş olan (M.Ö. 1685) Mitanniler’den beri kullanılan Kürdistan bayrağını resmi bayrak olarak kabul etmiştir.

Rusya ve Amerika’nın Kürdistan’ın aleyhine, İran’ın lehine hareket etmesi bazı hain Kürt aşiretlerinin İran devleti safında yer alması, Mahabad merkezli Kürdistan halkını katliam ile baş başa bıraktı.

General Mustafa Barzani direniş kararı alsa da Qazi Muhammed, General Barzani’nin direniş teklifine şöyle cevap verir.

Direnirsek büyük bir katliam ile yenileceğiz. Halkımız böyle bir katliamı yaşamamalı. Cumhurbaşkanı olarak emrediyorum Barzani Peşmergeleri çekilsin! Yoksa sizi bahane ederek halka çok zarar verecekler. Bu bir emirdir. Bu Kürdistan bayrağını da size emanet ediyorum, özgür Kürdistan’da dalgalanmak üzere…

Qazi Muhammed: Eğer beni esir alırlarsa tüm hınçlarını benden çıkarırlar, bu halka çok zarar vermezler. Onun için kalacağım.

Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti, modern Kürt tarihinin önemli köşe taşlarından biridir. Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti’nin Kürtler açısından önemi Kürdistan’ın küçük bir parçasında da olsa Paris Komünü gibi kısa ömürlü de olsa Kürtler’in tarihinde ilk kez özerk bir Kürt devleti kurmaları olmuştur.

Makalemizi Qazi Muhammed’in idam edilmeden önce yazdığı vasiyetname de belirttiği bir sözüyle noktalayalım.

“Ben ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Allah aşkına, bir birinize düşmanlık etmeyin, bir birinizi destekleyerek düşmana ve zalimlere karşı durun! Kendinizi düşmana ucuz satmayın!”

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights