İzmir’de yüzlerce insan OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) protesto etmek için biraraya geldi. Eylemde yapılan açıklamada, “Sivil darbeye karşı direneceğiz ve barışın, demokrasinin Türkiye’sini kuracağız” denildi.
OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) karşı İzmir’de emek ve demokrasi güçleri Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama gerçekleştirdi. Sendikaların, odaların, siyasi partilerin ve kitle örgütlerinin çağrısıyla yüzlerce kişi biraraya geldi. Eylemde ortak pankart olarak “Susma, sustukça sıra sana gelecek” pankartı açılırken, Genel İş İzmir 2 Nolu Şube “KHK’lerle çıkarılan tüm yasalar iptal edilsin. OHAL kaldırılsın. Basın üzerindeki baskılar son bulsun”, HDP İl Örgütü “Tüm darbelere karşı demokratik direniş” ve “Halkın iradesi teslim alınamaz” pankartlarını açtı. Emek Partisi “Ne darbe, ne dikta”, “Özgür basına dokunma” ve “Diktatörlüğe karşı, emek, barış, demokrasi cephesi” dövizleriyle alandaki yerini alırken, Birleşik Haziran Hareketi üyeleri de “Saltanata ve diktatörlüğe teslim olmayacağız” ve “Özgür basın susturulamaz” dövizlerini taşıdı. Kapatılan DİHA, JINHA, Özgür Gündem ve Azadiye Welat çalışanları da, “Özgür basın susmadı, susmayacak” pankartı açtı. Eylemde Cumhuriyet, Azadiye Welat ve Evrensel gazeteleri de taşındı. Eyleme İzmir’de bulunan Dersim’deki Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu da katılırken, KESK ve CHP üyeleri de kalabalık olarak yer aldı.
Burada konuşan TMMOB İKK Sözcüsü Melih Yalçın, darbecilerin başarılı olması halinde yaşanacakların gerçekleştiğini belirterek, “Yıllardır hayalini kurduğu tek adama dayalı faşizan iktidarının inşası için darbe girişimini fırsata çeviren AKP, iktidarına biat etmeyen, demokrasi, barış ve özgürlük talep eden tüm kesimleri hedef alan saldırılarına her gün bir yenisini eklemektedir” dedi. KESK üyelerinin FETÖ ile ilişkilendirilerek meslekten atılmasına değinen Yalçın, hükümetin amacının AKP’li olmayan hiçbir yurttaşı devlet kademelerinde çalıştırmamak olduğunu ifade etti. Bölge illerindeki belediyelere yönelik baskılara da değinen Yalçın şunları söyledi: “Seçim yoluyla ele geçiremediği belediyeleri darbe hukukuyla gasbetme yolunu seçen siyasi iktidar, Kışanak ve Anlı’yı tutuklayarak Kürt sorununda demokratik, barışçıl çözüm seçeneğinden ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Yüz binlerce insanı temsil eden Kışanak ve Anlı ile birlikte esir alınan, tehdit edilen, ülkenin barış umududur.”
‘SALDIRGANLIĞA GEÇİT YOK DEMELİYİZ’
OHAL fırsatçılığıyla devam eden dikta uygulamalarının, görülmemesi için basına yönelik baskı ve yasaklamaların da yaşandığını dil getiren Yalçın, “Özelde basın özgürlüğüne, genel olarak ise tüm özgürlüklere yönelik bu saldırganlığa karşı bir arada durarak ‘geçit yok’ demezsek, yarın saldırıların dozunun hangi aşamaya varacağını kestirmemiz bile imkânsızdır” dedi.
Yalçın son olarak, “Bizler emek ve demokrasiden yana kurumlar ve yurttaşlar olarak, buradan bir kez daha ne OHAL yasaklarına, baskılarına ne de ‘Ya başkanlık ya bölünme’ gibi en üst makamlardan savrulan tehditlere boyun eğmeyeceğimizi, sivil darbe karşısında diz çökmeden emeğin, barışın ve demokrasinin Türkiye’sini kurma mücadelesini sürdüreceğimizi, OHAL sopasıyla terbiye edilmeye çalışan kişi ve kurumlarla omuz omuza duracağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerini kullandı.