Ana SayfaGIŞTÎABORÎDiyarbakır: Geçinemedikten sonra 100 bin olsa ne olur?

Diyarbakır: Geçinemedikten sonra 100 bin olsa ne olur?

SUR AJANS Haberi

Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. 2023 asgari ücreti için sendikaların ’kırmızı çizgileri’ ise farklı farklı. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, 7,785 TL’den az olmaz derken, DİSK ise 2023 yılına ilişkin asgari ücret talebini 13 bin 200 lira olarak açıkladı.

Görüşlerine başvurduğumuz Diyarbakırlılar ise 10 bin ila 20 bin arasında bir asgari ücret tarifi yapıyor. Hayat pahalılığının bir yılda 3-4 kat arttığını ifade eden Diyarbakırlı yurttaşların genelinde asgari ücretin 10 bin TL olması beklentisi öne çıkarken, zamların sürdüğü bir ortamda asgari ücrete gelen zammın da bir anlamının kalmayacağı görüşü de hakim.

Diyarbakır’da birçok yurttaş işsiz olduğunu ve düzenli bir gelirlerinin olmadığını ifade ederken, asgari ücret dahi alamadıklarını ve geçinmediklerini belirtiyor.

Sur’da görüşlerine başvurduğumuz Diyarbakırlı yurttaşların asgari ücret artışından beklentileri ve karşı karşıya bulundukları geçim derdine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

‘Asgari ücret 2 bin 500 lira olduğunda daha iyi geçiniyorduk ama şuan yok, bitti’

Ahmet isimli Diyarbakırlı bir yurttaş asgari ücret üzerine şunları söyledi: “Ekonomik krize göre söylersek 15 bin TL bile kurtarmaz. Kiralar uçmuş 4 bin 500 olmuş. Diyarbakır’da en düşük kira 2 bin 500 lira. Asgari ücretli biri çocuğuna mı baksın, evine mi baksın ne yapsın? İktidar bitirdi. Hayat şimdi çok pahalı. Eskiden asgari ücret 2 bin 500 lira olduğunda daha iyi geçiniyorduk ama şuan yok, bitti.”

‘Gelir yok, gider çok’

Düzenli bir işi olmadığını ve ayda eline asgari ücret dahi geçmediğini ifade eden bir başka yurttaş ise asgari ücretin en az 10 bin TL olması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “10 bin liraya da geçinilmez ama yine de sürpriz diyorum. Perişan olmuşuz zaten, Allah yukarıda şahittir. Hiçbir şey alınmıyor. Daha önce 100 TL veriyordum çocuklara pazara gidiyorlardı ve dolu dolu poşetlerle geliyorlardı. Şimdi 200-300 TL veriyorum, 2-3 poşet gariban gibi geliyorlar ama yapacak bir şey yok. Bence bir yılda hayat yüzde bin pahalandı. Gelir yok, gider çok. İş de yok ne yapacağız? Recep Tayyip Erdoğan’a da seslensem boş, dinlemez beni. O ancak der ki, ‘ey Putin sen kim oluyorsun?’ Perde arkasında da diyecek ki, ‘Kusura bakma Putin bu bir siyasettir’. Kendisi 20 çeşit kahvaltıda bol bol yiyor, Ahmet gariban da elektrik faturasını ödeyememiş, elektriğini kesmişler. Ev kirası, elektrik, su, çocuklar, Ahmet gariban ne yapsın? Nereye gidelim? Türkiye’de bir insan 85 milyonun ensesine vurup, otur kalk yapamaz. Öyle bir dünya yok, her şey insanların, halkın elindedir. Konuşmaya gelince, ‘vatandaşımızı düşünüyorum’. Nerede düşünüyorsun, gel halimize bak. Bir dolabımızı açalım ve aradaki farka bakalım. Asgari ücreti dar çatlasın 8 bin 500 – 9 bin yapsınlar. Ama ona göre de zam yaparlar. Her gün eşimle kavga ediyorum. Yağı al, şeker bitti, şekeri al un bitti, unu al tuz bitti. Nereden getireyim?”

‘Bu parayla vatandaş birikim yapamaz’

Asgari ücretle vatandaşın ancak günü kurtarmaya çalıştığını ifade eden asgari ücretli bir yurttaş ise şunları dile getirdi: “Bir yılda hayatın pahalılığının 3-4 katına çıktığını belirten “Ekonomiyi yöneten Bakan eğer ekonomiden anlamıyorsa nasıl yönetebilsin ki? Asgari ücretle ben ne yapacağım? Şuan asgari ücret sadece günü geçirmek için, birikim yapılmaz. Asgari ücreti yapsa yapsa en fazla 10 bin TL yapar daha ne yapacak. Bu parayla vatandaş birikim yapamaz.”

‘Geçinemedikten sonra asgari ücret 100 bin olsa ne olur?’

Asgari ücretli Sinan Ateş ise şunları söyledi: “Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alıyorlar. Asgari ücret şuan 10 bin de olsa kimseyi kurtarmıyor.  Ben 2 çocuklu bir asgari ücretli olarak geçinemiyorum. Evim kira olmamasına rağmen artık ayı kurtarmanın derdine düşmüşüz. Geleceğe dönük, çocuklarımıza bir şey bırakalım, çocukların evliliği için bir şey biriktirelim, artık biz onda değiliz. Biz artık bu ay çocuklarımızı nasıl doyurabiliriz, onun derdindeyiz. Asgari ücret 10 bin olsa ne olur, peynirin kilosu 150 lira olmuş. Geçen sene 150 liraya 4 kilo peynir alıyordum, şimdi 1 kilo alıyorum. Öncelikle bu zamların önünü alacak. Marketteki fiyatlar bir raftan diğerini tutmuyor. Rafta başka, kasada başka fiyat. Ban 5 bin lira asgari ücret versin ama fiyatları da ona göre indirsin. Ben geçinmenin derdindeyim. Geçinemedikten sonra asgari ücret 100 bin olsa ne olur? Ben gençlere acıyorum, ne altın alabilirler ne evlilik yapabilirler. Geleceğe dönük hiçbir şey yok. Bugün gidin Diyarbakır’da bahisçiler tıklım tıklım. Kazı kazancılar, milli piyangocular tıklım tıklım.”

‘Zengine kriz yok, olan fakire oluyor’

Asgari ücretin artmasına ilişkin büyük bir beklenti içinde olduğunu söyleyen bir işçi ise şöyle konuştu: “Çocukların elbisesini asgari ücrete bağlamışım.  Allah’ın izni ile inşallah 10 bin lira olacak. 10 bin olmazsa benim sonum geldi. Çünkü ev sahibi kirayı 4 bin 500 lira yaptı. Asgari ücretle ilgili büyük umut içindeyim ama 7-8 binden bahsediyorlar. Böyle olursa mecburen hanımı annesinin yanına yollayacağım. Geçinemiyorum, perişan durumdayız. Bir kilo Antep Fıstığı 325 lira olmuş. Zengine kriz yok, olan fakire oluyor. Parası olana kriz etki etmiyor. Komşum var 40 gündür simit yiyor. Adam artık perişan oldu, yüzü susam olmuş. Artık bu düzen düzelsin, millet mahvolmuş. Asgari ücret 9 bin liranın altı olursa sonumuz geldi.”

‘Asgari ücretle kesinlikle geçinilemez’

Psikoloji mezunu genç kadın bir yurttaş ise işsiz olduğunu belirterek, asgari ücrete ilişkin şunları ifade etti: “Asgari ücret 10-20 bin olsun artık. Bir yıldır işsizim ve asgari kazananlara iyi dileklerimi yolluyorum. Asgari ücretle kesinlikle geçinilemez.”

‘Makarnaya talim, en güzel günlerimizi yaşıyoruz’

Asgari ücretin ülke koşullarında 17-18 bin lira olması gerektiğini söyleyen seyyar satıcı Mehmet Cavit Oda, serbest piyasa ekonomisinin değişmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Asgari ücreti 7 buçuk 8 yapsalar ne gelir? Serbest piyasa yasasının değişmesi gerekiyor. Bir yılda hayat yüzde 400 pahalandı. 1 liraya sattığım simit şimdi 5 lira. 1 liraya verdiğim ayranı şimdi 5 liradan satıyorum. İşte kanıt. Türkiye Cumhuriyeti kurulalı böyle bir taklaya gelmedi. Maliye Bakanı yatıyor, sürsün memurları denetlesin. Ama vatandaşa müstahaktır, 20 liraya da satsam tepki yok. Makarnaya talim, en güzel günlerimizi yaşıyoruz.”

‘Zordur, gerçekten zordur’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen bir yurttaşın asgari ücrete ilişkin görüşleri ise şöyle: “Asgari ücret azdır, bir evi geçindirmez. Bence 10 bin olsa yeter. Bir yılda hayat çok pahalı oldu. Nerede baksanız 3 kat olmuş. Ne diyeyim Allah onlara yardım etsin. Zordur, gerçekten zordur. Ama şunu da söyleyeyim, eskiden babam bize peynir aldığında keyfimiz geliyordu. Şimdi soframıza bakıyoruz, gerek ki 10 çeşit ola. Bütçemize göre harcama yapmıyoruz. 10 bin lira para kazandıysak 15-20 bin lira yemeye çalışıyoruz. Halbuki ayağımızı yorganımıza göre uzatsak gül gibi geçiniriz. Kanaatimce şükretmemiz, sabretmemiz lazım. Allah büyüktür.”

‘Yolun sonu göründü’

Bir diğer yurttaşın asgari ücret değerlendirmesi de şöyle: “Asgari ücret çok yetersiz. Olması gereken 10 bin. Küçücük bir dükkanda çalışıyorum, her ay borçla kendimi geçindiriyorum. Yüzde 180 enflasyon açıklanıyor. Geçen seneki 100 lira ile bu yılki 100 lira arasında yüzde 500 fark var. 100 liraya pazar gidip ihtiyaçlarımızı alabiliyorduk ama bugünün şartlarında 500 liraya bir haftalık alışverişimiz yapamıyoruz. Fazladır az değildir. Allah yardım etsin, sistem iyi gitmiyor. Böyle olursa zaten devrilecekler, yolun sonu göründü.”

SURAJANS

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights