Ana SayfaGIŞTÎDENİZ POYRAZ’IN KATLEDİLMESİ VE MUHALEFET!

DENİZ POYRAZ’IN KATLEDİLMESİ VE MUHALEFET!

Türkiye’nin en büyük şehirlerinin birinin göbeğinde, gündüz vakti katliam amacıyla HDP il binasına saldırıldı. İçeride Deniz isminde gencecik bir kadın, bir cani tarafından katledildi. Hem de katil tarafından cinayet aynı anda paylaşıldı. İçeride  bunlar olurken dışarısı, 24 saat oradan ayrılmayan polislerle doluydu. Polis katilin başını okşarken “abiciklerinin” sadece adını sordu. Zaten çok hızlı bir şekilde bütün süreç bitti ve cezaevine yollandı.

Hasan Işık / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız


Böyle olaylar oldukça insanların aklına hep 90’lı yıllar geliyor. Yine katliam, yine Kürtler!
Ancak artık katliam tarzına bakıldığında 90’lardan ders çıkarmış olan derinliği ve sığlığı bir türlü belirlenemeyen Devlet, tarzını değiştirmiştir. 90’lı yıllarda bir Kürt katledilirdi ve fail bulunamazdı toplumun aklına elbette ki Devlet gelirdi.
Şimdi ise işlenen cinayetlerde katil hemen bulunuyor. Suç faili meçhul olmaktan çıkıyor. Böylelikle bir aklanma süreci devreye giriyor. Artık işlenen suçlar faili meçhul değil azmettireni meçhul cinayetlere dönüşüyor.
Hemen arkasından LEGAL siyaset yapan bir partinin başkanı katledilen kadını “terörist” ilan ediyor ve katliama gerekçe ve haklılık arıyor. Direk azmettiren olmasa da azmettiren ideoloji aslında kendini gizlemiyor.
Rabialar ve Bozkurtların yarattığı bu caniler birer katil gibi insan avına çıkacakları günü beklerken geriye kalanlar ne yapıyor.
Aslında HİÇ!
HDP dışındaki diğer partiler aman olur da adımız HDP ile anılır diye kaçmaktan da  kaçamak bir siyaset peşindeler. İktidara alternatif olacak muhalefet partileri yemin ettikleri anayasanın legal partisine öcü gibi davranarak dünyada eşsiz kalitede bir siyaset yürütmekteler.
Peki, katliamların mağduru HDP ne yapıyor, maalesef onunda cevabı HİÇ!
Hergün Yezid’in imamları, Muaviye’nin hakemleri gibi konuşan haram medyasının ihaleci ve aracı “gazetecileri” tarafından terörist diye anılan, siyasetçilerinin yarısı zindanda olan, il binaları basılan, üyeleri öldürülen… HDP hala mevcut talan ve istismar odağı iktidara karşı demokratik söylemlerle mücadele ederek meşruiyet kazandırmakta. Burada HDP’nin mücadelesini inkar etmiyorum, sadece yol yöntemin gözden geçirilmesi gerekliliğine değinmekteyim.
Kuzey Kürdistan’da Kürt seçmenin büyük bir çoğunluğunun temsiliyetini elinde tutan  HDP, artık kendisi  olmadan hiçbir partinin iktidar olamayacağını göstermeli ve bu gücüyle dışlanmaktan kurtulmak yerine, Türkiye siyasetinin geleceğinin kendine mecbur olduğunu alenen göstermelidir.
İktidar bunun farkında olduğu için HDP’yi her an baskı altına almaya çalışmakta ancak ne muhalefet bunun farkında ne de HDP bu gücünü anlatabilmekte.
İşte son saldırıyla da toplumda dinamizmi temsil eden HDP üzerinden baskıdan patlayacak halkın korkuyla frenlenmesi yatmaktadır.
HDP eğer Denizler gibi binlerce katledilen güzelliğin hesabını soracaksa muhalefete gücünü göstermeli herkesi etrafında toplamalı ya da bu siyasi kırım çarkından biran önce çıkıp gerçekçi siyasi zemini bulacağı alanlara yönelmelidir.

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights