AMED

Amed’de zaman çobanların kavallarıyla demlenir. Akrabalıklar, dostluklar ve aşklar kavalların nağmeleriyle yaşanır. Dengbejler şehridir Amed. O dengbejler ki Amed’in dili ve yüreğidirler; katliamlara ve infazlara tanıktırlar.

Heybet Akdoğan / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Amed’de alınları dövmeli analar vardır. Analar Şoreşger yiğitleri kıl çadırlarda büyütmüşlerdir, gelinlik kızlarını yağmurla yıkamışlardır. Ahmet Arif’in yurdudur Amed. Bu şehir,  “Adiloş bebenin” destanıdır. Amed’in insanları gece olunca ölüm uykusunu uyurlar. Kürdün Azrail’i her zaman şahdamarına yakındır. Koçerler beşiğidir Amed. Zozanda, koçerler newroz ateşi yakarlar, ellerinde desmallar (mendiller), koçero halayı çekerler. Amed, Muhammed’in gözde komutanlarından; Sa’d bin Vakkas’ın Kürt tapınaklarını yıktığı, insanları ağaçlara asa asa ilerlediği şehirdir.

Kürdüm!.. Dinin dahi öldürmek istediği halkım! Tanrı hangi yüzle sizi ben yarattım diyebilir? Bu diyarın insanları gülmeyi unutmuştur. Bu insanlara özgürlük yasaklanırken; ağlamak hürriyeti verilmiştir. Amed’in çocuklar vardır; karagözlü, siyah saçlı; yüreklerinde gül tomurcuğu besleyen çocuklar. O çocukların gözyaşlarıdır gül tomurcuklarını açtıran. Amed’in yaşlıları kutsal birer mabettirler. Sümer dilinin tercümanıdırlar. Mezopotamya’yı anlatırlar Kürt atlası yürekleriyle.

Amed’in eyvanları vardır, serin yaz gecelerinde gazeller okunur, türküler söylenir. Yıkık toprak evlere sırtını dayar gençler, umuda düş kurarlar. Amed’de hayat yasakların, işkencelerin ağıtlarıdır. Amed türküler, klamlar şehridir. Ezilen insanların sığınağıdır.

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights