Hem de Nobel ödüllü “kabak kelle” olmayan bir çok tutarlı ekonomistin “Yunanistan’daki krizin 1. sorumlusu AB ve İMF’dir(…)” demelerine ve Yunanistan halkının %62 civarında referandumda HAYIR (OXI) oyu vermesine rağmen, küresel-barbar-finans-teröristlerinin (sözüm ona seçilmişler de dahil) kepazeliğine takılıp kaldı.
Görünen odur ki TROIKA (İMF-AB, Avrupa Merkez Bankası)’nın koşullarını Yunanistan hükümetine biraz yumuşatılmış biçimi ile kabul ettirecekler gibi görünüyor? Umarım böyle olmaz!
Güçler dengesi göz önünde bulundurulduğunda karşı taraf yani saldırıya uğrayan ki burada saldırıya uğrayan SYRIZA’dır. İMF’li bir dünyadan, reformlardan bahsediyorsanız ve de bu güçler karşısında, yeni ekonomi bakanı Tsakalos’un mektubu “eski borçları ödemek için, [1] emekliler ve katma değer vergisi üzerinden ileri reform paketini parlamentoya sunabiliriz(…)” Bu sözleri sarf ettiğiniz zaman zaten TROIKA’nın istediği neoliberal politikalara yeşil ışık yakmış olursunuz.
SYRIZA sözcüleri hem Avro bölgesinde hem de Avro para biriminde kalmak istiyorlar. Zira Avro bölgesinin ve Avro para biriminin, [Europa sözcüğü yunan literatüründe başkalarına karşı olmak anlamındadır] kuruluş amacı ‘Serbest Piyasa’ denilen aldatmacaya uygundur. Ki, kapitalizmin doğası gereği birileri büyükleri yutacaktır ve de büyüklerden borç para alacaktır. Ve de borç para ala ala ve kemerleri sıka sıka (…) işte bu hale gelirsiniz, bazı adaları dahi satlığa çıkarırsınız-satmadığınız bir şey kalmaz…
Yine görünen odur ki AB Austerité (kemer sıkma) politikalarından vazgeçmez çünkü birileri kemer sıkacak birileri de yiyecek. Ne yapar isen yap kural budur.
SYRIZA, içte Yunan oligarşisi, Yunan liberal muhalefeti ve Yunan ordusu ile karşı karşıya artı dışta NATO, ABD şimdiden burnunu soktu bile, TROIKA.
Seçmenler bu güçlerin politikalarına karşı SYRIZA’ya oy verdiler. Seçmenlerin istemlerine yanıt veremeyen bir SYRIZA için sonuç hiç de iyi olmaz. Yakın tarihte de görüldüğü gibi esamesi bile okunmayan sosyal demokrat partilerin hüsranları gibi olur… Ne yazık ki seçmenlerin istemlerine yanıt veremeyecekler gibi görünüyor, çünkü TROIKA ile görüşmeler buna işaret ediyor. Bakalım, görelim diyelim mi?
SYRIZA, bu güçler dengesi karşısında arkasına aldığı 80 milletvekili temsilcisi olarak Avrupa parlamentolarında, TROIKA denilen dünyamızın baş belaların evinde ziyarette bulunarak gerçekten kemer sıkma politikalarına ne kadar karşı alternatifler bulabilecek?
SYRIZA, Yunan mitolojisindeki ateş tanrısı ve de tanrıların baba tanrısı ZEUS’un elinden ateşi alıp halka veren Prometheus olabilecek mi?
Taa eski tarihlerden beri işgalci barbarlar tarafından bu halka yapılmış zulme şimdide bu barbarların torunları vasıtası ile kemer sıkmalar, yiyecek ihtiyaçlarını satın alma gücüne varıncaya kadar kısıtlama anlaşmaları dayatmaktadırlar.
Kadim Grek halkına İran hükümdarı Darius MÖ 480 az mı çektirdi. Roma İmparatorluğu ne zulümler yaptı bu halka, onun felsefesini çaldı, kültür ve literatürünü çaldı, demokrasisini çaldı. Roma’nın devamcıları ve şimdinin batı oligarşileri barbarları, onun ohm’munu aldı, Arşimed’den-suyun kaldıraç gücünü alarak gemiler yaptı, daha neler neler… ohm’ unu aldı, Pi sayısını aldı…
Osmanlı devleti 1458’den 1832’ye kadar bu halka zulüm yaptı, Almanlar bu ülkeyi 1944’te işgal etti ve zulüm yaptı. 1974’te bize “barış” harekatı diye yutturulan düzmece aslında NATO’nun Güney kanadından çıkan Yunanistan’ın NATO’ya geri dönme harekatından başka bir şey değildi.
NATO tarafından Türkiye saldırtılarak iş hal edildi ve de Yunanistan geri NATO’nun güney kanadına döndü.
Hüseyin Çelik kalkmış diyor “Yunanlılar tembel bir halktır. Çalışmazlar ve de siesta yaparlar(…)”. Etme-eyleme Çelik bey! “İşkembeden atmayınız” ve biraz göz hizasından yukardan tartarak konuşunuz lütfen!
Bir halk ki o sıcaklarda 40c°, 45 c°’de sabah saat 07’de işe başlayıp saat 11’de biraz yemek molasından sonra saat 14’de kadar çalışır ve de ondan sonra iş paydosu. Evlerine gidip duş alıp yemek yerler ve sonrasında saat 18’e kadar uyurlar. Bu saatten sonra da yerler, içerler. Saat 23 ya da 24’te uyurlar. Bunun yanlış olanı neresi?
Peki, Çelik bey, siz asgari ücrete çalışarak ne yaptınız, hangi icatlar yarattınız? “Allah için söyleyiniz”? Kulları toptan tembel gördüğünüze göre(!) Oturmuşsunuz devletin tepesine yersiniz babadan kalma bir mal gibi. Kullandığınız Demokrasi ve parlamento kelimeleri, doktorlarınızın hipokrat yemini “Doktorsan ırz düşmanında olsa sana geldiğinde sağlığı ile ilgilenmek zorundasın” yemini adı üstünde onların icadı değil mi, jinekoloji, kardiyoloji, ortopedi, bilmem daha neler neler onların icadı değil mi?
Onların Arşimed’i sayesinde, suyun kaldıraç gücü, gemilere biniyorsunuz, onların ohm’ ve Pi sayısı sayesinde en azından okullarda eğitim yapıyorsunuz… Tarihi, ilk tarihi Yunanlı Heredot’tan öğrenmiyor muyuz?
Peki, siz, biz ne icat ettik? Evrensel manada icat ettiğiniz ya da ettiğimiz bir delil gösterebilir misiniz?
Ha(!) İcatlarımız vardır tabi. Ayakkabı kutularında para gizleme, adam kayırma, tahta çıkmak için kardeş kardeşi öldürme, başkalarını zorla talan etme, gavur diye başkalarının helal mallarına el koyma, bir de şu ünlü fabrikalarınız Harem. Kadınları haremlere doldurup onları da koruyanların testikullerini kırdırıp kısırlaştırarak o zavallı kadınları padişahlara sunmak, padişahların devlet bütçesinin-külçesinin padişahın sarayının en zemin kattaki 40. odanın 40. sandığından saklama her gelen padişah çala çala sonuncu padişaha teneke paralar kalması. Yalan mı?
Bu sözler TC’yi yönetenlerin ağzından çıkar mı? Çıkar işte… Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasını böyleleri yönetiyor.
Bütün bu kepazeliklere karşı Yunan halkının yanında olmak Rojava halklarının yanında olmak kadar anlamlıdır! 12/07/2015
[1] Emekli maaşlarının 23 düşürülecek, KDV fazla alınacak ve böylelikle İMF ve diğer hırsızlara olan borçlar ödenecek… Sık kemerleri bel kemiği kalsın(!)