Ana SayfaNIVÎSKARÊN2. lige düşmek ya da düşürülmek... 

2. lige düşmek ya da düşürülmek… 

Enver Şen / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız 

Avrupa’nın alışık olmadığı ya da kendisine yakıştıramadığı bir durum. Hindistan’dan gelen baharat yollarını elle geçirmek için başlayan deniz aşırı seferler ve Portekizlilerin 1415’te Ceuta’yiyi işgali ile başlayan ve 600 yılı aşkındır devam eden Avrupalı sömürgeciler 2. lige düşmeyi veya düşürülmeyi bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Belirtilen tarihten itibaren, kendileri için önemli saydıkları bütün konularda masa kurucuları, masadakiler ve karar vericiler oldular.  İlk defa masada olmayacaklar, daha da önemlisi masa kurucuları arasında olmayacaklar. Evet 16- 18 Şubat 2025’te 61’cisi düzenlenen Münih Güvenlik (belki daha doğru ismiyle savaş) Konferansı sonunda ortaya çıkan durum. Avrupa’nın ve özellikle de Almanya’nın amacı konferansta Ukrayna üzerine konuşmak, hangi silahların hangi miktarda gönderileceğini karar altına almaktı. Ona göre hazırlanmışlardı. Konferans öncesi bunu değişik şekillerde basına sızdırıyorlardı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Trump yönetimi bu beklenti ve hazırlıkları bir kenara iterek kendi gündemini uyguladı. Konferansın ilk günü konuşan ABD başkan yardımcısı J. D. Vance beklediğinin tersine Ukrayna’ya verilecek silah ve paralar yerine Avrupa Birliği’ni ve ev sahibi Almanya’yı eleştirdi. Avrupa’nın iki ana sorunu olduğunu belirterek şöyle bir sıralama yaptı. Birincisi “Sizde fikir özgürlüğü tam anlamı ile uygulanmıyor” buna  AfD’nin (Almanya için Alternatif, aşırı sağcı, faşist bir parti) konferansa çağrılmaması ve Romanya’da 24 Kasım 2024’te yapılan ancak mahkemece iptal edilen cumhurbaşkanlığı seçimlerini gösterdi. Rus taraftarı olduğu öne sürülen adayın kazandığı seçimin iptali için Berlin ve Brüksel büyük çaba sarfettiler. İkinci sorun ise; Vance’ye göre kontrolsüz mülteci akımı. Burada Trump’ı örnek göstererek onlardan kurtulmanın nasıl olacağını belirtiyordu. J. D. Vance daha sonra AfD’nin şansölye adayı Alice Weidel ile yarım saat süren bir ikili görüşme yaptı. Fakat en önemlisi Trump – Putin telefon görüşmesi. En azında ilk toplantıda Avrupa Birliği ve Ukrayna’nın olmayacağının söylenmesiydi. İşte bu nokta Berlin ve Brüksel’i çok hiddetlendirdi. Avrupa bir anda ikinci lige düşmüştü. Ayrıca Ukrayna’nın Nato üyesi olmayacağı ve savaş öncesi sınırlara artık dönülmeyeceğinin belirtilmesi ek olarak Almanya ve AB’ye hakaret gibi görüldü. Almanya şansölyesi Schol konferansta yaptığı konuşmada buna “demokrasimizin nasıl olacağına kendimiz karar veririz. Dışarıdan müdahaleye müsaade etmeyiz” diye cevap verdi. Almanya ve AB için Ukrayna savaşı öteki tüm savaşlardan daha farklı. 1990’lı yıllardan itibaren doğuya doğru başlayan Nato ve AB genişlemesinin güvenlik altına alınması bu ülkelerin bir daha Rusya’nın yanında yer almamalarının garantilenmesi gerekiyor. (Romanya’daki seçimin iptali de bunun bir parçasıydı.) Rusya savaşı kazanırsa bu garanti ortadan kalkabilir. Onun içinde Fransa daha Pazar günü (16.02.2025) toplantı devam ederken, 17.02.2025 Pazartesi günü için AB ülkelerini olağanüstü bir toplantıya çağırdı. Yeni gelişmelerin görüşüleceği söyleniyor. Ekonomik olarak Avrupa’nın liderliğini elinde tutan Almanya, Ukrayna savaşı sonrası başlattığı silahlanma programı ile askeri liderliğe de oynuyor. Konferansın sonuçlarına bu kadar hiddetlenmesinin nedenlerinden biri de liderlik hayallerinin zayıflamış olmasıdır. 

Üç gün devam eden konferans yürüyüş, miting ve değişik panellerle protesto edildi. Cumartesi günü Münih’te “savaş yeteneği yerine barış yeteneği” sloganı altında yapılan yürüyüşe 3 binin üzerinde katılım olduğu belirtildi. Yürüyüş başlamadan önce13 Şubat 2025’te kamu hizmetleri sendikası yürüyüş kortejine araba ile yapılan saldırıyı protesto ve yarılılarla dayanışma için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Eylemin hazırlayıcılarından Laura Meschede Klar “biz sendikacılar biliriz ki ırkçılık böler, sınıf savaşı birleştirir” cümlesi ile adeta eylemi özetliyordu. (jw gazetesi 17 Şubat 2025) Başka bir sendikacı ve komünist Marc Ellmann (jw.1702. 25) “Lüks Bayer Hof otelinde yapılan toplantı Alman emperyalizmi ve Avrupalı Nato ülkelerinin yaptığı bir savaş konferansıdır” diyerek Güvenlik Konferansı denilen toplantıyı doğru yere oturtuyordu. 

17.02.2025 

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights