Ana SayfaNIVÎSKARÊNKobane Kumpas Davası

Kobane Kumpas Davası

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

“Zorbalık daima özgürlükten daha organizedir.”

Charles Peguy

DAİŞ’in 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen Kobane işgaline karşı Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın halkı demokratik tepkilerini göstermek ve iktidarın olası bir Kobane katliamına sessiz kalmasını protesto etmek için sokağa davet ettiler. Olaylar sırasında gelişen provokasyonlar sonucu 54 kişi öldürüldü.

Öldürülen 47 kişinin kendi seçmenleri, çalışanları ve parti üyeleri olduğunu söyleyen HDP’nin grup başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç olayların tüm boyutları ile açığa çıkarılması için TBMM’ye araştırma önergesi verdi.

Bu araştırma önergesinde arpa boyu yol alınamadı. Meclis Kobane olaylarının araştırılmasına karşı kayıtsız kaldı.

Müslüman Afrika ülkelerinin, Azerbaycan’ın, Nahçıvan’ın, Gazze’nin, Filistin’in vs hamisi kesilen AKP Genel Başkanı RT Erdoğan Gaziantep’te yaptığı konuşmada “Kobani düştü, düşüyor” açıklaması yapmıştı.

Kürt kardeşliğini ağzından düşürmeyen Erdoğan Kürt halkının kadim şehri Kobane’yi Kürtlerin katliamı pahasına DAİŞ’e havale etmişti.

Cumhur iktidarı yaşanan ölümleri açığa çıkarmak yerine ağır faturayı HDP yönetimine kesti. Öldürülen HDP’li Kürt, Engizisyon mahkemelerinde yargılanan yine HDP’li Kürt.

Siyasette yumuşama ve normalleşme rüzgarlarının estiği, 28 Şubat Post Modern darbe diye nitelendirilen olayın tutukluları generallerin serbest bırakılmaları Kürt siyasilere işlemedi.

“Seni başkan yaptırmayacağız = seni zindandan çıkarmayacağız”

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi adeta ceza yağdırdı. HDP Eski Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş’a 42 yıl, Figen Yüksekdağ’a 30 yıl, daha bir çok HDP’liye de 10 yılı aşkın cezalar verildi.

Mahkeme lütfedip 36 sanık hakkında beraat kararı vermiş.

Savcılık mahkemenin tahliye ve beraat kararına itiraz etmiş. Savcılık itirazında “sanıklar hakkında verilen tahliye kararının gözden geçirilerek sanıklar hakkında ayrı ayrı CMK 100 ve devamı maddelerince tutuklanmaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını, aksi görüş halinde itirazımızın üst mercice incelenmesi için gereğinin yapılması kamu adına talep olunur.” denildi.

Bu ne öfke, kin, nefret bu ne düşmanca tavır. Verilen bu 30-40 yıllık cezalar az bulunmuş, tahliye edilenler tekrar tutuklanmak isteniyor.

Cumhur ittifakı her başarısızlığın da faturayı Kürtlere kesiyor. Kemal Sunal’ın bir filmindeki repliğinde olduğu gibi bana Mazlumu (Kürtleri) getirin diyor.

İşte Cumhur iktidarının Kürt kardeşliğinin formülü budur. Her yenilginin ardından fatura Kürtlere kesiliyor. Ödenen bu ağır bedelin bir nedeni de Kürtlerin Cumhur ittifakına tattırdıkları 31 Mart yerel seçimlerindeki büyük yenilgidir.

Bu engizisyon davasından Kürt siyaseti de kendi payına düşen başarısızlığı görmeli, sorumlular ve gereğini yapmayanlar, yapamayanlar istifa mekanizmasını işletmeli ve istifa etmeliler. 

Kobane Kumpas Davası protesto mesajlarıyla geçiştirilemeyecek kadar önemli bir davadır.

“İçimde müthiş bir umut var;

 Bu insanlar böyle kör kalmayacaklar,

 Böyle aptal,

 Böyle merhametsiz,

 Böyle taş gibi sağır olmayacaklar bir gün.”

Yaşar Kemal’in dediği gibi işte o gün kurtulacağız zalimlerin zulmünden.

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights