10. sayımızla yeniden merhaba!
Bu sayıda KKP kampanya ve faaliyetlerinin yanı sıra gündemle ilgili farklı yazılar yer almaktadır. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz ve görüş önerilerinizle bize dönmenizi bekliyoruz.
*Sosyalist Mezopotamya’nın gündeminde, esas “İş, Ekmek, Özgürlük” adıyla ve ‘İş İş İş, 6 Saatlik İş, Herkese İş” ana sloganıyla KKP Emek Kampanyası vardı. Mart ayı başında startı verilecek olan Kampanya Covit-19 nedeniyle 4 Haziran 2021’de Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti’ndeki basın açıklamasıyla başlatıldı. Başta Diyarbakır merkezli olmak üzere; Kürdistan ve Türkiye’de; sokakta bildiri dağıtımı, basın, sendika, kurumlarla görüşme kahvehane propagandaları, mevsimlik işçileri ziyaretlerle sürdü, sürdürülecek.
Ekonomik krizin sosyal sonuçlarının toplumu kanser gibi sardığı koşullarda;
Çalışmak isteyen ama iş bulamayan İŞSİZLERİN
Çalışan ama evine aş-ekmek götüremeyen İŞÇİLERİN
Artık ucuz ve yedek emek gücü bile olamayan KADINLARIN
Asgari ücrete iş bulamayan ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ
“Sadece yol-yemek veren bir yerde çalışırım” diyen İŞSİZ GENÇLERİN
Siftah yapamadan dükkanı kapatan KÜÇÜK ESNAFIN…
Amed, Dilok, Wan, Riha’da iki kişiden biri işsiz, 10 kişiden 7’si borçlu olan HALKIMIZIN… Bu yaşamsal sorunlarının sorumlusu kapitalizm ve siyasi iktidarlarıdır denilerek her araç ve yöntemle dile getirilecek.
KKP heyeti sokakta işçilerden, halktan ve ziyaret ettiği kurumlardan;
1- “İş iş iş, 6 saatlik iş, herkese iş!” talebinin gerçekleşmesi…
2- Kayıt dışı çalışmanın özellikle Suriye’den göçlerle olağanüstü arttığı, yasadışı ve sosyal haklardan yoksun milyonların çalıştırıldığının gündeme getirilmesi…
3- Artık yedek ve ucuz iş gücü bile olamayan kadınların sorunun gündeme getirilmesi…
4- İşveren resmiyette işçiye 2825 lira asgari ücret ödüyor el altından ise bunun bir miktarını geri aldığının deşifre edilmesi…
5- Kürdistan’da ekonomik kriz ve sosyal sonuçlarının daha ağır olduğu, devletin 100 yıldır Kürt meselesine “güvenlik ve terör” parantezinden baktığı için sadece cezaevi-karakol-yol yaptığını belirtip, ekonomik krizin asıl nedenlerinden birisinin de bölgede izlenen ve sürdürülen savaş politikasını teşhir etmek için destek istedi.
*Halkımızın diğer önemli ve güncel meselesi, Kürt siyaseti arasında Güney Kürdistan’da yaşanan iç gerilim ve büyüyen çatışma riskidir. Biz başından beri, özellikle de KBY ile Özerk Rojava’nın Konfederal statüsünün bıçak sırtında yürüdüğü bugün, Brakujinin dirilmemek üzere toprağa gömülmesi gerektiğini savunduk, savunuyoruz. Çağrımız Kürt halkının kazanımlarını savunan ve büyütmek isteyen herkesedir; gelin gerilimi soğutmak için bir avuç su dökün!
*Onur Haftası etkinlikleri nedeniyle polisin LGBTİ+’ya yönelik orantısız güç kullanarak estirdiği terörü kınıyoruz.
*Savaş ve açlıktan kaçıp Diyarbakır otogarına her gün gelen yüzlerce Afgan-Pakistan-Tacik… Batı kentlerine ve oradan da Avrupa’ya gitme yolculuğunda tarifi zor sorunlar yaşıyor. Bugün yüzler, binlerle yaşanan göç, küresel tedbir alınmazsa yarın milyonlarca göç yaşanacak. Tedbir ise gayet basit; dün Afrika ve Asya’nın yeraltı yerüstü kaynaklarını çalıp Batıda zenginliğe dönüştürenler, bugün-yarın milyonların kapılarını çalmamaları için Afrika ve Asya’da yani kendi ülkelerinde iş-aş-ekmek imkanlarının yaratılması için adım atmalıdırlar. Onların zenginliklerinin bir kısmını onlarla paylaşmalı yoksa Avrupa istila edilecek ve hiçbir ordunuz bunu engelleyemez.
Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle!