Dünyaya geleceğin gün, alacağın ilk nefes canını yakacak, ağlayacaksın bebek. Sen yaşadığından habersiz ismini dahi bilmezken sana bir isim bulacaklar. Ya gurur duyup da erişemedikleri bir şeyin anlamını ya da ezikliğini yaşadıkları bir mananın adını sana bırakacaklar. Büyüyeceksin bebek, yaşamın ne olduğunu bilmeden, yaşayarak büyüyeceksin.
Heybet Akdoğan / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Belki oyuncaklarının çok olduğu; yoksulluğu tanımadan ve paylaşmayı bilmeden (sadece almasını bilerek) ya da fakirliğin içinde acı çekerek (oyuncaklarını kendin üreterek) paylaşarak büyüyeceksin bebek.
Okuyacaksın bebek, düşünmeden yoksun; soru sormanın öğretilmediği okullarda. Yarınların, egemenlere sermaye olmak için habersizce yetiştirileceksin. İki dil bileceksin ama ‘’anadil’’ini yazamayacaksın, okuyamayacaksın. Kütüphaneler dolusu okuyacağın kitaplar olacak ve okudukça, konuştukça kendini arayışların çoğalacak bebek.
Arkadaşların olacak bebek, onlarla oyunlardan çok kavgaların olacak. İnsanlık tarihinin sınıf kavgalarını yaşamaya başlayacaksın. Çok sevildiğin ailenin içinde şefkati tadacaksın ve ilk yalan konuşmasını da ailenden öğreneceksin bebek. Belki hiç hatırlayamayacaksın ilk yalan söylemesini kimlerden öğrendiğini.
Büyüyorsun çocuk, büyüyeceksin. Paylaşmayı isteyeceksin, paylaştıkça sana aç kalmasını öğretecekler. Sonra sen aç kalmamak için “doymak bilmeden” isteyeceksin.
Bir gün aşık olacaksın çocuk, seninle aynı olan ama kadim ve kutsal geleneklerin yaratmış olduğu sevgilinle o biyolojik çatışmayı (kimlik bunalımını) yaşayacaksın. Doğanıza ve doğal olan her şeye ilk ihanetiniz o zaman başlayacak. Sonra sevmenin paylaşmak olduğunu anlayacaksın (çocuk iken de paylaşıp yalnız kalmıştın). Sevgiye, muhtaç bir hâlde arayacaksın çocuk. Görünmeyen ve ulaşılamayan bir duyguya bağlanacaksın… Sonra Adem ile Havva olan insanlık atalarını hatırlayacaksın. Anlayacaksın onları; doğanın ve insanlığın bütünlüğünü değiştirmek istediklerinde, nasıl uygarlıkların ve imparatorlukların kölesi olduklarını.
Büyüyeceksin çocuk, büyüyorsun. Gün gelecek umutların tükenecek, her şey anlamını yitirecek yüreğinde. Yeniden umutlar kuracaksın. Gerçeklikleri hiç değişmeyecek anlam ve kavramlara umut dolu isimler bulacaksın. Sol tarafında soru işaretleriyle dolu acılar hissedeceksin. Acı çektikçe büyüdüğünü, güçlendiğini hissedeceksin. Sorgulamak isteyeceksin, doğaya ve insana ait her şeyi.
Acıların, büyümenin sancıları olduğunu, ilk doğduğun gün gibi, aldığın ilk nefes gibi canın yana yana yaşayacaksın. Büyüyeceksin bebek büyüyorsun!