Ana SayfaGIŞTÎKASIM SÜLEYMANİ SUİKASTİ VE KÜRTLER!

KASIM SÜLEYMANİ SUİKASTİ VE KÜRTLER!

Geçen günlerde Amerika tarafından Kasım Süleymani’ye dönük gerçekleştirilen suikast kaynayan kazan Ortadoğu’da kazanın altına ateş atmaktan başka bir anlama gelmemektedir. Bu suikast farklı çevreler tarafından farklı farklı yorumlanmıştır.

Hasan Işık / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Örneğin Türkiye’de bir grup ölümü üzerine sevinç lokmaları dağıtırken başkaları da onu kahraman bir şehit diye anmıştır. Mantık ve sağduyudan uzak bu iki tutum da barışın ve huzurun yoluna su taşımamaktadır. Ölümüne sevinenler Sünni İslam anlayışı ile en az Kasım Süleymani kadar mezhepçilik hastalığına tutulmuş onu bir şehit gibi ananlar ise milliyetçiliğin karanlığında yok olmuş kişilerdir.

Sadece bu tutumlar bile bu ülkede devlet tarafından pompalanan halkların düşmanı iki ideolojinin de ne kadar etkin olduğunu göstermektedir.

Peki, Kasım Süleymani’nin ölümü ne gibi etkiler yaratacaktır? Esas üzerinde düşünülmesi gereken konu budur.

En çok bundan sonra olanlar Kürtleri ilgilendirecektir. Kasım Süleymani binlerce Kürdü darağaçlarında sallandıran bir rejimin milisidir.

Ortadoğu’nun son durumuna ve bu suikastla bakıldığında savaşın üssü olan Irak ve Suriye’de ki savaş daha da içinden çıkılamaz bir hale gelip tüm Kürdistan’a yayılabilir. Zaten Kürdistan’in nerdeyse tamamı savaş bölgesiyken bu suikastla beraber belki de Kürdistan’in tamamı vekalet savaşlarının merkezine dönüşebilir.
Bu durum pek çok yıkımlar barındırırken pek çok fırsatları da beraberinde getirmektedir.

Bölgedeki kör dövüşü zaten Kürtlersiz çözümün bir gün bile sürmeyeceğini gösterdi. Zaten Ortadoğu’daki 100 yıllık problemde Kürtlerin statüsüz çuvala sığmayışları. İşte Kürtlerin hakkı olan bu boşluğu doldurmak için yıllardır savaşlar sonuçsuz bir şekilde devam etmekte. Bütün bunlar Kürtleri yakından etkileyecek gelişmelerin habercisidir.

İran’ın ve Amerika’nın sürdüreceği çatışma ortamı Kürtleri olmazsa olmaz bir müttefike dönüştürecek ve çatışmanın tarafı olma zorunluluğuyla belki de baş başa bırakacaktır. Kürtler bu noktada birlik olarak stratejik adımlar atmak zorundadırlar. Bu süreç büyük kaybetme ya da büyük kazanmanın süreci olabilir. Bölgedeki bütün otoriter rejimler ve büyük emperyalist devletlerin müdahaleleri bölgenin yapay bir statüye sahip olduğunun kanıtıdır. Gerçek bir statü kurulmadığı sürece savaş ortamının bitmeyeceği bir gerçektir. Bu gerçek statü ise bağımsız Kürdistan’ın doğusuyla beraber gelecektir.

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights