Asimilasyonu gerçekleştirmek amacıyla tek yönlü, tek taraflı ve sistemli bir eğitim süreci uygulanır. Bunun için ilk önce egemen ulus ya da devlet, asimilasyon sürecini yürütecek teorisyenler, misyonerler, eğiticiler yetiştirir ve sahaya sürer.
Yavuz Sultan Selim, bütün Kürt aşiret ve beyliklerine mektup yazarak kendisinin yanında Safevilere karşı savaşmalarını ister. İdris-i Bitlisi aşiret ve beylikleri dolaşıp, Yavuz Sultan Selim’in yanında Safevilere karşı savaşmalarına ikna eder.
Binlerce yıl boyunca Kürt coğrafyasında yaşayan Kürtler, kendilerine göre tipik aşiret biçimi örgütlenmeyi geliştirmişlerdir. Aşiret yapılanması aşiret bireylerinin ve aşiretin bir bütün olarak varlıklarını tarihi süreç içinde korumaları ve devam ettirmesinde çok önemli rol oynamıştır.
İnsanların “anlaşma aracı” olarak sahip oldukları ve konuştukları kendi anadillerini tarihi süreç içinde koruyarak, her koşul altında nesilden nesillere taşımışlardır.
Adı duyulduğunda, cin çarpmış gibi pusulayı şaşıranlar, bir kaşık suda fırtına ve kıyameti koparanlar, kadim Kürdistan adını dillendirenlere olmadık saldırılar, yakıştırmalar yapanlar; ya “bilerek” çarpıtma yapıyor ya da coğrafya konusunda hiç bilgisi olmayan kişilerdir.