“Kürdistani Seçim İttifakı”nın öncelikli çabasının, HDP, Hüda-Par, HAK-Par, ÖSP gibi partiler arasında bir seçim ittifakı kurmaya yönelik olacağı anlaşılıyor. Gazeteci Fehim Işık, “Biraraya geliş, Türkiye’de artan baskılarla moral ve motivasyonu düşen Kürt halkına ciddi bir doping olacaktır” diyor.
Ferid Demirel / Bianet
2 Mayıs 2018 günü Diyarbakır’da düzenlenen bir basın toplantısı ile Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Azadi Hareketi, Kürdistan Özgürlük Hareketi (PAK), Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-T) ve Kürdistan Demokratlar Platformu (KDP), 24 Haziran erken seçimlerinde ortak bir tutum ortaya koymak üzere ittifak kararı aldıklarını açıkladılar.
Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti binasında düzenlenen basın toplantısında PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, hazırladıkları temel siyasal prensipleri kabul edecek en geniş kesimlerle seçim ittifakı yapmak üzere çalışmalara başladıklarını duyurdu.
Diğer bir Kürt partisi olan HAK-PAR ise yaptığı açıklama ile seçimlere bağımsız adaylarla gireceğini duyurdu.
Milletvekilliği seçimleri için üç ihtimal var
İttifak açıklaması yapan beş partinin hiçbiri, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçime girebilecek partiler listesinde bulunmuyor. Bu durumda üç senaryo üzerinde duruluyor: Bu partiler seçime ya başka partilerin çatısı altında girecek ya HAK-PAR’ın yaptığı gibi bağımsız adayla şansını deneyecek veya kendi tabanlarını oy verme konusunda serbest bırakacaklar.
Milletvekili seçimlerinde durum böyle iken Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl bir tutum takınacaklarını henüz kamuoyu ile paylaşmış değiller.
ÖSP Demirtaş’a destek veriyor
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, henüz Selahattin Demirtaş’ın adaylığı netleşmemişken, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Demirtaş’ın aday gösterilmesi durumunda destek vereceklerini belirtmişti.
Çiftyürek bianet’e yaptığı açıklamada, “sürecin dışında” olmadıklarını ve 5 Mayıs’ta Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının duyurulması için yapılacak toplantıların Diyarbakır ayağında ÖSP’nin de yer alacağını söyledi.
Geniş ittifak için görüşmelerin ilki Hüda-Par ile yapıldı
“Kürdistani Seçim İttifakı”nın öncelikli çabasının, HDP, Hüda-Par, HAK-Par, ÖSP gibi partiler arasında bir seçim ittifakı kurmaya yönelik olacağı anlaşılıyor. Bunu, ittifak bileşenlerinin temsilcileri ve yöneticilerinin beyanatlarından ve yapılan görüşmelerden anlamak mümkün. Blok bileşenleri 2 Mayıs 2018 Hüda-Par ile görüşerek ilk adımı atmış oldu. Görüşme Diyarbakır’daki Hüda-Par il başkanlığında, partinin genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile gerçekleşti.
Ardından açıklama yapan ve görüşmenin verimli geçtiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Verimli bir zemin oluştuğuna dair kanaatimiz oldu” dedi.
Kürdistan Seçim İttifakı, HDP ile bugün (4 Mayıs 2018) bir görüşme yapacak.
ÖSP yetkilileri, bütün Kürt partilerinin dâhil olduğu daha geniş bir ittifak kurulması gerektiğini ve daha sonra “ulusal birlik” için zemin oluşturması gerektiğini düşünüyor. Sinan Çiftyürek, bu amaçla 5’li blok dışında HDP, DBP, HAK-PAR, DTK ve diğer yapılarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti.
“HDP’nin barajı aşmaması çabalarına karşı ciddi bir tavır alınmalı”
Gazeteci Fehim Işık, 5 Kürt partisinin oluşturduğu ittifakla ilgili olarak bianet’e şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye’de seçime yönelik tüm bloklaşmalar açık ki Kürt karşıtlığı üzerinden kuruldu. AKP, HDP’nin barajı aşmaması durumunda haksız bir biçimde kazanacağı 60-70 milletvekilinin hesabını yaparak tüm gücüyle HDP’nin barajı aşmaması için uğraşacak. Elindeki tüm devlet imkânlarını bunun için kullanacak. CHP’nin başını çektiği blok da dolaylı olarak AKP’nin bu hesabına destek sunuyor. Bu duruma karşı açık ki Kürtler de, Kürtlerle birlikte hareket edecek dost güçler de, ciddi bir tavır almalı. Bunlar, ya Türkiye’nin statükoculuğa, tek adam rejimine doğru gitmesi karşısında izleyici olacaklar, ya da seçimlerde tek umut veren devrimci parti olan HDP ile birlikte hareket edip gidişatı tersine çevirme noktasında tarihi rollerini oynayacaklar. Bu anlamıyla baktığımızda Kürdistan Seçim İttifakı adı altında bir araya gelen 5 parti ile ayrıca HDP’ye destek verme konusunda ikircikli davranmayacağını tahmin ettiğim Özgürlük ve Sosyalizm Partisi’nin tutumu çok önemlidir. Elbet HDP’nin de birlikte hareket etme konusunda istekli olduğu bu partilerin hem ortak taleplerini, hem de her birinin durumunu dikkate alarak tutum alması lazım. Çünkü biliyoruz ki geniş bir ortaklık sağlanmaması durumunda sonuçları herkes açısından ağır olabilir.”
HDP ittifaka kapı aralıyor
HDP, Kürt partileri ile ittifak çalışmalarını bundan önceki seçimlerde de gerçekleştirmişti. 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde 70’lerin Devrimci Doğu Kültür Derneği (DDKD) geleneğinden İmam Taşçıer, Azadi Hareketi’nden Adem Geveri ve İslami gelenekten gelen Altan Tan gibi isimleri Meclis’e taşıyan HDP’nin, 24 Haziran seçimlerinde de farklı politik çevrelerin temsilcilerini aday gösterebileceği tartışılıyor.
HDP’nin Kürt partileri ile ittifak konusuna dair yaklaşımını, 8 Nisan 2018 tarihinde HDP milletvekilleri ile birlikte Irak Kürt Bölgesi’ne yaptığı ziyarette Urfa milletvekili, (milletvekilliği 19 Nisan 2018’de düşürüldü) Osman Baydemir şöyle ifade etmişti:
“Öncelikle Kürt partilerin kendi aralarında ittifak olması lazım. Birinci önceliğimiz Kürdistan’da var olan tüm siyasi partilerin, hatta ve hatta şahsiyetlerin kendi aralarında ittifak kurması.”
Bilgen: “Henüz komisyonumuz oluşmadı”
Önceki gün K24’e konuşan HDP sözcüsü Ayhan Bilgen ise olası ittifak görüşmeleri konusunda şunları söyledi:
“Şuan kendisi bir araya gelmiş partilerin açıklamaları dışında hiçbir parti ile hiçbir görüşmemiz yok. Henüz komisyonumuz oluşmadı, oluşunca artık kimlerle ve hangi partilerle görüşülür, değerlendirilir, onlar karar verir. HÜDA PAR ile ilgili özel olarak verebileceğimiz bir karar yok. Komisyon kendi programını belirler, ona göre karar verir.”
Diyarbakır milletvekili (HDP) İmam Taşçıer ise bianet’e yaptığı açıklamada, “kapılarının herkese açık olduğunu” belirterek, “Kürdistani Seçim İttifakı”’nın açıklamış olduğu taleplerin birçoğunun zaten kendi talepleri olduğunu söyledi.
Kürt partilerin ittifakı Kürt seçmeni nasıl etkileyecek?
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde Diyarbakır’da HDP yüzde 79,06, AKP yüzde 14 oranında oy almıştı. 1 Kasım 2015 seçimlerinde ise HDP yüzde 72,8 alırken, AKP yüzde 21,4 aldı.
16 Nisan 2017 referandumunda ise Diyarbakır’da yüzde 67,6 hayır, yüzde 32,4 evet çıkmıştı.
Kürt partilerin oluşturacağı, oluşturmak için çalıştığı ittifakın Kürt’lerin yoğunlukta olduğu illerde, seçmen davranışı üzerinde nasıl bir etkide bulunacağına dair hesaplar da yapılıyor.
Sinan Çiftyürek, IŞİD’in Kobanê saldırısı ile başlayıp, 25 Eylül Irak Kürt Bölgesi bağımsızlık referandûmu, Kerkük ve Efrin’e yönelik Türkiye ve Irak merkezi hükümetinin operasyonlarına kadar gelen süreçte Kürtler’in “parçalar ve partiler üstü bir tutum” aldığını söylüyor. Çiftyürek, “Bundan hareketle, Kürdistan’da geniş bir seçim ittifakı kurulursa bunun seçmen kitlesi üzerindeki olumlu etkisi olacağı kesindir. Böyle bir adım AKP’nin Kürdistan’daki kitle tabanını daraltacaktır” diyor.
Çiftyürek’in bu konudaki değerlendirmesi şöyle devam ediyor: “Haziran 2015’de AKP’den kopan yüzde 5 civarında muhafazakar Kürt kitlesi Kasım 2015’te AKP’ye dönmese de ‘tarafsızlaşmıştı’ denilebilir. AKP bu kitleyi tekrar kazanma çabasında, ama yukarıda özetlediğim icraatları nedeniyle bu kitlenin AKP’ye geri dönmesi zor. Tam da bu durumda Kürtler eğer geniş bir ulusal ittifakla seçimlerde Kürt halkına giderlerse, bunun seçim aritmetiği üzerinde AKP aleyhine sonuçlar üreteceğini söyleyebiliriz.”
“Bir araya geliş Kürt halkına ciddi bir doping olacaktır”
Gazeteci Fehim Işık’ın bu konudaki değerlendirmesi de Çiftyürek’in değerlendirmelerine benziyor:
“Biliyoruz ki geniş bir ortaklık sağlanmaması durumunda sonuçları herkes açısından ağır olabilir.Bu ittifakın, seçimlere birlikte katılmanın, oy dışında da başka etkileri olacaktır. Bilmek gerekir ki toplumda ve siyasi partilerde görülen ayrışma, giderek ciddi bir güvensizliği de beraberinde getirmiş durumda. Bu durumun yansımalarını Kürt siyasetinde de görmek mümkün. Böylesi bir araya geliş, Irak Kürdistanı’nda, Kerkük’te, Afrin’de yaşanan negatif gelişmelerle, Türkiye’de artan baskılarla moral ve motivasyonu düşen Kürt halkına da ciddi bir doping olacaktır.” (ŞA)
BİANET