Sinan Çiftyürek / Yazarı diğer makaleleri için tıklayınız
Türkiye devletinin gözü kulağı Doğu Kürdistan’da. Niçin? Çünkü diyorlar ki “ya Doğu Kürdistan parçası da statü vb. ulusal demokratik haklar kazanırsa biz ne yapacağız? Yüz yıllık manevra alanlarımız tükenir.” Biliyorlar ki Doğu Kürdistan’da da Kürtlerin küçük bir ulusal demokratik hak kazanımı bile; Bir-İki-Üç daha fazla Kürdistan rüzgarını estirir ki bu rüzgarla Türk devletinin sırtı tamamen duvara dayanır. Üç tarafı Kürdistan ile çevirili Türkiye’nin yüz yıllık Türk İslam sentezi stratejisi de çöker. Artık “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” siyasetini sürdüremez çünkü üç parçada Kütlerin hak kazandığı koşullarda Mızrak çuvala sığmaz!
Bu nedenle Türk devletinin aklı, son üç haftadan beri Rojava ve Kürdistan Bölgesinden çok Doğu Kürdistan’da yaşanan gelişmelere odaklanmış. Yani Türkiye, Güney ve Rojava derken şimdi de Doğu Kürdistan’da yaşananlar üzerinden Kuzey Kürdistan’da ki muhtemel gelişmeleri okuyup ön tedbirler alma arayışında. Yaşıyor ve biliyorlar ki Humeyni rejimine karşı Jina Emini’nin katledilmesiyle başlayan ayaklanma geçmiştekilere göre birçok açıdan ilkleri içermektedir. Bu ilkleri ben “Şah’ın seküler despotizminin ters yüzü Humeyni teokratizmine isyan var!” başlıklı yazımda ayrıntılı ele almıştım. İran rejimi gibi Türkiye’de, 17 Eylül 2022’de başlayan ayaklanma ezilse bile artık Doğu Kürdistan ve İran’ın eskisi gibi olmayacağını biliyorlar. Dolayısıyla bir şey daha biliniyor, İran teokratik rejimi hızla siyasi ömrünü tamamlıyor. Artık Kürt, Azeri, Fars, Beluci halkların kadın öncülüğünde ulusal bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde sokakta ortaklaştılar.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki muhtemel siyasal gelişmeler bu açıdan mercek altına alınmalı. Varlığını ve bekasını Kürdistan’ın yokluğu üzerine kuran Türk devleti ne yapacak ne gibi iç siyasi operasyonlar geliştirecek? Bu soruların yanıtları A veya B partisinin seçim vb. hesapları üzerinden değil devletin yönelimleri üzerinden aranmalı. Çünkü alınan, alınacak tedbirler veya muhtemel siyasi operasyonlar AKP ya da başka bir partinin değil Türk devlet stratejisinin planları gereği yapılacak.
Ve önemlisi İran rejiminin, Doğu Kürdistan’a yönelik başta askeri hareketliliği olmak üzere bundan sonra izleyeceği siyasetleri dikkatle izlenmeli Zira 1979’dan beri ilk kez karizmasını böylesine fena çizdiren Humeyni rejiminin, başta Kürdistan ve Belucistan’da olmak üzere halklara karşı yeni taktiklerle intikam peşinde olduğu görülmektedir.
Kürt siyaseti bu bakışla başta Ulusal İttifak olmak üzere stratejik yönelimler belirlemeli. Ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Özerk Rojava’nın saldırılar karşısında kazanımlarını savunmanın aklı ile pratiği ortaklaştırılmalı. Elbette bunları başarabilmenin ön koşulu iç siyasi gerilim ve çekişmelerin aşılması gerekir.
Ulusal demokratik birlikle #JinaEmininin yaktığı ateşi söndürmeyelim!
08.10.2022
