“Hükümet insanları suçlulardan,
anayasa insanları hükümetten korumak için kurulmuştur.”
Ayn Rand
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Osmanlı’nın mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kanuni Esasi’den günümüze bir anayasacılık geleneği vardır.
Lakin Osmanlı’dan günümüze anayasa ile bağdaşmayan onlarca, yüzlerce tarifi imkansız Ermeni, Dersim, Zilan, Ağrı felaketi mi dersin katliamı mı dersin adına ne dersen de hiçbir anayasal düzenin kabul edemeyeceği olaylar silsilesi gerçekleşmiştir.
Binlerce faili(belli) meçhul cinayet anayasanın kaçıncı maddesine göre işlenmiştir. Ya da soruyu şöyle soralım. Bu olaylarla yüzleşmek, bu faili(belli) meçhul cinayetlerin aydınlatılması anayasanın hangi maddesine aykırıdır.
Darbe anayasası diye tabir edilen mevcut anayasanın temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen maddesindeki değişiklikle hak ve özgürlükler kısıtlandı.
Yargı ve özgürlükleri düzenleyen maddesindeki değişiklikle yargı siyasallaştı.
Yasama ve yürütme maddelerindeki değişiklikle yasama ve yürütme tek kişide toplandı.
Darbe anayasası diye tabir edilen mevcut anayasa dahi uygulanamazken, yeni anayasa nasıl uygulanacak?
Mesela iktidar ne yapmak istedi de bu anayasa engel oldu? İktidar ülkedeki hangi sorunun çözümünde anayasal engelle karşılaştı? Başarısızlığın ve keyfiliğin sorumlusu anayasa olamaz.
Anayasaların varoluş sebebi iktidarların sınırsız gücünü sınırlandırmaktır. Bu da iktidarın işine gelmez. Eğer iktidar yeni bir anayasa istiyorsa altında bir hinlik vardır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcı kararlarını kabul etmeyen bir ülke nasıl bir anayasa yapacak, adeta insana şaka gibi geliyor.
Yürürlükte olan anayasanın 158. maddesi “Diğer mahkemelerle Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır” deniyor.
Cumhur ittifakı destekli Yargıtay AYM’nin verdiği kararı tanımayarak, karşı karar çıkardı “Böyle bir ihtilaf durumunda Yargıtay’ın ne dediği esastır” dedi.
Yapılacak yeni anayasada da aynı şeyin yapılmayacağının garantisi yoktur.
İktidar yeni anayasa konusunda samimi ise cezaevlerinde rehin tuttuğu bütün siyasi mahkumları iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakmalıdır.
Birinci yüzyılla yüzleşmeli, ikinci yüzyılda kapsayıcı, çoğulcu, demokratik bir anayasa olmalıdır.
Bu güne kadar yapılan anayasaları, Anayasa Mahkemesi’nin ve AİHM’in kararlarını tanımayacaksın, halk nezdinde erozyona uğrayan itibarını tekrar kazanmak için halkın, muhalif kesimlerin, muhalefetin gözünü boyayacaksın, yeni, sivil, demokratik anayasa yapacaksın ve harfiyen uygulayacaksın!
İşte sıkıntı burada, Cumhur İttifakı güven vermiyor. Yeni Anayasa yapılsa bile uygulanamayacağı korkusu vardır.
Yoksa meclisteki 595 milletvekilinin uzlaşması sonucu yapılacak olan sivil, demokratik, özgürlükçü, katılımcı bir anayasaya, ülkeyi açık cezaevi olmaktan kurtaracak bir anayasaya her halde kimse karşı çıkmaz, itiraz etmez.
Onun için bu toplumda anayasadan önce bir zihniyet devrimi, değişimi, dönüşümü gereklidir.
Halkın yaşadığı onca olumsuzlukların, ekonomiden sağlığa, eğitimden hukuka, emeklilerin ekonomik sorunlarından pahalılığa, işsizliğe vs üstünü kapatmak için tasarlanan yeni anayasanın adının ve içeriğinin ne olacağı, nasıl olacağı o kadar da önemli değil, çünkü yaşam alanı bulamayacak ve uygulanamayacak, kendi bekalarına göre dizayn edecekler.
Mevcut anayasanın ilk dört maddesi dışında anayasanın diğer maddeleri, delindi, yok sayıldı, değiştirildi.
Yapılacak yeni anayasada da mevcut anayasadaki ilk dört madde aynen kabul edilecek. Bu dört madde değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek. Diğer maddeler delinir, yok sayılır, değiştirilir, o kadar da önemli değil.
Sonuç olarak yüzyıllık sorunlarıyla yüzleşmeye korkan ve diğer toplumsal sorunları çözmekten uzak bu iktidar için en iyi, anlaşılır, kısa anayasa, mevcut anayasanın ilk dört maddesidir. Anlaşılır, net ve maddeleri değiştirilemez, dünyanın en kısa anayasası olur!
Tartışılmaz maddeleri olan bir anayasa nasıl sivil ve demokratik olabilir?
Demokratik ve sivil bir anayasa zaten tartışılmaz. Şu maddesi bu maddesi değişsin, değiştirilsin deme ihtiyacını kimse dillendirmez.