Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Birleşmiş Milletler 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditleri önlemek, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak amacıyla 25 Nisan 1945 tarihinde San Francisco Konferansı’nda kurulmuştur. Ama emperyalist devletlerin gücü karşısında bu işlevini yerine getirememiştir. BM’nin kuruluşundan günümüze yüzlerce savaş yaşanmıştır.
Savaşın kural, kaidesini kendi çıkar ve menfaatlerine göre emperyalist ülkeler belirliyor.
Kapitalizm öncesi savaşlar ülkeleri sömürgeleştirmek için yapılırdı.
1. Dünya Savaşı sömürge elde etmek ve hammadde arayışları başta olmak üzere ilk paylaşım savaşıdır.
Fransa – Cezayir
Belçika – Kongo
Hollanda – Endonezya
İngiltere – Hindistan gibi.
Bugün hammadde arayışı önemli olsa da hegemonya savaşları daha çok ön plana çıkıyor. Yani bugün Ukrayna’da olduğu gibi…
Yani bunca yıkımın, katliamın, savaşın nedeni ekonomik olduğu kadar siyasidir de.
Günümüz savaşlarına “Yeniden Paylaşım Savaşları” da diyebiliriz. Hem siyasi kriz hem ekonomik kriz içinde olan emperyalizm çıkış yolunu savaşta görmektedir.
İngiliz ekonomist Maynard Keynes “Kapitalist ekonominin durgunluğu yerini sürekli bir savaş ekonomisine bırakmalıdır. Ekonominin aşırı kapitalizasyonunda savaş çok kârlı ve verimli ekonomik kaynaktır. Sarsılma ya da çöküş tehlikesi içinde bulunan temel ikame piyasalarını harekete geçirmek için başkaca yol yoktur” diyor.
İşgalci emperyalist güçler olmasa yedi kıtadaki her ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları, zenginlikleri kendilerine yeter. Ama işgalci kapitalist – emperyalist güçler doymak bilmedikleri için çocuklar açlıktan ölüyor; kadınlar, yaşlılar, çocuklar, gençler yani insanlık savaşlarda ölüyor.
Savaş; ezilenlerin, sömürülenlerin, esaret altında yaşayan halkların istemedikleri, kapitalist – emperyalist güçlerin beslendiği bir felakettir.
BM bu felaketlerin önüne geçmek için emperyalizmden daha güçlü bir siyasi iradeye sahip olmalı.
Esaret altındaki statüsüz halklar, federasyonlar, özerk cumhuriyetler gibi BM güvencesi altında ya özgür iradeleriyle eşit vatandaşlar olarak gönüllü birliktelikten yana tavır koyacaklardır ya da kendi kaderlerini kendileri özgür iradeleriyle belirleyeceklerdir.
Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle 15 devlet ortaya çıktı.
Yugoslavya 7, Çekoslovakya 2 devlete bölündü.
Gürcistan’da Acaristan, Güney Osetya, Abhazya gibi birçok ülkeye bölündü.
Suriye, Donetsk Halk Cumhuriyeti’ni ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’ni tanıdığını söyledi. Ama Kürt halkının varlığını inkar ediyor. Siyasi statü elde etmesine karşı çıkıyor.
Yüzyıl önce cetvelle sınır çizen güçler esaret altına aldıkları halklardan özür dilemeliler.
