Hrant Dink cinayeti davasında gazeteci Ercan Gün 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fetullah Gülen, Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, ve Adem Yavuz Arslan’ın da bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılmasına karar verildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin aralarında jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 76 sanığın yargılandığı davanın 131’inci duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dink ailesi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı Hrant’ın Arkadaşları grubu, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve gazeteciler takip etti.
Tutuklu sanıkların SEGBİS sistemi üzerinden bağlandığı duruşma salonunda tutuksuz sanıkların bir kısmı hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanık ise yine SEGBİS üzerinden katıldı. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada sanıkların son savunmaları alındı. Sanıklar, cinayetle bağlantılarının olmadığını ifade ederek, beraatlarını talep etti.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan’ın da bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi.
Yine zamanaşımı
Sanıklardan Gazeteci Ercan Gün’e ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl hapis cezası verdi. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un dosyaları zaman aşımı sebebiyle düştü. Eski Trabzon İstihbarat polis memuru Muhittin Zenit’e üç suçtan beraat verilirken, ‘görevi ihmal’ suçu ise zaman aşımı nedeniyle düşürüldü.
Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, ‘ihmal nedeniyle adam öldürmek’ ve ‘resmi belgeyi yok etme’ suçlarından beraat etti. ‘Görevi ihmal’den ise zaman aşımı nedeniyle dosyası düştü. Hrant Dink davasında mahkeme, sanıklardan Osman Gülber’i ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 16 yıl 8 ay, sanıklardan Astsubay Yavuz Karakaya’yı ‘anayası ihlal’ suçundan müebbet, ‘kasten öldürmeye yardım’ suçundan ise 12 yıl 6 ay hapse mahkum etti.
Mahkeme, sanıklardan dönemin mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız ‘örgüte yardım’ suçundan 3 yıl 9 ay, Samsun Emniyet Terör Şube görevlisi Metin Balta ‘örgüte üyelik’ten 6 yıl 8 ay ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevi polis memuru Mehmet Uçar ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan 3 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
Ali Fuat Yılmazer’e ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Yılmazer, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise 4 yıl 6 ay hapse çarptırıldı. Muharrem Demirkale hakkında ‘kasten öldürme ve anayasayı ihlal’ suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı verdi. Ramazan Akyürek’e ‘tasarlayarak kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Akyürek, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, eski Albay Ali Öz’ü ‘kasten öldürme’ suçundan 25 yıl, ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan ise 3 yıl 4 ay hapse çarptırdı. Mahkeme, Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Tuncay Uzundal hakkında ise ‘FETÖ üyeliği’ suçundan, savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Tutuksuz sanıklardan Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülben, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu, Faruk Sarı’nın tutuklanmasına karar veren mahkeme, Okan Şimşek ve Veysel Şahin’in tutukluluk halinin hükmen devamına karar verdi.
Avukatlar itiraz edecek
Avukatlardan karar tepki geldi. Dink’in avukatı ve arkadaşları adına konuşan avukat Hakan Bakırcıoğlu, cinayete giden süreçte yaşananların etkili bir şekilde soruşturulmadığını belirterek, “Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cinayete iştirak eden devlet görevlilerinin önemli bir bölümüne iddianame düzenlenmemiştir. Soruşturma da cinayete kimin karar verdiği ve hangi süreçlerden geçirilerek cinayetin hayata geçirildiği somut olarak açığa çıkarılamamıştır” dedi.
Bugün verilen kararın önemli ölçüde hatalar içeren bir karar olduğunun altını çizen Bakırcıoğlu, “Elbette biz bu karara itiraz edeceğiz. Elbette ki bu kararın bozulması ve yargılamanın hakkı ile yapılması için sonuna kadar süreci zorlayacağız. Bu karar bozulacaktır. Bu karar cinayette sorumluluğu olan ve delillerle açığa çıkmış olan birçok kişinin hatalı şekilde beraatı ile sonuçlanmış bir karardır” diye konuştu.
Karanlık perde kaldırılmadı
Ardından söz alan Hrant’ın arkadaşlarından Bülent Aydın, davanın cinayet üstündeki karanlık perdeyi kaldırmadığını vurgulayarak, “Dink cinayetine karar verenler, bu süreci işletenler ortaya çıkmalıdır. Öldür diyenler yargılanmalıdır. Hrant için adalet gerçekleşmelidir. Bu nedenle bu kararla adalet mücadelesi sona ermedi. Belki yeni bir aşamasına geçti. Biz bitti demeden bu dava bitmez” diye konuştu.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvard Danzikyan da kararda gerçek sorumluların açığa çıkarılmadığını ifade ederek, kararı yeterli bulmadıklarını söyledi. Danzikyan, “Adalet mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise gerçek sorumluların açığa çıkmadığını vurgulayarak, adalet mücadelesinin takipçisi olacaklarını dile getirdi.