Yeni sayımızla tekrardan merhaba!
2020 yılı, işçi ve yoksullar için çok ağır sosyal ve ekonomik sorunlarla yüklü zor bir yıl oldu. Kronikleşmiş işsizlik, yüksek enflasyon, zam yağmurları ve düşük ücret… gibi sorunlar, bir yılı aşkın devam eden Covit-19 salgını altında daha da ağırlaştı, ağırlaşıyor. Pandemi salgını işçi ve yoksulları vurdu. Pandemi salgını, işverenin işçiyi kitlesel olarak işten çıkartmak için aradığı bahane oldu. Yani başta işsizlik ve hayat pahalılığı olmak üzere sosyal sorunları derinleşti.
Karkerê Sosyalîst ê Welatparêz / Edîtor
Hejmar: 14
Belki de en korkunç olanı, her gün gerçekleştiği için gündeme girmeyen ya da yandaş basının gündeme taşımama çabasında olduğu iş kazaları yani cinayetleridir. Düşünebiliyor musunuz 2020 yılı içinde 2427 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Yani her ay ortalama 200 ve her gün ortalama 7 işçi iş kazalarında (cinayetlerinde) yaşamını yitirdi. Bu sosyal cinayetler basında bir magazin haber kadar bile yer almadı, toplumun gündemine girmedi. Sol sosyalist hareket de bu işçi cinayetlerinin sorumlularının teşhir edilip yargılanması için yeterince çaba göstermedi.
İşçi cinayetleri öne çıkıyor ancak işçilerin yaşamsal ve sosyal sorunlarının iş cinayetleriyle sınırlı olmadığını vurguladık. AKP Hükümeti övünerek “asgari ücretliye %21 zam yaptık” diye ama zaten çarşı-pazar enflasyonu %35-40 arasındayken %21 zam peşinen %50 eksiyle yeni yıla başlamıştı ki zam yağmurları gelmeye başladı ve devam ediyor. Daha ilk iki ayda gelen zamlar işçi ücret zammını eritti bile.
Kürdistan’da her şey daha ağır yaşanıyor. İllerin kalkınmışlık sıralamasında Kürdistan illeri sıralamanın en sonlarında. Kişi başına düşen GSMH en düşük iller yani gelir dağılımındaki eşitsizlikte de başı Kürt illeri çekiyor. İşsizlik oranında da yine en yüksek illerin başında Kürt illeri yer almaktadır. Yerel kaynaklar Diyarbakır’da işsizliğin %50 yani her iki kişiden birinin işsiz olduğunu söylüyor.
İşçiler, en ağır koşullarda en az ücret ve sosyal haklardan yoksun çalışıyor olmalarına rağmen “bu işsizlik ortamında ne zaman beni işten çıkaracaklar” tedirginliğini her an yaşıyor. Kolay değil sokakların nasıl işsizlerle dolup taşıdığını yaşayarak görüyor. İşsizler, eve ekmek götürememenin ağır yükü altında bunalmış durumdalar ve “iş bulma” umutları tükenmiş. İşçi de işsiz de adeta karanlık tüneldeymiş gibi önünü-geleceğini göremiyor.
Bu sosyal sorunlar altında işçiler ve işsizlerden tepkiler yükseliyor. Keyfi işten atılmalara, ödenmeyen ücret ve sosyal haklarına karşı grev, oturma eylemleri, Ankara’ya derdini-taleplerini bizzat anlatma yürüyüşleri başlatan işçilere AKP iktidarı görülmemiş saldırganlıkla müdahale ediyor. Fabrika ve iş yerleri önündeki grev ve oturma eylemleri çadırları haksız hukuksuzca sökülüyor, işçilerin yürüyüşleri engelleniyor, gözaltına alınıyorlar. AKP iktidarı sermayenin iktidarı olduğunu her fırsatta işçiye düşmanlığı üzerinden ispatlıyor.
Bütün sorun ve saldırılara karşı, işçi sınıfının tek silahı var; meşru zeminde ve birlik halinde örgütlü mücadelesini geliştirmek. Yüzlerce yıla dayalı pratikleri göstermiştir ki; İşçiler birliğini sağlamadan hak arama mücadelesinde asla başarılı olamazlar. Patronlar ve siyasi iktidarlar güçlerini; işçilerin dağınıklığından, birlikten yoksun oluşundan almaktadırlar. En büyük korkuları işçilerin birliğidir.
İşçilere çağrımız; gücünüz birliğinizdedir, birlik halinde mücadelelerinizi geliştirin. Bugün hak arama mücadelesinde yarın kapitalizme karşı siyasal iktidar kavgasında birliğiniz zaferinizin anahtarı olacaktır.
Komünist harekete çağrımız; daha fazla işçi ve işsizlerin sorunlarına odaklanan bir mücadeleyi geliştirin. İçeriden ve dışarıdan işçilerin gelişen mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olmanın kavgasını büyütün.
Yurtsever Sosyalist İşçi – Tüm sayıların PDF’leri aşağıdadır
