10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yargılanan gazeteci Kibriye Evren’in tahliyesi yönündeki talepler Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.
Diyarbakır’da 9 Ekim 2018’de, 9 ilde eş zamanlı yapılan ve aralarında gazeteci ve siyasetçilerin bulunduğu 142 kişinin gözaltına alındığı operasyon kapsamında tutuklanan gazeteci Kibriye Evren’in yargılandığı davanın 2’nci duruşması, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyeleri ile Evren’in çok sayıda meslektaşı izledi.
‘GAZETECİYİM, HABER YAPTIM’
Hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın duruşmasına Evren Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı. Tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in taleplerini sahiplenmek amacıyla 16 Aralık’ta başlattığı açlık grevini sürdüren Evren, üzerine atılı suçları reddetti. Kendisine isnat edilen suçların gazetecilik faaliyeti olduğunu kaydeden Evren, tahliyesiyle birlikte beraatını talep etti. Gizli tanık beyanlarını reddeden Evren, “Ben gazeteciyim, her kesimle bu kapsamda görüşebilirim. Yurt dışına da gittim, haber yapmak için gittim. Irak’a gittim, buna ilişkin haberlerimi avukatım dosyaya koymuştu” diye konuştu.
‘TANIK BEYANLARI SOYUT’
Duruşmada savunma yapan Evren’in avukatı Pirozhan Karali de, müvekkiline suç diye isnat edilen fiillerin gazetecilik faaliyeti ile düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek fiiller olduğunu belirtti. Tanık beyanlarının somut değil, soyut olduğunu ifade eden Karali, “Gizli tanıkların beyanı bilgiye, görgüye değil duyuma dayalıdır” dedi.
‘GAZETECİLİK GÖRÜŞMELERİ BÖYLE DEĞERLENDİRİLEMEZ’
“Gizli tanık beyanları mesnetsiz iddialardır” diyen Karali, “Müvekkilimin haberleri dosyadadır. SSK’sı da bu meslek üzerinden yatırılıyor. Yani müvekkilim gazetecidir. Her kesimle görüşmesi normaldir. Bir siyasi parti ya da başka kesimlerle görüşmesi gazetecilik kapsamındadır, örgüt üyeliği olarak değerlendirilemez” diye konuştu. Avukat Resul Tamur ise gizli tanık beyanlarının dosya kapsamında benzer şeyleri söylediğini kaydederek, gizli tanık Firar’ın beyanlarının doğruları yansıtmadığını söyledi.
TAHLİYE TALEBİ
Avukatlar, gazeteci Evren’in tahliyesiyle birlikte beraatına karar verilmesini talep etti. İddia makamı ise mevcut delil durumu, delillerin değişme durumu ve üzerine atılı suçların mahiyeti dikkate alınarak Evren’in tutukluluğunun devamını istedi.
‘TECRİT KALKSIN, BARIŞ GELSİN’
Yapılan savunmaların ardından talep üzerine söz hakkı verilen gazeteci Evren, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in 64 gündür açlık grevini sürdürdüğünü, kendisinin de 26 gündür Güven’in taleplerinin karşılanması istemiyle açlık grevinde olduğunu belirtti. Mahkeme başkanının, “Leyla Güven’in talepleri nedir?” sorusu üzerine Evren, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu söyledi. “Tecrit kalksın, barış gelsin” diyen Evren, konuşmasını sürdürürken duruşma salonu boşaltılarak izleyiciler dışarı çıkarıldı.
GİZLİ TANIK BULUNAMADI
Mahkeme, bulunamayan gizli tanık Cesur Yürek’in dinlenilmesinden vazgeçilmesine, mevcut delil durumu, üzerine atılı suçun mahiyeti, delil durumu dikkate alınarak gazeteci Evren’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Mezopotamya Ajansı
