Kuruluş felsefesi Kürt düşmanlığı üzerine olan TC tüm uluslararası dengeleri bir kenara bırakarak hastalık derecesinde Kürtlere saldırmaktadır.
Hasan Işık / Tüm yazıları için buraya tıklayın
Ortadoğu’ya geldikleri ilk günden beri Arap ordularından NATO’ya silahşorluk yapan Türkler bu politikalarıyla pek çok kazanımlar elde etmişlerdir. Ancak özellikle Erdoğan döneminde öylesine Kürt düşmanlığına sarılarak hareket etmişlerdir ki tüm bu kazanımları kısa bir sürede kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmışlardır.
Bir NATO ülkesi olan TC’nin tüm itirazlarına rağmen oyun kurucu devletlerin Kürtlerle ittifak yapma ısrarı artık Türkiye’nin kaybettiğinin göstergesidir. Tabi bundaki en büyük sebep Ortadoğu’daki tüm yatırımlarını insanlık düşmanı cihatçılara yapan Erdoğan ve ekibidir.
Artık Türkiye’nin çırpınışları bataklık çırpınışlarıdır. En son Rojava ve Güney Kürdistan’a dönük saldırılar bunun en büyük kanıtıdır. Günübirlik cihatçı taktiğiyle yönetilen Türkiye’nin sarayında ki hesabı yine çarşıya uymadı. Amaç Kürtleri Rakka operasyonundan vazgeçirmek, ABD’ye Rakka’ya beraber operasyon yapma teklifi yapmaktı. Ancak buna karşılık yine Erdoğan’ın politikaları boşa çıkarıldı. Sınır boyunca ABD askerleri devriye gezdi ve YPG’ye Rakka operasyonu için ağır silahlar verildi.
Geçenlerde Akar, Kalın ve Fidan Erdoğan’dan önce ABD’ye giderek nabız ölçtüler ancak anlaşılan o ki istediklerini yine elde edemediler. Ortadoğu’da 3. Dünya Savaşı yaşanırken hala ırkçı mezhepçi hastalıktan kurtulamamış bir ideolojinin bölgede yaşaması ve etkin olması imkansızdır.
Artık bu yüzyılın kazananı Kürtler olacaktır. Yüzyıllık trajedilerin bitme zamanı geldi de geçiyor. Artık Kürtleri ne SADDAMlar ne ESADlar ne MOLLAlar ne de ERDOĞANlar durduramaz. Bu devrimin karşısında durmaya çalışanlar elbette ki IŞİD gibi kaybetmeye mahkumlardır.
