Komisyon uzlaşmayla adını “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” olarak belirledi. Yani Cumhuriyet döneminde 100, Osmanlı’dan beri 170 yıldır devam eden Kürt meselesinin adı konmadı.
Devlet artık ‘Üzerimde silah baskısı varken, silahların gölgesinde Kürt meselesinde adım atamazdım’ diyemez. Atılması gereken acil adımların başı Kürt dilinin eğitim-öğretim dili ve Türkçe’nin yanı sıra resmi dil yapılmasıdır
O hâlde kardeş(ler)imize soralım:
Orta Doğu’da bir Kürt/Kürdistan meselesi var (mı)dır?
Kürtler, ulusal birliksiz var olabilir (mi)?
Rojava bir ulusal inşa olarak önemli(mi)dir, savunulmalı (mı)dır?
Emperyalistlerin ittifakları değil, çıkarları (mı) vardır?
Siyasal İslâm’a karşı tavır, HTŞ de dahil laiklik olmadan mümkün(mü)dür?