Gülmen ve Özakça tekerlekli sandalye ile Yüksel Caddesi’ne geldi. CHP ve HDP’li milletvekillerinin yanısıra Avrupa Parlamentosu’ndan bir heyet de direnişe destek eylemine katıldı.
Sabah saatlerindeki polis müdahalesinden sonra, tekerlikli sandalyelerle Yüksel Caddesi’ne gelen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya destek eksik olmadı. Kalabalık bir kitle toplandı. Kalabalık içerisinde HDP’li ve CHP’li milletvekillerinin yanısıra Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu olan Sosyalistler ve Demokratlar Grubundan bir heyet Gülmen ve Özakça’nın mağduriyetlerinin giderilmesini isterken, sağlık örgütleri de açlık grevinin kritik aşamaya geldiğini vurguladı.
Gülmen ve Özakça’nın başlattıkları açlık grevinin 65. gününde saldırının ardından direniş alanını Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu (S&D) Başkanı Gianni Pittiella ve beraberindeki heyetin yanı sıra HDP milletvekilleri Müslüm Doğan, Mithat Sancar ve CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Utku Çakırözer, Selina Doğan, Aytuğ Atıcı, Necati Yılmaz destek ziyaretinde bulundu.
‘HÜKÜMETİN YAPACAĞI TEK ŞEY, BİZİ İŞİMİZE GERİ DÖNDÜRMEK’
Gelişmelere ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamada konuşan Semih Özakça, polis saldırısının demokratik haklarına ve direnişi yalnızlaştırmaya dönük bir saldırı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi; “Kimi korkutacaksınız, 80 Milyon halkı mı korkutacaksınız? Buna sizin gücünüz yetmez. Yüksel Caddesi’ne olan saldırı, Açlık Grevi’ne olan saldırıdır. Demokratik haklara olan saldıdır. Bizler işimizi, ekmeğimizi geri istemeye devam edeceğiz. 65 gündür kendi irademizle eylemimizi sürdürüyoruz. 185 gündür bu alandayız. Bizler eylemimizi eriyerek, vücutlarımızla devam ettiriyoruz. Yüksel Caddesi bizim evimizdir. Buraya saldırarak eylemi sönümlendirmek, desteği azaltmak istiyorlar. Bu korku politikasına karşı hiç kimsenin bu alana çıkmayacağını mı sandınız? Bu alana daha kitlesel bir şekilde çıakcağız.
Biz eylemimizden vazgeçmeyeceğiz. Hükümetin yapacağı tek şey, bizi işimize geri döndürmek. Bunun dışında polisini, doktorunu buraya göndermesin. Bizim sabrımızı sınamasın. Mücadelemizi daha da büyütürüz.”
‘YAŞAM HAKKI ÜZERİNDEN BİZİ TERBİYE ETMEYE ÇALIŞMAYIN’
Özakçan’ın ardında sözü alan CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Gülmen ve Özakça’nın sadece muhalif düşüncede oldukları için ihraç edildiklerini ifade ederek, “İşleri, aşları üzerinde siyasi düşünceleri terbiye edilmeye çalışıldı. Kimse de arkadaşlarımızın yaşam hakları üzerinden bizi terbiye etmeye çalışmasın. Neyse durum soruşturulsun ve arkadaşlarımız işlerine geri dönsün” dedi.
‘BU ZULÜM POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİN’
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ise Gülmen ve Özakça’nın zulme karşı direndiklerini belirterek, “Bize de düşen görevler var. Bu direnişi hiçbirşekilde yanlız bırakmamak. Bu onurlu sesi daha da yükseltmek. Eğer açlıksa mesele açlığıda paylaşmak. Bu onurun da arkasında durmak. Hükümete çağrı yapıyoruz. Vicdansızlık politikalarıyla hakları reddeden yönetici çıkmıştır geçmişte ama hiçbiri onuruyla yaddedilmiyor. Hepsi tarihin kara sayfalarındalar. Zulüm çöplüğünün kötü bir nesnesi olarak duruyorlar. Bu zulüm politikasından vazgeçin. Bu kardeşlerimize işlerini iade edin diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SAĞLIK DURUMLARI TEHLİKEDE’
Milletvekillerinin açıklamasının ardından sağlık örgütleri, eylemcilerin sağlık durumuna ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Örgütler adına basın açıklamasını TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel okudu. Tükel, Gülmen’in 9, Özakça’nın 17 kilo kaybettiğini, her ikisinin de kas, iskelet sisteminde sorunlar yaşanmaya başlandığını, bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla enfeksiyon riskine karşı dirençlerinin düştüğünü söyledi. Tükel açlık grevlerinin kritik aşamalarına dairde konuşarak, “Mineral ve vitamin kaybı kansızlığa neden olmaktadır. Açlık grevine bağlı olarak vücutta savunma sisteminin kendisini yenileyememesi enfeksiyon riskini artırmaktadır. Enfeksiyon açlık grevcilerini kaybetme nedenlerinden biridir” vurgusunu yaptı..
Artı Gerçek
