Sinan Çiftyürek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Öncelikle şunun altını çizelim; Narin’in aile ortamında organizeli olarak katledilmesi, hemen ardından Tekirdağ’da yaşanan ve toplumsal çürümüşlüğün bir başka boyutunu sergileyen bebeğe uygulanan “şiddet ve cinsel istismar” olayları yeni değil yani ilk kez yaşanmıyor. Ensar Vakfı’nda erkek öğrencilere yapılan cinsel tacizin açığa çıkması üzerine “bir defadan bir şey olmaz” diyen bakanın temsil ettiği zihniyet iktidarın farklı politikalarıyla devam ettikçe artık her gün hatta her saat benzer saldırı ve katledilmeler yaşanıyor, yaşanacak.
22 yıllık iktidarında AKP; “Ailenin ahlaki ve manevi olarak güçlendirilmesi” diye diye Diyarbakır’dan Tekirdağ’a toplumu derin bir ahlaki çöküntü çukuruna sürükledi! Bu sürükleniş devam ediyor.
Öyle ki halk; “demokrat, devrimci, yurtsever, çevreci, deist, ateist, komünist…. olmasın da ne olursa olsun” politikasının sonuçları Kürdistan ve Türkiye genelinde her gün ağzı yırtılmış çuvaldan dışarıya saçılıyor! Demek ki çocuk istismarı, çocuk ve kadının katledilmesi gibi meseleler; Diyarbakır’da Narin Güran ve Tekirdağ’da “şiddet ve istismara uğrayan 2 yaşındaki bebek” vahşeti ile sınırlı değil.
Sadece çocuk istismarı ile ilgili aşağıdaki resmi bir veri bile dehşet verici tabloyu çıplak olarak gözler önüne sermektedir. Şöyle ki;
Adalet Bakanlığı’nın Nisan 2024’te yayınladığı “Adalet İstatistikleri 2023” raporuna göre, “çocukların cinsel istismarı” iddiası ile 2023 yılında 40.713 yeni dosya açıldı ve bu dosyalarda 36.275 şüpheli yer aldı” deniliyor.
Her geçen gün büyüyen bu tablo bize iktidarın topluma, özellikle kadına ve ahlaka bakışını özetliyor. Çünkü;
*Adaleti alenen satın alan para aklama çeteleri, mafya liderleri, uyuşturucu tacirlerini “kahraman” gören,
*Deisti, ateisti ya da farklı cinsel yönelime sahip olanlara “sapık” diye bakan,
*Çocuk yaşta evliliği savunup dini olarak belgelemeye çalışan ve somutta katledilen 8 yaşındaki Narin’in tabutuna gelin duvağı koyacak kadar ahlaksızlaşan,
*Kur’an kurslarında her gün yaşanan çocuklara cinsel istismar gibi en büyük ahlaksızlığa rağmen her mahalle ve sokakta yeni Kur’an kursularını açan… zihniyetin politik uygulamaları sürdükçe çocuk istismarı, kadının öldürülmesi artarak devam edecektir.
Devletin duruşuna gelince, Narin olayında nerede durduğuyla safını netçe ortaya koydu. Şöyle ki, devletin nasıl da yandaş siyaset kadrosu ile aile üzerinden ortaya saçılan hakikat arasında sıkışıp görünürde “tarafsız” kaldığını jandarma komutanının önce “Çember daralıyor, çözüme yaklaştık” açıklamasının hemen ardından Narin’in cansız bedeni ortaya çıkana kadar on iki gün” susması özetliyor!
Ahlaksızlığın daniskasını yaşayan Taliban liderleri, kısa bir süre önce çıkardıkları ahlak yasasıyla kamuda kadına konuşma ve yüzünü kapatma yasağı getirdi. Taliban iktidarının çıkardığı 114 sayfalık, 35 maddelik belge ve kuralların yer aldığı ilk resmi “Ahlak Yasası”nda; kamusal alanda kadına konuşma ve yüzünü açma yasağı getirdiler. Getirmeye getirdiler ama bu yasa Afgan toplumunda ahlakı değil ahlaksızlığı derinleştirecektir. Çünkü Taliban’ın ucube rejimi, kadınlar konuşmazsa ve yüzünü kapatırlarsa Afganistan’a “iyilik” gelecek, “kötülük” gidecek diye bir gelişme olmayacak.
Türkiye’de ilk günden itibaren aileyi aşıp toplumsal yaraya dönüşen Narin olayı yani bir kız çocuğun şu veya bu nedenle ailece katledilip gizlenmesi olayında yani yaşanan toplumsal çürümüşlük karşısında “insanım” diyen herkes ezilip, utanırken bile “bunlar bizim kültürümüz değil Avrupa, Amerika, İsrail kültürü” diyenler abesle iştigal ediyorlar!
Narin’in böylesine geniş aile-köy mutabakatıyla alçakça katledilmesi ve bir bebeğin şiddet ve cinsel istismara uğraması gibi günlük yaşanan bu dehşet verici olaylar, aynayı toplumsal çürümüşlüğe derinlemesine tutulmasını hepimize dayatıyor.
14 Eylül 2024