Ana SayfaGIŞTÎHAMİDİYE ALAYLARIDAN KÖY KORUCULUĞUNA

HAMİDİYE ALAYLARIDAN KÖY KORUCULUĞUNA

Eyüp Yalur / Sosyalist Mezopotamya, Sayı: 10, Temmuz 2021

Kürt aşiretlerinin isyanları 19. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Osmanlılar Kürt aşiretlerini kontrol altında tutmaya çalışmış ancak hiçbir zaman tüm Kürt aşiretlerinin kontrolünü sağlayamamıştır. Bu konuda tek istisna ll. Abdülhamid olmuştur. Abdülhamid tüm aşiretleri kontrol altına alamasa da önemli bir bölümünü merkeze bağlamayı başarmıştır. Bunu da kurduğu Hamidiye Süvari Alayları ile yapmıştır.

KÖY KORUCULUK SİSTEMİ

Koruculuğun kökeni Hamidiye Alayları’na dayanıyor. Koruculuk sisteminin yasallaşması 1924’te çıkartılan köy kanunuyla gerçekleşiyor. Zamanla işlevsiz kalan bu kanun hiç kaldırılmadı. PKK’nin ortaya çıkmasıyla da 1984’te kanunun bir maddesinde yapılan değişiklikle köy koruculuğu yeniden uygulandı. Hamidiye Alayları ile koruculuğun en önemli ortak özelliği ikisinde de aşiretlerden “Kürtlerden” oluşturulmasıydı. Hamidiye Alayları daha çok sorunlu sık sık isyan eden aşiretlerden oluşturuldu. Günümüz koruculuk sisteminde ise daha çok suç işleyen kişiler arasından seçildi. Bugün yoksul halk için büyük bir eziyet olan aşiret liderleri koruculuğun getirdiği güçle daha kural tanımaz ve acımasız hareket ediyor. Bu noktada devletin koruculara dağıttığı silahların önemi çok büyük.

Hamidiye Alaylarında olduğu gibi korucular da daha çok işledikleri suçlarla gündemde. İçişleri bakanlığı verilerine göre sistemin uygulandığı 1985’ten Eylül 2005’e kadar 4973 korucu suça karıştı. Bunlar resmi kayıtlara geçen rakamlar. Sivil toplum örgütleri uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre bu rakam on bini aşıyor.

Hamidiye Alaylarındaki aşiretlerde olduğu gibi köy koruculuğunu üstlenen aşiretler de devletten önemli imtiyazları elde etmişlerdir.

Rejim, tarihi boyunca Kürt halkını baskı altında tutmak amacıyla özel yasalara, savaş aygıtlarına ihtiyaç duymuştur. Olağan üstü hal bölge yasası, Tunceli yasası, Devlet Güvenlik Mahkemeleri kirli savaşın hukukî alt yapısını oluşturmuştur.

30-40 yıldır yaşanan acıların boyutları ulusal ve uluslararası çalışmalar sonucunda gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Toplu mezarlar, asit kuyuları, faili meçhuller, binlerce kayıp, Kürt halkına yapılan baskı ve zulüm şimdi daha fazla görünür hale geldi. Bu yapılanlar ulusal ve uluslararası platformlarda tartışılıyor.

Kürt coğrafyasında uzun yıllardır devam eden adı konmamış kirli savaşa harcanan milyar dolarlar işçinin, emekçinin, esnafın, köylünün yani vatandaşın sırtından edindiği ağır vergilerle karşılanmaktadır. Bu vesileyle de bazı aşiretleri besleyip silahlandırarak özel ordu hâline getirmiştir. Bu kirli savaş yetmezmiş gibi ABD’den sonra yurtdışına en fazla asker gönderen ikinci ülke durumundadır.

Osmanlı’daki ve cumhuriyet dönemindeki paramiliter güçlerin amacı Kürt halkının ulusal demokratik taleplerinin bastırılmasıdır.

Devlet desteğiyle silahlandırılan köy korucularının sabıkaları oldukça kabarıktır. Zorunlu göçler, köy yakmalar, pek çok faili meçhul cinayet ve katliam gibi suçlar işlemişlerdir. İHD’nin Ocak 1990-Mart 2009 dönemini kapsayan rapora göre 183 kişi köy korucuları tarafından öldürüldü. 259 kişi de yaralandı, 50 kişi infaz edildi.

Köy korucuları tarafından yapılan işkence ve kötü muamele olayı ise 562 olarak kayıtlara geçti.12 taciz ve tecavüz, 22 kaçırma suçu işleyen korucuların, 38 köy yakma, 14 köy boşaltma, 17 ormanlık alan yakma olayına karıştıkları belirlendi.

İçişleri Bakanlığı’nın 1996’da “Hizmete Özel” diye hazırladığı belgelere göre her üç köy korucusundan birinin suç işlediği ortaya çıkmıştır.

1986-1996 arasındaki on yıllık sürede 23 bin 222 geçici köy korucusunun görevine işledikleri çeşitli suçlar nedeniyle son verildi.

Yine 1996’da dönemin başbakanı Necmettin Erbakan MİT raporunu kaynak göstererek “Güneydoğu’da koruculuk sistemi adeta eroin şebekeleri gibi çalışıyor” demişti.

2006 yılında içişleri bakanlığının açıkladığı raporlara göre 5000 civarında geçici köy korucusu suç işledi. 853 geçici köy korucusu tutuklandı.

MAZLUMDER tarafından hazırlanan raporda da koruculuk sisteminin geneline ilişkin şu tespitler yer almıştır.

Koruculuk sistemi aynı zamanda bölgenin geçmişinde yer alan ancak günümüz dünyasının her yerinde olduğu gibi bölgeyi de terk etmekte olan feodal zihniyeti yeniden yeşertmiş ve feodal zihniyetin değişime karşı olan direncine ortak olmuştur. Özellikle korucu başı olarak nitelendirilen kişilerin büyük ölçüde aile reisleri, aşiret liderlerinden seçildiği göz önüne alındığında konunun vahameti açıkça anlaşılacaktır.

Söz konusu bu kişiler yaşadıkları bölgedeki etkinliklerini ve feodal saiklerini sürdürmek adına hukuku askıya alarak sulh adı altında vatandaşları öncelikle kendine başvurmaya zorlamaktadır.

Yapılan bu sulh görüşmelerinde korucu başlarının otoritelerini güçlendirmekle birlikte başta toprak ve çeşitli mülkiyetler olmak üzere bir çok çıkar elde ettikleri bilinen bir gerçektir.

Güvenliğin sağlanması adı altında devlet eliyle silahlandırılan bu kişilerin hukuksuz ve özerk uygulamaları kamu otoritesince de bilinmesine rağmen yıllarca gizlenmiştir.

Bu kişilerin aynı zamanda bireylerin oy iradesine de nüfuz etmelerinden kaynaklanmaktadır.

Dönemin bütün siyasal iktidarlarının yine dönemin bütün korucu başları tarafından desteklendiği gerçeği incelenirse gerçekler açıkça ortaya çıkacaktır.

Dün Hamidiye Süvari Alayları Kürt sorununa köklü çözüm getiremediği gibi, bugünkü koruculuk sistemi de Kürt sorununun çözümünü her geçen gün zora sokmaktadır.

Çünkü koruculuk sistemi Kürt sorununun sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bugün sistemin bu derece çürümesinin, iktidarın mafyayla iş tutmasının ve kimseye hesap vermemesinin nedeni Kürt sorunu gibi biriken sorunların çözülememesidir.

Çözüm ne Hamidiye Alayları’nda ne de koruculuk sisteminde.

Çözüm Kürt halkının siyasi taleplerinin kabulü ve kültürel hakların anayasal güvence altına alınmasından geçer.

Kaynakça:

– Ayşe Hür

– DEÜ İİBF Dergisi Veysel ERAT

– FÜ. SBE Mehmet Süleyman ÖNDER

– Sosyalist Gündem Emre GÜNTEKİN

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights