Diyarbakır Barosu ve Rawest Araştırma’nın 10 Aralık İnsan Hakları Haftasında yaptığı “Diyarbakır İnsan Hakları Algısı Araştırmasının” genişletilmiş sonucu açıklandı.
27 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında Diyarbakır merkez ve kırsalı dahil 44 mahallede yapılan araştırmaya göre; Diyarbakır halkının yüzde 85’i Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiğini düşünüyor.
Katılımcılara, “Türkiye’de insan haklarının geleceğinin korunması ve geliştirilmesi konusunda iyimser misiniz, kötümser mi?” diye soruldu. Katılımcıların yüzde 47’si “kötüye gideceğini”, yüzde 46’sı “iyiye gideceğini” belirtti. İyimser olanları yarısı “iyiye gidecek”, yarısı “kısmen iyiye gidecek” dedi. Yüzde 7’si ise “fikrim tok” yanıtını verdi.
“Kötümserim, kötüye gidecek” cevabını verenlerin yüzde 57’si HDP seçmeni, yüzde 23’ü de AKP seçmeni. “İyimserim ama tamamen değil, kısmen iyiye gidecek” diyenlerin ise yüzde 37’si AKP, 19’u HDP seçmeni.
“Her insanın sırf insan olduğu için temel hakkı var mıdır?” sorusuna katılımcıların yüzde 91’i “evet” cevabını verdi. Yüzde 8’i “hayır” derken yüzde 1 “fikrim yok” dedi.
“Sizce insan hayatının hangi noktasında insan hakları başlar?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 43’ü “doğduğunda”, yüzde 34’ü “anne rahmine düştüğünde” yanıtını verdi.
“18 yaşından sonra”, “ergenlik çağına geldiğinde” veya “evlendiğinde” cevabını verenlerin toplam oranı da yüzde 23 oldu.
Türkiye’de insan hakları ihlallerinin düzeyine ilişkin sorulan, “Türkiye’de insan hakları ihlal ediliyor mu?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 71’i “sık ihlal edildiği” cevabını verdi. Yüzde 14’ü “bazen ihlal edildiğini” söyledi. İhlal edilmediğini söyleyenlerin oranı da yüzde 8 oldu.
“İnsan haklarının sık ihlal edildiğini” söyleyenlerin yüzde 83’ü HDP seçmeni, “ihlal edilmediğini” söyleyenlerin büyük kısmı ise AKP seçmeninden oluşuyor.
- Katılımcılara öldürülen baro başkanı Tahir Elçi ile ilgili de soru yöneltildi. Yüzde 27’si Tahir Elçi ile ilgili fikirlerinin olmadığı ifade etti. Yüzde 12’si Tahir Elçi deyince akıllarına “barış elçisi”, yüzde 10’u ise “cinayet” kavramının geldiğini belirtti.
Türkiye’de ifade özgürlüğüyle ilgili soru yöneltildiğinde ise görüşmecilerin yüzde 62’si Türkiye’de insanların ifade özgürlüğü olmadığını ifade etti. Yüzde 26’sı “insanların kısmen özgür” olduğunu, yüzde 6’sı “tamamen” özgür olduğunu belirtti. Yüzde 6’sı ise “fikrim yok” yanıtını verdi.
“Türkiye’de insan haklarının yasalar tarafından güvence altına alındığını inanıyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 75’i “inanmıyorum” cevabını verdi. Yüzde 10’u “inanmıyorum” yüzde 10’u “kararsızım”, yüzde 6’sı ise “fikrim yok” yanıtını verdi.
“Türkiye’de insanların düşüncelerini tamamen özgürce ifade edebileceğini” söyleyenlerin tamamı AKP seçmeni, “ifade özgürlüğünün hiç olmadığını” belirtenler ise HDP seçmenleri oldu.
“Davaların uzun süre sonuçlanmaması insan hakları ihlalidir” sorusuna ise katılımcıların yüzde 43’ü bu önermeye “kesinlikle katıldığını”, yüzde 38’i sadece “katıldığını” söyledi. Kesinlikle katılmadığını ifade eden katılımcı oranı ise yüzde 1 oldu.
“İnsanlar istediği konuda barışçıl protesto ve yürüyüş düzenleyebilirler” önermesine ise görüşmecilerin 37’si “katılıyorum” cevabını verdi. Yüzde 26’sı “kesinlikle katılıyorum” derken “Ne katılıyorum ne katılmıyorum” ve “fikrim yok” diyenlerin toplam oranı ise 21 olarak hesaplandı.
“Devlet sırlarını halkın faydasına haber yapan gazetecinin tutuklanması hak ihlalidir” önermesine yüzde 72’si “hak ihlali” cevabını verdi. Yüzde 11’i “hak ihlali değil” dedi.
“Kürdistan diyen bir kişinin tutuklanması hak ihlalidir” fikrine katılımcıların yüzde 70’i “hak ihlali” olarak gördüğünü söyledi. Yüzde 10’u “hak ihlali olmadığını” yüzde 20’si se “fikrim yok” cevabını verdi.
“Diyarbakır Cezaevi Müzeye dönüştürülmelidir” önermesine katılımcıların yüzde 45’i “katılıyorum”, yüzde 22’si “kesinlikle katılıyorum” dedi. Katılımcıların yüzde 10’u bu önermeye katılmadığını söyledi.
“OHAL sürecinde KHK ile yapılan ihraçlar hak ihlalidir.” önermesine katılımcıların yüzde 24’ü kesinlikle katıldığını, yüzde 27’si sadece katıldığını ifade etti. “Fikrim yok” ile “ne katılıyorum ne de katılmıyorum” diyen katılımcıların toplam oranı 48 oldu.
“1990’lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlere ilişkin yargı süreçleri toplum vicdanını tatmin edecek şekilde adil yürütülmüyor” fikrine katılımcıların yüzde 22’si “kesinlikle katıldığını” yüzde 35’i “katıldığını” ifade etti. Diğer taraftan, katılımcıların yüzde 11’i katılmadığını, yüzde 4’ü ise kesinlikle katılmadığını söyledi.
“Medyanın insan hakları ihlallerini yansıttığını düşünüyor musunuz?” önermesine katılımcıların yüzde 59’u “hayır” cevabını verirken yüzde 27’si evet cevabını verdi.
“Cemevleri de camiler gibi ibadethane kabul edilmelidir” fikrine ise; görüşmecilerin yüzde 42’si katılıyorum, yüzde 25’i kesinlikle katılıyorum yanıtını verdi. (RT) BİANET