Eyüp Yalur / yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Diyarbakır Kayapınar ilçesinde bulunan 3. Sanayi Sitesi’nde bir patlama oldu. Sanayi esnafları, sabah 09:20’de Doğuş Torna adlı oto tamir atölyesinde meydana gelen patlamanın oksijen tüpünden kaynaklı olduğu söylediler. Esnaflar, patlamada 15 kişinin yaralandığını ve yaralıların kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldıklarını, birçok işçinin de durumunun ağır olduğu söylediler.
Görüntülerden de anlayacağınız gibi patlamanın olduğu iş yeri kullanılamaz hale gelirken bitişiğindeki ve karşısındaki işyerleri de patlamadan dolayı ağır hasar gördü. Ayrıca birçok araç da kullanılamayacak derecede ağır hasar aldı.
Sanayi esnafından edindiğim bilgiye göre; patlamanın olduğu yerin iş açısından çok aktif olduğu, patlamanın müşterilerin yoğun olabileceği öğle saatlerinde yaşanması halinde can kayıplarının olabileceği, maddi zararın da daha büyük olabileceğini dile getirdiler. Esnaflar ayrıca sabah saatlerinde yoğunluğun az olmasından kaynaklı büyük çaplı bir facianın yaşanmadığını dile getirdiler.
Esnaflar, kahvaltı yaparken duydukları sesin önce bomba patlaması olabileceğini düşünmüşler. Dışarı çıktığımızda araç ve malzeme parçaları patlamanın etkisi ile sağa sola saçılarak o bölgeden yaya olarak yürüyen kişilere, araçlara, karşı işyerlerinin camlarına ve tabelalarına da zarar verdiğini söyleyen eslaflar; patlamanın olduğu işyerinin toz duman içinde olduğunu gördükleri anda olay yerine koşarak arkadaşlarına yardımcı olmaya, yaralıları dışarı çıkarmaya çalıştıklarını söylediler.
Patlamanın olması iş kazası olarak görülebilir mi? Çalışanlar ve orada bulunanlar patlama ihtimali olacak tüpün bulunduğu yerde patlamanın etkisini kıracak iş güvenliği kurallarını neden uygulamadılar. Daha bu şekilde patlama olma ihtimali olan kaç işyeri var? Bu iş yerlerinin iş güvenliği sağlanmış mıdır? Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz.
Lakin bildiğimiz şeyler de var. Bu tür iş yerleri küçük işyerleridir. Zaten kazançları da ancak orada çalışanların ve işyeri sahiplerinin karnını zar zor doyuruyor. Bu tür iş yerlerinin sırtına uyduruk, gerçek iş güvenliğiyle alakalı olmayan İş Güvenliği prosedürleri çıkarıyorlar. Bu prosedürler küçük işletmeler için ağır mali yükler getiriyor. Bu yükleri kaldıramayan işyerleri çoğunlukla göstermelik, kağıt üzerinde iş güvenliğini sağlanmış olarak gösteriyorlar. Halbuki devlet özel iş güvenliği şirketlerini kamulaştırarak iş güvenliği hususlarını direk işletme sahipleri ile çözmüş olsa küçük işletmeler üzerindeki maliyet baskısı da kalkmış olacak. Ama iş güvenliğini ticarethane zihniyetine havale ettikleri için bunun gibi hatta daha büyük faciaların yaşanması kaçınılmazdır. Tıpkı Soma, Ermenek madenlerinde olduğu gibi. Bu yüzden bu ülkede iş kazası değil iş cinayetleriyle karşı karşıyayız.
Patlama nedeniyle esnaflara geçmiş olsun dileği nedeniyle sanayinin sürpriz ziyaretçileri de vardı.
İlki aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da bulunduğu CHP’li bir heyet sanayi esnafını ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundular.
İkinci ziyaret ise fotoğraflarda da göreceğiniz üzere Diyarbakır Valisi/Kayyumu ile kentte bulunan Hewler valisi Omêd Xoşnaw’dır. Bir taraf da Diyarbakır halkının iradesini ayaklar altına alan kayyum, diğer tarafta Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkentinin valisi sanayi esnafına geçmiş olsun dileklerinde bulundular.
Evet Diyarbakır halkı çok kötü bir güne uyandı. Yaralılara acil şifalar, esnaflarımıza da geçmiş olsun diliyorum. Dileriz bir daha yaşanmaz.