Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
“Dinlerin, ulusların, bayrakların, sınırların olduğu yerde
asla barış olmayacaktır.”
Jocque Fresco
Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945’te kurulmuş, dünya barışını, güvenliğini korumak, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak, uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür.
20.yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditlerin tekrarını önlemek ve uluslararası kalıcı barış ve güvenliği korumak amacıyla kurulmuştur.
1945 tarihinden bu yana 24 Ekim günü her yıl BM Günü olarak kutlanmaktadır.
Bu önemli amaç için kurulmuş olan BM kuruluş amacından saptırılmış, işlevsiz hale getirilmiş, güçlü devletlerin arka bahçesi konumuna düşürülmüştür.
5 daimi üyesi, 50 kurucu üyesi, 180 daimi üyesi olan dünyanın en büyük uluslararası barış örgütü olmasına rağmen, bu örgütün kuruluşundan günümüze kadar onlarca uluslararası savaş ve iç savaşlar yaşanmıştır. BM bu savaşları önleyememiştir.
BM’ye üye birçok güçlü, egemen devlet, sözde iç güvenliğini sağlamak için kendilerinden güçsüz devletlerin topraklarını işgal ederek kendi iç güvenliklerini o topraklarda sağlamaya çalışıyorlar. BM bu işgal olaylarına seyirci kalıyor.
BM’nin daimi üyesi Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’nın topraklarını işgal ederek başlattığı savaşla 3. Dünya Savaşı’nın startını verdi. Bu savaşla start alan dünya savaşı BM’nin gözleri önünde her geçen gün genişleyerek dünya coğrafyasını saracaktır.
Bu savaşın bir cephesinde Rusya muhtemel destekçileri Çin ve İran olabilir. Diğer cephesinde ise NATO üyesi ülkeler yer almaktadır.
Rusya – Ukranya Savaşı’nda olduğu gibi İsrail – İran, İsrail – Arap (Filistin, Gazze) savaşında da taraflar aynıdır. Dünyayı bir kez daha kutuplaştırdılar. Dünyanın bir çok ülkesi de böylesi bir savaşta tarafını belirlemek zorunda kalacaktır.
Dünyanın başka coğrafyalarında Çin-Tayvan gerilimi, Kuzey Kore -Güney Kore arasında bitmeyen gerilim, Arap-İsrail savaşı, İsrail -İran gerginliği, çatışma ve saldırıları, Azerbaycan -Ermenistan gerilimi hala devam etmektedir, Sudan, Libya, Suriye, Lübnan, Etiyopya iç savaşları devam etmektedir. Bu savaşlar bölgesel ve küresel etkiye sahiptirler.
Dünya kamuoyu savaş bölgelerini endişeyle takip etmektedir.
BM’nin güçlü daimi üyeleri dünya barışını sağlayacaklarına, dünya savaşını körüklüyorlar.
Bu da insanları, güçlü ülkelerin ekonomik kaygılarından dolayı bu savaşlara karşı kayıtsız kaldıklarını gösteriyor.
Bu güçlü silah üreticisi ülkeler yüz yıldır ürettikleri silahları savaş olmazsa nasıl eritecekler.
BM bu savaş bölgelerinde barış umudunu geliştirmek, yeşertmek zorundadır. Çünkü kuruluş amacı budur.
Rusya – Ukranya Savaşı’ndan dolayı Rusya tarafından Ukrayna buğdayına konulan ambargodan dolayı özellikle Afrika ülkeleri açlıkla karşı karşıya kaldılar.
Bu bölgelerde ki savaşlardan dolayı dünya gıda krizi, enerji krizi ve büyük ekonomik krizler yaşamaktadır.
BM bir tiyatro oyunu izler gibi 3. Dünya Savaşı’nın geniş coğrafyalara yayılmasını, genişlemesini, büyümesini izliyor.
BM bu savaşların, iç çatışmaların önüne geçemezse muhtemelen gezegenimiz 3.Dünya Savaşı’na doğru gidiyordur.
Bu savaşların ne kadar kazananı olmasa da kaybedeni dünya halkları olacaktır.
Dünya zor bir dönemeçten geçiyor. Bunun içindir ki BM dünya barışı için ya bir çözüm yolu bulmalı, ya bir çözüm yolu bulmalı.
