Ana SayfaGIŞTÎAMED’TE İŞ CİNAYETİ DAVASININ İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ!

AMED’TE İŞ CİNAYETİ DAVASININ İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ!

3 Mart 2016 tarihinde Amed’te cami inşaatında iş cinayetinde yaşamını yitiren Duran Baysal isimli İnşaat-İş Ankara Temsilcisi ve Kaldıraç, İşçi Gazetesi okuru devrimci inşaat işçisinin ilk dava duruşması bugün Diyarbakır Adliyesi 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya Duran Baysal’ın ailesi Tokat’tan, yoldaşları ve avukatları ise Ankara ve İstanbul şehirlerinden Amed’e gelerek katıldı. Davayı takip etmek üzere Kürdistan Komünist Partisi Amed İl yöneticileri de yargılamanın başlaması ve basın açıklaması sürecinde gelen heyete eşlik ettiler.

Rojnameya Newroz \ Amed

Yaşar Kazıcı

Sabah saatlerinde başlayan duruşma yaklaşık üç saat sürdü. Mahkeme sonunda ilk duruşmada açıklanan karara göre dava 9 Kasım 2020 tarihine ertelendi. Adliye çıkışı Duran Baysal’ın yoldaşları ve ailesi duruşma ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapmak istedikleri açıklamaya polis; valiliğin yasaklamasını gerekçe göstererek izin vermedi. Daha sonrasında toplanan kitle İHD Amed binasına geçerek orada duruşma ile ilgili gelişmeleri basın ve kamuoyuyla paylaştı.

Patron Davaya Gelmedi

Davaya katılması için tebligat yollanan firma sahibi Ekrem Karakoç duruşmaya katılmadı. Onunla birlikte alt işverenler de davada görülmedi. Davada sanık olarak sadece vinç operatörü yargılandı. Duran Baysal’ın avukatlarının sorduğu sorulara sanığın verdiği çelişkili ifadeler sonucu cami inşaatında İş Sağlığı ve Güvenliği’ne ilişkin önlemlerin alınmadığı, bu alanda kimsenin çalışmadığı açığa çıkmış oldu. Sanığı savunan avukat ise duruşmanın görüldüğü esnada yaşanan işçi cinayetinde Duran Baysal’ın ‘kusurlu’ olduğu gibi gerekçelerle suçlamaları savuşturmaya çalıştı ve Duran Baysal’ın avukatlarına karşı yüksek sesle konuşması mahkeme ve izleyenler tarafından dikkat çekti.

4 Yıl Sonra Dava Açılabildi

 2016’da yaşanan işçi cinayetinin uzun adalet mücadelesinin sonucunda 2020’de ilk duruşması görüldüğünü belirten avukatlar şunları ifade etti:

‘’Dört yıllık süreç içerisinde herhangi bir işlem yapılmadan dosya bekletildi. Nihayet çabalarımız sonucunda 4 yıl sonra bekletilen dosya açıldı taksirle cinayet işleme suçlamasıyla yargılanmaya başlandı. Biz bugünkü dosyada bu suçun bilinçli bir şekilde taksirle öldürmeden ziyade olası kast ile öldürme suçu olduğunu ifade ettik. İş yeri sahiplerinin iş güvenliğini almadığını, herhangi bir risk değerlendirmesi yapmadığını, işçilere eğitim vermediğini söyledik ve bunların belirtilen yükümlülükleri yerine getirilmediğini bunun sonucunda bilerek, isteyen işçi cinayetinin yaşandığını vurguladık. Taksir değil kast ile bu şekilde işçi cinayeti yaşandığını ifade ettik ve görevsizlik talebinde bulunduk. Bu görevsizlik talebinde bulunurken Duran Baysal’ın ne yazık ki yaşamını kaybettiği günün işçi cinayetleri ile mücadele günü, tam o günde Duran Baysal yaşamını yitirdi. Bugüne kadar işçi cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin sayılarının ne kadar çok arttığını ve bu işçi cinayetlerinde tamamen alınması gereken önlemlerin alınmadığını, es geçildiğini belirttik bu nedenle bu durumun iş verenler yönünden taksiri aşmıştır kasta varmıştır. Bu nedenle Duran Baysal davasında kasten insan öldürme suçlamasıyla davanın yürütülmesi gerektiğini savunduk. Mahkeme, dosyayla ilgili bu aşamada karar vermeyeceğini söyledi. Bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırmaya  karar verdi. Bu kararın üzerine görev meselesini değerlendireceğini söyledi. Bu dosyada yargılananlar arasında 6 kişiye dava açıldı. Ana iş veren Ekrem Karakoç yargılananlardan biri Karakoç firmasının sahibi olarak, yine Erdem Şencan mimarlık şirketinin sahibi, alt iş veren Şahin Doğan, aynı zamanda Duran’ın birlikte çalıştığı işçi arkadaşları da bu dosyada yargılanıyor. Bu dosyada aynı zamanda bir vinç operatörü de yargılanıyor. Bugünkü duruşmaya sadece vinç operatörü katıldı. Tebligat yapılmasına rağmen Ekrem Karakoç bu dosyaya katılmadı, herhangi bir mazerette bildirmedi. Bu tabloda bize gösteriyor ki; işverenler sebebi oldukları işçi cinayetleri davasına gelmeye dahi tenezzül etmiyorlar. Bugünkü duruşmada vinç operatörü İlyas Yakut şunu söyledi: Herhangi bir iş güvenliği önlemi yoktu. Herhangi bir iş güvenliği uzmanı yoktu. Biz kendimiz çalışıyorduk, her şeyi biz kendimiz belirliyorduk dedi. Bunu açıkça ifadesinde belirtti. Bu tabloda işverenlerin hiçbir önlem almadığını zaten ortaya koyuyor. Bundan sonraki aşamalarda dosyadaki bugünkü duruşmaya gelmeyen sanıkların ifadelerinin alınması süreci söz konusu olacak. Aynı zamanda kusur yönünden bir bilirkişi raporu incelemesi olacak ve devamında da görev yönünde mahkeme bir karar verecek. Bir sonraki duruşma 9 Kasım saat 9.00’da biz tüm herkesi bu dosyaya katılmaya, dosyayı sahiplenmeye, Duran’ın ve ailesinin vekili olarak bu duruşmaları takip etmeye çağırıyoruz.’’

İnşaat İş: Patronlar Cezalandırılmıyor!

‘’Duran Baysal, sendikamızın Ankara ayağında kurucularından biridir. Aynı zamanda inşaat işçisidir. Duran Baysal’ı 3 Mart 2016’da iş cinayetinde yitirdik. Mahkemeler sürekli olarak işçiler önlem almıyor, işçiler cahil gibi gösteriyor. Oysa işverenler önlem almıyor işçiler bu cinayetlere kurban gidiyor. Duran Baysal, işçi cinayetlerine karşı her zaman mücadele içerisinde olmuş ve işçi cinayetinde yaşamını yitirmiş, bilinçli ve devrimci bir inşaat işçisidir. Türkiye genelinde yaşanan işçi cinayetleri işçilerin bilinci, cehaleti vb. gibi gerekçelerle ilgili olmayıp doğrudan patronların almadığı önlemlerle ilgilidir. Bu davanın takipçisi olacağız, şantiyelerde orman kanunları işletilmektedir. Mega projeler, işçilerin mezarı olmaktadır. AKP hükümeti işçi cinayetlerinin üzerini örtüyor, patronlar cezalandırılmıyor. Bunun en başında Soma, Ermenek gibi örnekler geliyor. Patronlar yargılanmıyor, mahkeme tarafından tebligat bile gönderilmiyor. Biz Duran’ın nezdinde İnşaat-İş Sendikası olarak mahkemelerde, şantiyelerde mücadelemizi devam ettireceğiz. İş cinayetlerine karşı tüm toplumu duyarlı olmaya, örgütlenmeye çağırıyoruz.’’

İşçi Gazetesi: İşçiler Üzerinde Cinayet Şebekesi Var!

‘’İlk duruşma için İstanbul’dan Amed’e geldik. Keza Ankara’dan gelen yoldaşlarımız var. Duran Baysal şahsında işçi cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm işçileri anıyoruz. Bu ülkede işçi cinayetleri katliamlara dönüşmüştür. Soma, Torunlar Center bunun en bilinen örnekleridir. İSİG her ay veriler yayınlıyor, Mayıs ayında 156 kişi, 2020’nin ilk 5 ayında 756, 18 yılda 24.000 aşkın bir sayıdır. Tüm bunlar sermaye sınıfının kural tanımaz işleyişinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte devlette bu şebekenin bir parçasıdır, cinayet şebekesi işçiler üzerinde öldürmeye devam etmektedir. Üstte ana firma, altta taşeron, onun altında bir taşeron daha ve devlet desteği de eklenince işçi cinayetleri sermaye için sorun olmaktan çıkmaktadır. Burada bir zincir kurulu ve en alttakiler hayatını kaybediyor, en üstte olanlar parayı götürüyor, yargılanmıyor, para cezasıyla işçinin kanına bedel biçiliyor. Duran yoldaşımızı katleden bu sistem devam ettiği sürece daha çok Duran yoldaşlarımız katledilecek buna dur demeli, bir araya gelmeliyiz, işçi cinayetlerine karşı örgütlenmeliyiz. Dev Yapı-İş temsilcisi Hasan Oğuz’u 13 Nisan günü kaybettik. İşçi cinayetleri işçi sınıfı ve devrimci işçilerin katledildiği bir aymazlıkla devam ediyor. Bu davadan bir beklentimiz yok, gerçek sorumlular cezalandırılmayacak ancak biz tüm alanlarda özellikle de sınıf mücadelesi alanında bu cinayetlerin hesabını sermaye sınıfından sormak için elimizden geleni yapacağız. Tüm emek örgütlerini, işçi cinayetlerini durdurmak için, hesap sormak için mücadeleyi büyütmek için bu tarz davalara daha fazla sahip çıkmaya çağırıyoruz.’’

Duran Baysal’ın Ablası: Canını Yitiren İşçi Ama Suçlanan Yine İşçi!

‘’Dört yılın sonunda Duran’ın mahkemesine gelebildik. Mahkemede gözlemlediğim tamamen işçilerin kendi önlemlerini almadığı gibi suçlamalarla ölen işçilerin suçlanması, kusurlu bulunması, yine suçlanan işçiydi, yine canını yitiren işçiydi yine patronlar yukarıdaydı. Hiçbir şekilde patronlara herhangi bir mahkemeye getirme gibi bir durum oluşmamıştı. Dört yılın sonunda mahkemeden böyle bir şey bekliyor muyduk? Evet bekliyorduk, işçilerin suçlandığı mahkemeler başka türlü olamazdı.’’

22.06.2020

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights