Kürtler büyük kazanma ya da büyük kaybetmenin eşiğinde 3. Dünya Savaşını vermekteler. Bir asırlık statüsüzlüklerine ya son verecekler ya da belki de bir asır daha acılarla dolu bir asır daha yaşayacaklar.
Hasan Işık / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Ortadoğu’daki son durum Kürdistan’ın bütün parçalarında savaş ve çatışmaların olduğunu reel bir şekilde göstermektedir. Kuzey Kürdistan’daki Kürtlerin içinde bulundukları baskı ve ölümler Doğu Kürdistan’daki durumdan çokta farksız olmadığını gözler önüne sermekte. Kürdistan’ın bu iki parçası bölge sömürgecilerinin baskıları altında yavaş yavaş öldürülmeye terk edilmiş durumda. Güneyde ve Batı Kürdistan’da durum ise biraz farklı. Bu iki parçada Kürtler fiili bir savaşın içerisinde olsalar da sömürgecilerinin siyasi otoriteleri yok denecek kadar azdır. Bu iklimde bazı kazanımlar da elde ettiler. Ama hala Kürdistan bir statüye doğru elle tutulur bir adım atamadı. Bunda uluslararası ve bölge sömürgecilerinin payları azımsanmayacak kadar etkin olsa da artık Kürtlerin de silkelenip kendilerini eleştirmeleri gerekmektedir.
En son Afrin işgali hala Kürdistan’ın birlikten ne kadar yoksun olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Kürt ulusu insan üstü bir başarı göstererek her şeye rağmen varlığını benliğini korudu, bunu gerçekleştirirken tarihte hiçbir ulusun ödemediği ağır bedeller ödedi. Ama Kürtler artık yaralı, yorgun ve ölümün pençesinde. Peki, Kürtleri bu durumdan kurtaracak adımlar ne olmalı?
1- Kürdistan partileri, otoriteleri ve başkanları artık bir araya gelerek bölgesel ve yerel çıkarlarından sıyrılarak topyekun Kürdistan’ın kurtuluşu için birlik olmalılar.
2- Kürdistan halkı sokakları, cepheleri çok doldurdu. Artık kolektif bir iradenin bu ulusun çıkarlarına ve kurtuluşuna öncülük etmesi gerekmekte.
3- Afrin işgali bize önemli dersler verdi. Kürtler dünyanın gözü önünde bu işgalin olmasına isyan ettiler. Elbette ki haklılardı ama bunun yerini Afrin’i Tüm Kürt iradeleri savunsaydı bu işgal olmayacaktı. Artık Kürtler kendilerini bu duruma sokan sömürgecileri suçlamak yerine kendilerini eleştirmeli ve yıllardır bahsettikleri ulusal ittifakı biran önce hayata geçirmeliler. Kürdistan bağımsızlık reformunun sonuçlarının işgalle sonuçlanması oradaki Kürdistan silahlı kuvvetlerinin birer parti milisi gibi davranmaları esas sorunun temelidir.
4- Kürtler birliğini sağlasalardı kuzeyde binlerce siyasi Kürt zindanlarda olmayacaktı. Afrin işgal edilmeyecekti. İran Kürtleri darağaçlarında sallandıramayacaktı. Kerkük halkın kararına rağmen saldırı altında olmayacaktı.
Artık Kürt önderleri ulusları için bir araya gelmeli ortak çıkarlar doğrultusunda kararlar almalı ki Kürt halkını cepheye ya da sokağa çağırabilmeli. Kürt ulusunun dinamizmi hiçbir zaman eksilmedi sadece tutacakları bir dal ortada görünmemekte. O dalı var edip Kürtlere güvenli bir dal yeşertmek artık Kürt liderlerinin görevi.