Nisêbîn’de 1 Haziran Çarşamba günü Rojava sınırında 30 kişinin infaz edildiğine tanık olan yurttaş gördüklerini anlattı. Yurttaş, katliamın aydınlatılması için olası bir mahkeme veya kurula tanıklığını anlatacağını kaydetti
MÊRDÎN / DİHA – Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde 1 Haziran Çarşamba günü Rojava sınırında bir grup insanın infaz edildiğine tanık olan yurttaş gördüklerini anlattı. 26 Mayıs’ta Yekîneyên Parastina Sivîl (YPS), “Güçlerimizi Nisêbîn’den çektik” açıklamasının ardından 1 Haziran gecesi yaklaşık 20-30 kişilik bir grup Yenişehir Mahallesi’nin Rojava sınırına yakın bir bölgede infaz edildikten sonra yakıldığını anlatan D.A., bölgeye girişin hala yasaklı olduğunu söyledi. Olayın yaşandığı akşam saat 21.00 sıralarında sınıra yakın zırhlı araçların geldiğini aktaran D.A., araçtan inenlerin farları kapatarak sınıra doğru yürüdüğü bu sırada bölgeye gelen ambulansların farları açık olduğu için yaşananları gördüğünü ifade etti. D.A., özel harekat polislerinin uyarısı sonrası bir ara ambulansların da ışıklarını kapattığını aktardı.
Zırhlı araçlardan ateş açtılar
D.A., o gece bir vahşet yaşandığını belirterek “Panzerlerin önünde de insanlar vardı. Bir vahşet yaşandı o gece. 3 defa taradılar. İlk ikisini net göremedim ama 3’cüsünde panzerlerin önünde taranan insanları gördüm. Daha sonra ambulanslar da cenazelerin olduğu yere yaklaştılar. Ambulanslar yine farları açmışlardı. İki cenazeyi ambulansa koydular. Özel harekâtçılar ambulans şoförüne bu sefer sert çıkışarak, ‘Geri zekâlı farları kapat’ dedi. Bunun üzerine orada bulunan 4 ambulans da farlarını kapattı. Cenazelerin olduğu ambulans oradan ayrıldı” dedi.
Ölmeden yaktılar
D.A., tanıklığın devamında “O insanları daha ölmeden, canlı canlı yaktıklarını gördüm. Üstünde beyaz gömlek olan bir özel harekâtçının o insanları ateşin içine attığını gördüm. 25-30 dakika boyunca o insanlar ateşin içinde bırakılarak yakıldı. Taranan kişiler 20-30 kişi vardı ama taramadan sonra ateşe atılanlar 7 ya da 10 kişiydi” dedi. İnfazın yaşandığı alan ile yakılma alanı arasında 200 metrelik bir ara olduğunu sözlerine ekleyen D. A., “Yakıldıktan sonra o insanları ambulansla kanalizasyon çukurunun olduğu yere gittiler. Çukura mı attılar bilmiyorum ama sonra her dört ambulans da karakolun olduğu yere doğru gittiler” diye aktardı.
Yakılarak temizlendi
Katliamdan sonra özel harekat polisleri delilleri toplamaya başladığını aktaran D.A., “Askeriyeden bir adam, yüzünü şimdi de görsem tanırım, katliam yapılan yere gelip temizledi. Katliam yerlerini ateşe verdiler. Daha sonra kendilerini gördüğümüzü fark edince ‘Niye dışarı çıkıyorsunuz?’ diyerek küfür ve hakaretler savurdular. Bir asker ‘Size ceza yazarız’ derken bir diğeri ise ‘Ceza değil indiririz’ diye tehdit etti. Ben niye bağırdığını sorduğumda ise, ‘Hepinizi öldürürüz’ dedi” diye konuştu. MÊRDÎN/DİHA
Giysi parçaları var
Yasak süresince sürekli infazla tehdit edildiklerini vurgulayan D.A., cenazelerin yakıldığı alana yaklaşmalarına hala izin verilmediğini, sadece hayvan otlatmaya giden kadınların bölgede kıyafet parçaları, odun parçaları ve erimiş naylonlar gördüklerini söyledi. D.A., sınırda bekleyen zırhlı araçların yurttaşların bölgeye yaklaşmasına izin vermediklerini de belirtti. Olayın YPS’lilerin geri çekildiği günlerde yaşandığını hatırlatarak, ancak katledilenlerin sivil mi yoksa YPS’li mi olduğunu bilmediğini ifade etti. D.A., olayın aydınlatılması için olası bir mahkeme veya kurula tanıklığını anlatacağını kaydetti.
özgür gündem