Diyarbakır’da faaliyet gösteren kurumlar açlık grevinden vahim bir sonuç ortaya çıkmadan tutukluların taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu
8 ayrı cezaevinde 19’u kadın 87 tutuklunun girdiği süresiz dönüşümsüz açlık grevi sürerken, Diyarbakır’da faaliyet gösteren kurumlar vahim bir sonuç ortaya çıkmadan tutukluların taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu.
“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması ve bölge illerindeki ablukanın kaldırılması” talebiyle 8 farklı cezaevinde 19’u kadın olmak üzere toplam 87 tutuklunun sürdürdüğü açlık grevi, tutukluların sağlık durumları açısından kritik aşamaya geldi. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu ve Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi de (DİTAM) grevlerin vahim bir şekilde sonuçlanmaması için yetkililere ‘Tutukluların taleplerine ses verin’ çağrısında bulundu.
TİHV: TALEPLER ANAYASAL HAKLARDIR
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Şubesi avukatlarından Barış Yavuz, açlık grevindeki tutukluların taleplerinin iktidarın mevcut anayasal düzen içerisinde uyması gereken talepler olduğuna işaret etti. Yavuz, grevin kritik bir aşamaya geldiğini ve sağlık problemlerinin ortaya çıkmaya başladığını söyleyerek, “Bir an önce açlık grevinde bulunan mahpusların düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve TTB tarafından görevlendirilecek hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarına imkan tanınması gerekiyor.” diye konuştu.
DTO: KALICI HASARLAR ÇIKMADAN BİR ŞEY YAPILMALI
Bir hekim kuruluşu olarak temel öncelikleri insan yaşamı ve sağlığı olduğunu ifade eden Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Yakup Altaş da, eylemlere müdahil olmak istediklerini ve grevde bulunan tutukluların sağlık takibini yapmak istedikleri talebinde bulunduklarını anlattı. Altaş, tutuklulara B 12 vitaminin verilmediğine değinerek, “Bu süreçte B 12 vitamini oldukça önemli. Bu anlamda su ve şekerin yanında günde en az beş yüz miligram vitamini almalılar. Cezaevi enfeksiyona çok açık bir ortam, kalıcı hasarlar ortaya çıkmadan bir şeyler yapılmalı” dedi.
BARO: YAŞAM HAKKI EN KUTSAL HAK
Gelinen süre ile grevin beden bütünlüğüne zarar verecek bir boyuta geldiğini belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen de, “Diyarbakır Barosu olarak yaşam hakkının en kutsal hak olduğunu savunuyoruz. Derhal tutukluların makul ve hak taleplerinin karşılanması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
İHD: BİR AN ÖNCE DİYALOG KURULMALI
İlan edilen OHAL’den sonra cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çeken İnsan Hakları Derneği Bölge Temsilcisi Abdüselam İnceören de, derneklerinin cezaevi komisyonunun hazırladığı hak ihlalleri raporlarına değinerek koşulların yaşanılamayacak bir hal aldığını vurguladı. İnceören, “Cenazeler çıkmadan bir an önce diyalog yolu kurulmalı” dedi.
‘İHLAL EDENLER BU HAKLARA MUHTAÇ KALIRLAR’
Tutukluların çaresizlikten dolayı açlık grevine başladıklarını söyleyen Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Mehmet Vural da “Bugün temel insani hakları ihlal edenler yarın bu haklara ihtiyaç duyabilirler. Cezaevlerinde yaşanan ihlallerin bir an önce son bulması ve grevdeki tutuklularla diyalog kurulması gerekiyor” dedi.
