Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Türkiye – İsrail ilişkileri geçmişi uzun yıllara dayanmaktadır. Türkiye, Müslüman ülkeler arasında İsrail’i tanıyan ilk ülkedir.
Türkiye İsrail’in devlet olarak siyasi varlığını 28 Mart 1949’da tanıdı ve ilk diplomatik temsilciliğini 7 Ocak 1950’de açtı.
İsrail ile zaman zaman Mavi Marmara gibi olaylardan ve Filistin meselesinden dolayı siyasi krizler yaşansa da diplomatik ilişkiler kesilmemiştir.
Davos Krizi veya “One minute” çıkışı dönemin başbakanı RT Erdoğan 29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu panelinde İsrail’i Filistin’e karşı zulüm yapmakla suçlamış ve paneli terk etmişti.
Türkiye – İsrail ilişkileri karşılıklı çıkarlar temelinde kurulduğu için 7 Ekim 2023 İsrail – Gazze savaşında bile iç muhalefetin ve birçok Arap ülkesinin tepkilerine rağmen ikili ticari ilişkiler devam etmiştir.
31 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelen Mavi Marmara olayı ile yaşanan kriz sonrasında İsrail’in iki ülke arasındaki krizin aşılması, diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için 2016 yılında bir mutabakata varıldı. İki ülke arasında yapılan “Tazminata İlişkin Usul Anlaşması” 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanarak İsrail, mağdur ailelere tazminat ödemeyi kabul etti.
Semavi üç din (İslâmiyet, Hıristiyanlık, Yahudilik) açısından kutsal kabul edilen Kudüs’ün Filistin topraklarının bir parçası olması tarih boyunca birçok kez istilaya uğramış ve birçok kavme ev sahipliği yapmış, stratejik konuma sahip bir ülkedir.
Yahudilik inancına göre Filistin topraklarının da içerisinde yer aldığı Ortadoğu bölgesi Yahudiler için vaat edilmiş topraklar olduğuna inanılmaktadır.
İsrail’in bağımsızlıktan bu yana çeşitli evrelerde Filistin toprakları üzerinde topraklarını genişletmişlerdir.
“İki dünya savaşı arasında Yahudiler bölgeden toprak satın alarak nüfus bölgesini genişletti. 1930’larda parayla alınan toprakların % 25’e yakını Filistinlilerden, % 50’den fazlası diğer toprak sahiplerinden, % 25’e yakını ise fellahlar ve hükümetten satın alınmıştır.” (Vikipedi)
İsrail Devletinin topraklarını Filistinlilerin toprakları üzerinde genişletmeleri Arap ve Müslüman devletler başta olmak üzere birçok dünya devletleri tarafından tepkiyle karşılanmıştır.
Türkiye – İsrail ticaret hacmi son yirmi yılda 6’ya katlandı.
TÜİK verilerine göre ise sadece Ekim 2022’den Ekim 2024’e kısmi bir düşüş olsa da İsrail’le ticaret son hız devam etti. Ekim 2022’de 489 milyon dolar olan Türkiye’nin İsrail’e ihracatı Ekim 2024’te 348 milyon dolara geriledi. Türkiye’nin İsrail’den ithalatı ise aynı dönemde 241 milyon dolardan 99 milyon dolara geriledi.
Gazze’ye bomba yağarken Türkiye’den İsrail’e silah, barut, mühimmat satıldığı muhalefet partileri, savaş karşıtı aktivistler, muhalif gazete ve televizyonlar tarafından dillendirildi.
Kamuoyu baskısı sonucu AKP iktidarı bu ticareti kabul etti ve geri adım atmak zorunda kaldı. AKP iktidarının resmi açıklamasına göre toplam 54 kalem ürünün İsrail’e ihracatının kısıtlandığını itiraf etmek zorunda kaldılar.
Hala ticareti kesmek gibi bir düşünceleri yok. Sadece uçak ve jet yakıtını kısıtlayacağını söylüyorlar.
TÜİK’in 10 Haber’e yaptığı açıklamaya göre “Haberlerde bahsi geçen silah ve mühimmata ilişkin ürünler 9303 tarifesi altında ki rovelver ve tabancalara ait aksam ve parçalardan ve 9307 tarifesi altındaki kılıç, pala, süngü benzeri ürünlerden oluşmaktadır. (euronews)
TÜİK verilerine göre Türkiye’den İsrail’e 2023’te 506 milyon dolar değerinde, 2024’ün Ocak ve Şubat aylarında ise yaklaşık 80 milyon dolar değerinde zırhlı araç ihracatı yapılmıştır. (bianet)
Siyasal İslam’ın iktidarda olduğu sürece Filistin meselesi ve İslami değerler hoyratça kullanıldılar.
2019 yerel seçimlerinde yok İstanbul düşerse Mekke düşer, yok Esenyurt düşerse Gazze düşer diye siyasi seçim propagandası yapılırken diğer taraftan İsrail’le yapılan ticaret hacmi genişliyordu.
31 Mart yerel seçimlerinde de aynı oyun oynanmasına rağmen halkta karşılık bulmadı, bulamadı.
Şimdi de başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere AKP iktidarı yerel seçimlerde iktidarı muhalefete kaptırmakla ciddi anlamda güç kaybına uğradı ve başta İsrail’le ticaret olmak üzere birçok yanlış deşifre oldu.
Erdoğan’ın Sakarya mitinginde vatandaşların açtığı “İsrail’le ticaret utancı sonlandırılsın” pankartı toplatıldı. Ankara mitinginde “İsrail ile ticareti kes” pankartı açanlar ve “İsrail’le ticaret Filistin’e ihanet” sloganları atanlar sivil polislerce gözaltına alınmışlardı.
AKP’liler bir çok ilde yaptıkları mitinglerde İsrail aleyhine, benzer sloganlar ve pankartlarla karşılanmışlardı.
“İsrail’le ticaret ümmete ihanet” söylemi AKP iktidarının yerel seçimleri kaybetmesinin önemli sebeplerinden birisidir.
Uluslararası platformlarda Filistin halkının hamisi kesilen Türk dış politikası aynı zamanda İsrail Devleti ile de muhalefetin eleştirilerine rağmen geri adım atmayarak ticari ilişkilerini kısıtlamak zorunda kaldı.
Halka, seçmene parmak sallayıp had bildirenlere, halk, seçmen çektiği onca acının, haksızlığın hesabını sorarak sandıkta tokatlamış ve haddini bildirmiştir.