Ana SayfaCIWANSPOR VE SİYASET İLİŞKİSİ

SPOR VE SİYASET İLİŞKİSİ

Sporun siyasetle ilişkisi her zaman tartışılmıştır. Ekonomik, siyasal, sosyal vb gibi farklı boyutları bulunan sporun siyasetle ilişkisi çok çetrefilli olmaktadır.

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Geniş taraftar kitlelerinin ilgilendiği spor burjuva siyasetçilerinin özellikle seçim süreçlerinde iştahlarını kabartmaktadır. Büyük spor organizasyonlarının ve futbol takımlarının taraftarlarını etki alanlarına çekmek istiyorlar.

Burjuva siyasetçiler bu büyük kitlelerden siyasi rant elde etmektedirler. İktidarın yanlış politik kararları zaman zaman büyük protestolarla karşı karşıya kalabiliyor. AKP iktidarı özellikle Gezi eylemleri sürecinde stadyumlardan ciddi tepkiler almış, protesto edilmiştir. Futbol takımlarının taraftarları sivil hak arama mücadelesine her zaman destek vermişlerdir.

SPOR, OLİMPİYATLAR VE IRKÇILIK

Spor müsabakaları zaman zaman protestolara ve eylemlere sahne oldu/oluyor.

1936 Berlin Olimpiyatlarında dört altın madalya kazanan Amerikalı siyahi atlet Jesse Owens’ın bu başarısından rahatsız olan Hitler stadyumu terk etmek zorunda kalmıştır.

1966 Dünya Kupası Afrika ülkeleri tarafından boykot edilmiştir.

1968 Meksika Olimpiyatlarında 200 m şampiyonu Amerikalı siyahi atlet John Carlos ve yine aynı yarışta üçüncülüğü kazanan siyahi Amerikalı atlet Tommy Smith ödül töreninde şeref kürsüsüne çıktıklarında Amerikan milli marşı çalarken, Carlos sol eline siyah eldiven takıyor, üst eşofmanının fermuarını açık tutuyor. Smith sağ eline siyah eldiven, boynuna siyah boyun bağı takıyor ve kürsüye çıplak ayakla çıkıyorlar.

Boyun bağı siyahilerin gururunu, eldiven siyahilerin gücünü, fermuarın açık tutulması ezilen işçileri, çıplak ayaklar yoksulluğu temsil etmek üzere sıkılı yumrukları havada protesto eylemi ile olimpiyata damga vurdur.

Amerika’daki eşitsizliği ve köleleştirilen siyahilere reva görülen ikinci sınıf insan muamelesini dünyaya bir kez daha duyurdular.

Tören merasiminden sonra Amerikan Olimpiyat Komitesi Carlos ve Smith’in spor kariyerine son verdi.

Olimpiyatta 2. olan Avustralyalı beyaz atlet Peter Norman ise dayanışmada bulunduğu için ülkesine döndüğünde, tepkilerden dolayı işsiz kaldı ve bu üç atlet dünya siyasi ve spor tarihine isimlerini altın harflerle yazdırdılar.

FUTBOL, KİMLİK VE MÜCADELE

İspanya’nın dünyaca ünlü takımı Barselona’nın mücadelesi ve başarısı Katalanların kimlik ve siyasal iktidar mücadelesine dönüşmüştür.

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City’nin Teknik Direktörü Pep Guardiola Katalanya referandumu ardından cezaevine giren Katalan politikacılara sarı kurdele takarak verdiği siyasi destekten dolayı 20 bin Sterlin para cezasına çarptırılmıştır.

Cezayirli Ahmed Bin Bella Fransa ordusunda görev yaparken 1940’ta Marsilya futbol takımında görevlendirildi.

Cezayir’in Fransa’ya karşı yürüttüğü kurtuluş savaşının liderlerinden biri olan Ahmed Bin Bella 1962’de Cezayir’in bağımsızlığını kazanmasının ardından başbakan oldu.

BAŞARILI SPORCULAR

-Muhammed Ali, “Vietnamlılar bana hiç bir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım,” diyerek, Vietnam savaşına katılmayı reddetti. Bu savaş karşıtlığından dolayı 5 yıl hapis 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı.1970’te temyiz davasını kazanıp tekrar boks hayatına döndü.

1960 Roma Olimpiyatlarından döndükten sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehrine atmıştır.

-Metin Oktay; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idam edilmelerine engel olmak için imza kampanyasına imza atan ve imza toplayan duyarlı bir futbolcuydu. Türkiye İşçi Partisi’ne oy verdiğini açıklamıştır. Günümüz futbolcuları gibi yeşil sahalarda iktidara selam çakan, düğme ilikleyen bir sporcu değildi. Futbolu bırakmasının ardından CHP ve DP milletvekilleri tarafından oy deposu olarak görülen Metin Oktay’a milletvekilliği adaylığı teklif edilir. Teklifi elinin tersiyle iter.

“İkinizin teklifine de hayır diyorum beyler. Benim sahada yaptığım ayak oyunlarının ne değeri olur ne sözü olur mecliste sizlerin arasında.” İşte Metin Oktay’ı taçsız kral yapan dik ve onurlu duruşutur.

-Diego Armando Maradona; siyasette futbol gibi hayatının bir parçasıydı. Papa John Paul’a “fakirlere yardım etmek istiyorsa,Vatikan’daki altın tavanları satması gerektiğini” söyledi. 2000 yılında Papa 16. Benedikt’i serveti nedeniyle kınadı “Altın çatılı bir yerde yaşarken çocukların birçoğu aç” dedi. Kendisini Latin Amerika solunun başarısına adadı. Brezilya, Arjantin, Bolivya başkanlık seçimlerinde solcu adayları destekledi.

-George Weah

Liberyalı futbolcu Afrika’da 3 kez FIFA tarafından ise 1 kez yılın futbolcusu seçildi. Liberya iç savaşında hak ihlalleri konusunda hassasiyetleri ve çabası büyük takdir topladı. UNICEF tarafından iyi niyet elçisi seçildi.

Görünen o ki spor siyasetten, siyaset spordan ayrı düşünülemez. Yeniden böyle futbolculara kavuşmak en büyük temennimizdir.

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights