Mahabad Kürd Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed ve arkadaşlarının Çarçira Meydanı’nda idam edilmesinin ardından 70 yıl geçti.
12 Aralık 1945’te Azerilerin özerkliklerini ilan etmelerinin ardından 22 Ocak 1946’da Mahabad Çarçira Meydanı’nda Qazî Mihemed’in öncülüğünde, Mahabad halkı, tüm Kürdistan parçalarından misafirler, siyasetçiler, aşiret liderleri ve Peşmergeleriyle Mela Mistefa Barzani’nin de hazır bulunduğu toplantıda, Kürdistan bayrağının göndere çekilmesi ve milli marş Ey Raqip’in okunmasıyla Komara Kurdistanê (Kürdistan Cumhuriyeti/Mahabad Kürd Cumhuriyeti) ilan edilmişti.
11 Şubat 1946 tarihinde 30 üyeli Kürdistan Milli Meclisi (KMM) toplantısında Qazî Mihemed Cumhurbaşkanı seçildi. On üç üyeli Bakanlar Kurulu oluşturuldu.
Hacî Baba Şêx Başbakan, Mihemed Husên Seyfi Qazî Savunma Bakanı ve Mela Mistefa Barzani Genelkurmay Başkanı seçilir.
Aynı gün KMM, Kürdçeyi devletin resmi dili, “Ey Raqib”i Kürdistan marşı ve Kürdistan’ın bayrağını seçti.
Kürdistan Milli Meclisi, eğitim alanında iyileştirme kararı aldı ve genel ve zorunlu ilköğretimi tesis eden yasalar çıkardı. Fakir ailelerin çocuklarına para yardımı, giyecek ve ders kitapları verildi. Kültürel çalışmaların önemini vurgulayan Meclis, ilk olarak iki Kürd şairin, Hejar ile Hêmin’in şiir kitaplarını devlet matbaasında bastırdı. Kısa bir süre içerisinde Kürd okulları kuruldu ve Kürdçe eğitime başlandı. Hawar ve Hilale adıyla iki yeni dergi yayınlandı.
Sovyetler 9 Mayıs’ta İran topraklarından çekilince 17 Aralık’ta İran Ordusu Mahabad’ı işgal ederek Mahabad Kürd Cumhuriyeti’ne fiili olarak son verdi. 30 Mart 1947’de Cumhurbaşkanı Qazî Mihemed, Başbakan Hacî Baba Şêx ve Savunma Bakanı Mihemed Husên Seyfi Qazî, Cumhuriyetin kurulduğu yer olan Çarçira Meydanı’nda asılarak idam edildi.
Qazî Mihemed’in arkasında bıraktığı vasiyeti ise şöyle:
“1- Allah’a, peygambere (Allah’ın selamı üstüne olsun) ve Allah’ın yanında olan her şeye inanın, iman edin, dini vecibeleri yerine getirmede güçlü olun.
2- Aranızdaki birlik ve uyumu koruyun, birbirinize kötülük yapmayın, özellikle sorumluluk ve hizmet alanında tamahkâr olmayın.
3- Düşmanın sizi aldatmaması için, eğitim seviyenizi yükseltin.
4- Düşmana özellikle Aceme inanmayın. Çünkü Acem birkaç açıdan sizin düşmanınızdır. Dininizin, ülkenizin, halkınızın düşmanıdır. Tarih ispat etmiştir ki Kürdler aleyhine sürekli bahane aramıştır. En küçük suçlarda dahi Kürdleri öldürüyorlar, Kürdlere karşı her türlü suçu işlemekten geri kalmıyorlar.
5- Bu dünyada, birkaç günlük ve önemsiz bir yaşam uğruna kendinizi düşmana satmayın, çünkü düşman düşmandır, düşmana güvenilmez.
6- Birbirinize, siyasi, maddi, manevi ve namus alanlarında ihanet etmeyin. Çünkü hain, Allah’ın, insanların huzurunda suçludur, ihanet döner haini vurur.
7- Eğer sizden birisi, ihanet etmeden işini yapıyorsa, kendisine yardımcı olun, kıskançlık ve tamah için kendisine karşı durmayın, ya da Allah göstermesin onun hakkında yabancıların ajanı olmayın.
8- Bu vasiyetimde cami, hastane ve okullar hakkında yazdıklarımın yerine getirilmesini talep edin, bunlardan yararlanın.
9- Diğer halklar gibi baskı ve zulümden kurtulmak için mücadele etmekten geri durmayın. Dünya malı önemli değildir. Eğer vatanınız varsa, özgür ve serbestseniz, o zaman her şeyiniz var demektir, malınız, mülkünüz, devletiniz, ülkeniz, saygınlığınız da olacaktır.
10- Allah’a olan can borcu dışında, kimseye borcum olduğunu zannetmiyorum. Ama eğer az ya da çok, borçlu olduğum birisi çıkarsa, ben geriye çok mal-mülk bıraktım, gidip varislerimden borcunu istesin.
Birbirinizi tutmadığınız müddetçe başarılı olamazsınız. Birbirinize zulüm etmeyin. Çünkü Allah zalimleri çok erken yok eder. Zulüm ortadan kalkacak, bu Allah’ın sözüdür, Allah zalimden intikam alır.
Bu sözleri kulağınıza küpe edeceğinizi umut ediyorum. Allah sizi düşmanlarınız karşısında zafere ulaştırsın. Sadi’nin buyurduğu gibi:
Amacımız nasihatti, yaptık. Sizi Allah’a havale ettik, gidiyoruz.
Halkının ve vatanının hizmetçisi Qazî Mihemed”
Qazî Mihemed kimdir?
Qazî Mihemed 1900 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad kentininin ileri gelenlerinden Alî Qazî’nin oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğunda ‘Kutabhane’ denilen din okulunda okumuş ve babasından temel eğitimini almıştır. Mahabad Vakıflar Dairesi Müdürlüğü görevinden sonra yaptıktan babasının yerine kadılığa atanmıştır. (M.E)
imp-news.com