YSİ yeni sayısıyla tekrar merhaba!
Öncelikle hızla yayılarak toplumun üzerine karabasan gibi çöken Covit-19 koşullarında bile gerekli korunma tedbirlerinden yoksun çalıştırılmaya mecbur bırakılan işçilere çağrımızdır; servis, çalışma ortamı, yemekhane, maske dağıtımı vb. Koronaya karşı gerekli tedbirleri içermiyorsa itiraz edin. Çalışma yerinde oturma eylemiyle protesto edin, yemekhaneye gitmeyin vb. İşveren yine gerekli tedbirleri almıyorsa canınızı yerde bulmadınız ya farklı direniş türleriyle demokratik tepkinizi gösterin.
Yurtsever Sosyalist İşçi – Sayı : 13 / EDİTÖR
Sabah akşam Covit-19’a karşı “önlem paketlerini” açıklayan, hatta sokağa çıkma yasakları ve kafe, eğlence yerlerine sınırlamalar getiren iktidar yetkilileri; ücretler düşürülmeden işçilerin çalışma saatleri yarı yarıya azaltılmalıdır. “İşçiler çalışmak zorunda yoksa ekonomi batacak” diyerek işçileri bile bile ölüme zorlamanın sonuçları ekonomik yıkımdan daha ağırdır ve öyle ki kıyaslanamaz bile. İktidar işçinin çalışma saatlerini düşürmeli, iş yerinde tedbirleri sıkı kontrol altına almalıdır.
İşçilerin ekonomik, sosyal sorunları sadece Covit-19’a karşı alınan tedbirlerin yetersizliği ile sınırlı değildir. Haksız, hukuksuz ve sosyal haklarından yoksun kitlesel işten atılmalar, kıdem tazminatı dahil olmak üzere kazanılmış sosyal haklarını her defasında meclise getirtilerek gasbetme girişimleri sürüyor. Saray hükümeti ekonomik krizin faturasını işçilerin birikimlerine el koyarak çözme arayışında ısrar ederken, işçilerde her defasında bu saldırıları kararlılıkla defetmişlerdir. Etmede kararlıdırlar.
Amed ve diğer Kürdistan illerinde, işsizlik, çalışma koşulları vb. her açıdan tam anlamıyla felaket. Ücretle çalışabilir her üç işçiden biri işsiz yani işsizlik %30’larda. İşveren bu durumu işçiye karşı silah olarak kullanarak ortaçağ çalışma koşullarında çalışmayı dayatıyor. Ve en küçük bir tepki göstermek işverenin, işçiyi işten atması için yeterlidir.
Asgari ücreti belirleme zamanı yaklaşıyor. Asgari ücret belirleme komisyonu yeni asgari ücreti belirlerken neyi ölçü alacak? Sokak-pazarın el yakan gerçek rakamlarını mı? Döviz kurlarını mı? 2500 lirayı geçen açlık sınırı mı, 8000 lirayı geçen yoksulluk sınırı mı? Yoksa gerçeği yansıtmayan enflasyon oranlarını mı?
İşçiler, yoksullar adeta yaşam ile ölüm çizgisi üzerinde yani çok ağır koşullarda var olma mücadelesi vermektedirler. Birlikte ve dayanışma içerisinde hareket etmek, örgütlü mücadeleyi geliştirmekten başka alternatifleri yok!
Bu sayımızda; Sur’u “TOLEDO” Yaptılar Sıra Bağlar’da yazısıyla Yaşar Kazıcı, Sur ilçesinden sonra Bağlar ilçesinde başlatılma kararı alınmış olan “kentsel dönüşüm” adı altında yıkım ve talanı yerinden yaptığı gözlemlerle ele alıyor.
“Salgın Bahane Niyet Şahane” başlığıyla Ali Gökkaya; işçilerin vazgeçilmezi olan ihbar, kıdem tazminatları ile emeklilik haklarına yönelik son saldırıyla ilgili olarak deneyimli bir sendikacı olan Disk Sosyal-İş Sendikası eski genel Başkanı Sayın Metin Ebetürk’le YSİ adına yapılan röportajı yer alıyor.
“Avrupa’da İkinci Salgın Dalgası Ve Alınan Tedbirler” başlığıyla Enver Şen, Avrupa ülkelerinde Koronanın özellikle ikinci dalga Koronanın işçiler, küçük esnaf, yoksullar üzerindeki yıkıcı ekonomik, sosyal, kültürel ve manevi etkilerini ele almaktadır.
“Depremler de yoksulları vuruyor!” başlıklı yazısıyla Fevzi Kartal, depremlerin de yine canıyla, malıyla daha çok emekçilere etkinsinin olduğunu ifade etmektedir. Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle.
Yurtsever Sosyalist İşçi – Tüm sayıların PDF’leri aşağıdadır
