‘Güvenlik soruşturmaları’ gerekçe gösterilerek Diyarbakır belediyelerinde işten çıkarılan işçilere 5 parti ve örgütten destek geldi. PAK, PSK, KDP-Bakur, ÖSP ve Azadi Hareketi ortak basın açıklamasıyla uygulamayı protesto etti.
Bilindiği üzere, Diyarbakır’da çoğunluğu Bağlar Belediyesi olmak üzere birçok belediyede güvenlik soruşturmaları gerekçe gösterilerek 722 taşeron işçinin işlerine son verilmişti. İşten çıkarılan işçiler de belediyelerinin önünde eyleme başlamışlardı.
9 Nisan 2018’de Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Demokrat Partisi- Bakur (KDP-Bakur), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) ve Azadî Hareketi, ortak basın açıklamasıyla hukuksuz işten çıkarılmalara tepki göstererek işten çıkarılan işçilere destek mesajı verdiler.
Kürtçe ve Türkçe hazrlanan ortak metnin Kürtçesi,PSK Diyarbakır İl Başkanı Vedat Dede, Türkçesi ise PAK Diyarbakır İl Başkanı Sait Aydoğmuş tarafından okundu.
Basın açıklaması sonrası işçilere destek ziyareti
Ortak basın açıklamasının ardından, 5 parti ve örgütten oluşan heyet, Bağlar Belediyesinin önünde eylem yapan işçilere destek ziyaretinde bulundu.
Belediye önünde, Hanifi Turan Kurmancî, Sıdkı Zilan ise Dimilî konuşma yaptı. Her iki konuşmacı da, konuşmalarında, işçilerin emeği ve çalışma haklarından bahsederek, devletin ve belediyelerin tutumunu protesto ettiler ve işçilerden, haklarını barışçıl ve demokratik bir şekilde talep etmelerini istediler.
Bazı işçilerin 1-2 yaş grubundan çocuklarıyla katıldıkları eylemde konuşma yapan Turan ve Zilan, konuşmalarının devamında, işçilere desteklerini yineleyerek kendilerine başarılar dilediler.
5 siyasi parti ve örgütün Kürtçe ve Türkçe okunan ortak basın metninin tamamı aşağıdadır:
***
Ji çapemeniyê û raya giştî ra
Hefteya borî li Tirkiyê û li Kurdistana Bakur, di çarçeweya Rewşa Awarte da bi Qerarnameya di hukmê qanûna bi jimara 696a da di bin navê ”Sererastkirina karê Taşeronîyê” da bi hezaran karkir ji kar hatin derxistin. Di vê biryarê da ji dêlî ji bo her kesî sebebên yeko yeko werin nîşandan, bi Qerarnameya di Hukmê Qanûnê da, bi îdîa ”lêkolîna Arşîvê û Ewlekariyê” sûcekî tevayî û ne diyar, hatiye nîşandan. Bi taybetî jî li Kurdistanê, piraniya van karkerên ji kar hatine derxistin ne ji ber ku sûcekî wan yê şexsî heye, ji ber ku ew û hin kes merivên hev in ji kar hatine derxistin. Têkliya wan bi sicîla siyasî ya merivên wan va hatiye danîn û ev yek wek sûc hatiye qebûlkirin û di netîceyê da gelek kes ji kar hatine derxistin.
Di vê çarçeweyê li Diyarbekrê ji belediya Bajarê Mezin, ji belediya Baglara, Kayapinarê, Yenîşehîrê, Bismil û Erxeniyê, li ser hev 722 karkir ji karên wan hatine derxistin. Ev mîqtar gelekî di ser wesatîya tevayîya Tirkiyê ra ye. Ev yek jî nîşan dide, wek di îcraatên Rewşa Awarte da jî meriv dibîne, li Diyarbekrê ku wek merkezeke siyasî ya Kurdistanê ye gelkî zêde ye. Çawa ku li Kurdistana Bakur îradeya gel hat binpêkirin û sîstema Qeyûman zêde hat bikaranîn, li vir jî eynî tişt hatiye kirin.
Ev tiştê hatiye kirin nîşan dide hukûmeta AKPê û şirîkê wê MHP kesê ne ji xwe wek sûcdarekî muhtemel û dijmin dibîne. Ev koalîsyon bêyî ku rîayetî huqûqa heyî bike, mafê însanan û keda wan binpê dike û bi vê kirina xwe jî bizrê kîn û nefretê direşîne, pêşerojê reş dike û difetisîne.
Em nûnerên partî û rêxistinên şûbeyên Diyarbekrê yên îmzeyên me li jêr e li dijî vê bêqanûnîyî û bêhuqûqiyê dertên û viya wek wacibekî tekoşîna xwe ya azadîyê û demokrasiyê dibînin. Em hemû kirinên bi vî rengî yên neheq û neqanûnî protesto dikin. Dibê hemû karkir û mamûrên neheqî li wan bûye vegerin ser karên xwe. Ji bo ku hemû mamûr û karkirên ji kar hatine derxistin vegerin serê karên xwe, em piştgiriyê didin tekoşîna hemû karkir û karmendan û sendîkayên wan.
09 NîSAN 2018
PSK, PAK, OSP, KDP-Bakûr, HEREKETA AZADÎ
Şağen Diyarbakrê
***
Basına ve Kamuoyuna,
Geçen hafta, Türkiye ve Kuzey Kürdistan çapında, Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sonucu yürürlüğe sokulan “Taşeron Düzenlemesi” uyarınca, kadroya alınmayı bekleyen binlerce işçinin iş akitleri feshedilerek işlerinden edildiler.
Bu Karar için, tek tek kişilere ilişkin bir gerekçe yerine, KHK uygulamasındaki “Arşiv Araştırması ve Güvenlik Soruşturması” gibi soyut/muğlak genel bir “suç” gerekçe olarak gösterilmiştir. Özellikle Kürdistan’da, bu işçilerin ezici çoğunluğunun, suçun kişiselliği prensibinin aksine, akrabalarının siyasal sicilleriyle ilişkilendirilerek İşten atıldıkları anlaşılmaktadır.
Bu uygulama çerçevesinde, Diyarbakır’da Büyükşehir, Bağlar, Kayapınar, Yenişehir, Bismil ve Ergani Belediyelerinde çalışan, toplam 722 işçinin işine son verilmiştir. Türkiye çapındaki uygulama ortalamasının çok üstünde olan bu miktar, anılan uygulamanın, Olağanüstü Hal uygulamasında olduğu gibi, Kürdistan’ın siyasal merkezi durumundaki Diyarbakır’da, çok daha yoğun ve kapsamlı bir biçimde uygulandığını ortaya koymaktadır. Tıpkı, halkın iradesini hiçe sayan “Kayyum uygulamaları”nın da, Kuzey Kürdistan’da daha bir yoğun olduğu gibi.
Bu uygulama, AK Parti Hükümetinin ve onun fiili ortağı olan MHP’nin, kendilerinden olmayan herkesi potansiyel suçlu ve dolayısıyla adeta düşman gibi görüp davranmasının zaten sürdürülmekte olan yeni bir saldiri dalgasıdır. Anılan fiili koalisyon, Türkiye’de var olan hukuka bile riayet etmeden, insanların yaşam hakkını ekmekleriyle oynamak suretiyle ihlal ediyor ve geleceği kin ve nefret tohumları ekerek boğmağa çalışıyor.
Biz, aşağıda imzası bulunan siyasal parti ve örgütlerin Diyarbakır şubelerinin temsilcileri, ulusal özgürlük, demokrasi ve hukuk mücadelemizin bir gereği ve parçası olarak anılan haksız, hukuksuz uygulamaya karşı çıkıyor; bu ve benzeri uygulamalarda haksızlığa uğrayan tüm işçi ve memurların görevlerine dönmeleri için atılan işçi ve memurlarla sendikalarının verdikleri mücadeleyi desteklediğimizi açıklıyoruz.
09 NİSAN 2018
PSK, PAK, ÖSP, KDP-Bakur, HEREKETA AZADÎ
Diyarbakır Şubeleri
