İran-İsrail Tepişmesinin Bizlere Verdiği Mesaj ve Düşündürdükleri 

İdris Aldı / Sosyalist Mezopotamya Dergisi – Sayı:15 

Gazze’de Filistin halkına karşı yapılan katliamları görmezlikten gelmek imkansız. Bu evrende yaşayan tüm insanların karşı durması gereken bir soykırım yaşanıyor. İnsan olmanın, sosyalist olmanın gereği mazlumun yanında durmaktan geçer. Bizler de bu soykırımı kınıyor ve lanetliyoruz. 

Kadın, çocuk, yaşlı, hasta demeden her gün bu mazlumları bombalarla imha etmek insanca olmadığı gibi bunu yapanlar, yaptıranlar, emir verenler, destekleyenler, İsrail iktidarına lojistik destek verenler, uçak yakıtı satanlar, dikenli tel yollayanlar, bu katliamın ortaklarıdır. Bombalayan, emir ve renler kadar onlar da suçludurlar. 

Bugün gelinen noktada, İsrail’in Şam’da İran elçiliğini bombalamasından sonra tansiyonun yükseldiğini, Orta Doğu’da tabiri caizse tepişme dozajının arttığını televizyonlardan, gazetelerden dinliyor, okuyoruz. Halklara korku salmak için, savaş kışkırtıcıları neredeyse üçüncü dünya savaşının başlayacağını anlata anlata bitiremiyorlar. Bazıları bunun ger çekten çıkması için elini ovuşturuyor. Silah satışlarının artacağını, daha çok ölümlerin onlara dolar getireceğine inanıyorlar. Durmadan bunun propagandasını daha doğrusu savaş için kışkırtıcılık yapıyorlar. İsrail devleti pervasızca Filistin halkını katlederken, kendi halkının parasını savaş ve savunma harcamalarına ayırıyor. Yine aynı şekilde yoksul Filistin halkının yöneticileri de kıt kanaat elde etiklerini silaha ayırıyor. Yıllarca devam eden savaşın daha da sürmesini istiyorlar. Bu arada, İran gibi bazı ülkeler de yoksul Filistin halkının sürekli savaşın içinde ve İsrail’in baskısı altında kalması için büyük çaba harcıyorlar. Yıllardır kansere dönüşmüş bu savaşın durmasını, halkın insanca yaşamasını istemiyorlar. Bu savaşı, kendi ülkelerinin iç siyasetinde kullanmak dahası koltuklarına tutunmak için kullanıyorlar. Son günlerde, İran’da radikal iktidar yanlıları bu savaş tamtamlarını çalıyor, İran halkını korkutmaya çabalıyorlar. 

İran halkının çoğunluğu İsrail halkıyla bir sorununun olmadığını biliyor ama üzerindeki baskı nedeniyle sesini duyuramıyor. İsrail halkının da İran halkıyla sorunu yok, Filistin halkıyla da. İktidarı elinde bulunduranlar İran’da da İsrail’de de Filistin’de de halklarının canı uğruna bu savaşı kışkırtıyorlar, bitmesini istemiyorlar. Savaşlardan beslenen silah tüccarları emperyalistler de bu savaşın devamından yana tavır takınıyor. Kendi ülkelerinde insan haklarını savunanlar, Filistin halkı için insan haklarından tek kelime söz etmiyorlar. 

İsrail iktidarı açık açık Filistin halkını insan olarak görmüyor, yok olmaları gerekenler olarak düşünüyor. İsrail devletinin bu zihniyetine devrimciler, sosyalistler, ezilen, sömürülen halklar güçlü bir sesle karşı çıkıyor, gaddar İsrail devletinin yaptığı katliamı teşhir ediyor, karşı duruyor. 

Netanyahu’nun füzelerle Suriye’de İran elçiliğini vurması ve bazı generalleri öldürmesinin nedeni; kendi ülkesindeki sıkışmışlığını gidermek, Gazze’de olan biteni bir süreliğine gölgelemek içindi. Bu saldırı ile amaç muhaliflerin elini zayıflatmak ve bir süre daha iktidarda kalmayı sağlamaktı. Bunda da başarılı olduğu anlaşılmış oldu. İki gün boyunca durmadan, İran’ın misilleme yapacağı, İsrail hedeflerini yok edeceğiyle ilgili tartışmalar, arabuluculuk yapmaya çalışanlar, uyarı ve tehditlerde bulunanlar… haber kaynaklarında söyleniyor, tartışılıyordu. İran halkının yararına olmayan bu saldırı sadece gerici çağ dışı İran yöneticilerine yarayacak. İran bu saldırı ile kendi halkını bastırmakla İsrail’e saldırmanın aynı olmayacağını biliyor. İran rejimi en büyük düşman olarak gördüğü kendi halklarına gözdağı vermek için bu saldırıyı yapacak, İsrail’e zarar vermek için değil. İran gerici faşist iktidarının gücü sadece kendi vatandaşı olan kadınlara, Kürtlere, muhaliflere yeter durumda. Onlar silahsız, savunmasız insanlar olduğu için gücü yetiyor. 

Nihayet İran iki gün boyunca İsrail’i, ne yapacakları konusunda, yani nasıl saldıracakları konusunda haberdar ediyor. İsrail ve ABD’nin tedbir almasını istiyordu. Ateşleyeceği füzelerin koordinatlarının bile verildiği görülüyor. Ve nihayet İran haber verdiği saldırıyı yapmış oldu. Bu saldırıyla İsrail’e zere kadar zarar veremediği gibi İsrail iktidarının da yardımcısı oldu, yerini sağlamlaştırdı. 

İsrail halkı bu yalana inanmadığını yaptıkları gösterilerle iktidarın istifasını isteyerek gösterdi. İran saldırısı, yine suçu günahı olmayan ve çölde yaşayan bir kız çocuğunun yaralanmasına neden oldu. Faşist, çağ dışı İran iktidarı ise ömrünü uzatmak için, bir zafer kazanmış edasıyla, yandaşlarını ve gerici radikalleri sokaklara dökerek kutlamalar yaptırıyor. Hamas’ın saldırısından daha zayıf bir saldırı İran rejiminin karizmasının da çizildiğini gösteriyor aslında. 

Kısacası bu saldırı halkların zararına olurken iki faşist iktidarın işine yaramış oldu. Savaşın yıllardır Filistin halkına verdiği zararı, özellikle can kayıpları açısından, tahammül etmek mümkün değil. Bu dalaşmaların Filistin, İsrail, İran halklarına ve onlara komşu ülke halklarına da zararı dokunmaktadır. Bu dalaşma ve savaşları çözecek olan da yine bu ülkelerde yaşayan halkların kendisidir. Gerici ve faşist iktidarlar bu sorunun onlarca yıl daha sürmesini ister. 

İran saldırılarından sonra misillemeyle ilgili olarak İsrail devleti toplantı üstüne toplantı yapıyor. İran’a saldıracağından değil, sadece kendi halkına iktidarın gücünü göstermeye çalışıyor. Belki günün birinde en zayıf olduğu bir zamanda saldıracak, bu saldırıyı da İran rejiminin bilgisi dahilinde yapacaktır. Kendi halklarına hayrı olmayan iktidarlardan her türlü hile, entrika beklenmelidir. 

(Nisan 2024) 

Verified by MonsterInsights