Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
“Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil,
her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar “
Nelson MANDELA
Görünen o ki ülkenin 28 mart cumhurbaşkanlığı seçiminden 31 mart 2024 yerel seçimlerine kadar en sıcak ve önemli gündemleri;
– Muhalefet partilerinde ki başarısızlıklardan dolayı baş gösteren iç hesaplaşmalar ve kongre süreçleri
– Siyasi partilerin belediye başkanı adaylarını belirleme süreci olacak gibi gözüküyor.
Mevcut Cumhur ittifakının oluşturduğu iktidar demokratik bir seçimde ancak yüzde otuz oy alabilecekken, siyasi ahlaktan uzak muhalefetin kendi aralarında anlaşamamaları, bir adayda uzlaşamamaları, dereden geçerken aday değiştirmek istemeleri, adaylarını parti tabanlarına kabul ettirememeleri, aralarındaki kan uyuşmazlığından dolayı, parti devletine karşı elbette ki başarı şansları olmayacaktı.
Bütün devlet imkanlarını kullanan, montaj videoları, valiler, kaymakamlar, TRT, AA, onlarca özel TV, gazeteler, bürokrasi, bunca eşitsizliğe rağmen, devletleşen bir iktidara karşı bu seçim elbette ki kaybedilecekti.
- Akşener’in muhalefetin cumhurbaşkanı adayını beğenmeyip CHP’nin içişlerine müdahale ederek iki büyükşehir belediye başkanını aday göstermek istemesi bu isteği kabul edilmeyince ittifaktan kopması seçmende ciddi kırılmalar yarattı.
İyi Parti eski milletvekili Aytun Çıray cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybının sebebi olarak M. Akşener’i gösteriyor.
CHP’nin ittifak bloğunda yer alan sağ görüşlü partiler istediklerini aldılar ve sustular. Bu partiler yarın iktidarla ya da iktidar bloğundaki diğer partilerle bir araya gelebilirler ittifak kurabilirler hatta birleşe bilirler.
Yurtseverleri, solcuları ittifakın dışında bırakıp, faşizmle ittifak yapmakta beis görmeyen akıl elbette ki kaybedecektir.
Erol Mütercimler “Dış güçler, küresel üst akıl Erdoğan’ı istedi” diyor.
Muhalefet bunu kamuoyuna anlatamadı. Tam aksine Erdoğan bu söylemi muhalefet adayına mal etti, muhalefetin adayına karşı çok iyi kullandı.
Demokratik ülkelerde özgürlüğün ölçüsü çok sesliliktir. Farklı fikirler, düşünceler, çok sesli medya, çok dillilik ve kültürlülük, çoğulculuğa duyulan saygıdır.
Oysaki AKP zihniyeti iktidarla aynı düşüncede olmayan herkesi hain ilan etti, özgür düşünceyi, muhalif medyayı sansürledi, susturdu.
Tüm vatandaşların hem oy kullanma hem de kamu görevine aday olma hakkına sahip olduğu çoğunluk oyuyla halkın kamusal görevlere seçildiği ilk kaydedilmiş halk seçimleri MÖ 754 yılında Sparta Vilayeti Ephorlar tarafından gerçekleştirildi. Bu seçimler Sparta Anayasası’nın yönetimi altında yapılmıştır.
Acaba onlarda da zaman zaman anayasa deliniyor muydu, seçimleri belirsiz ve şaibeli miydi ?
- Kılıçdaroğlu “İktidarın siyasi meşruiyeti yok” diyor. Oysaki CHP bu iktidara meşruiyet kazandırdı. Bundan sonra adama “Geçti Borun pazarı” derler.
AKP’nin bütün devlet imkanlarını seferber ederek çalıştığı ve hükümet sistemini yerel seçimlere göre dizayn ettiğini, muhalefet göremeyecek kadar kör olamaz. Muhalefet hesabını ona göre yapmalı. Halk bir kez daha ladeslenmek istemiyor.
İktidarın mültecilere her defasında sahip çıkması muhalefeti ters köşe etti.
Muhalefeti bununla oyaladı, muhalif kamuoyunun dikkatine mültecilere çekerek, diğer sorunların üzerine sünger çekti.
Çağdaş demokrasilerin ayırt edici özelliklerinden biri de adil, şeffaf ve demokratik seçimlerdir. Muhalefet adil olmayan bu ortamda her tür baskı, şiddet, sansür… gibi anti demokratik uygulamaların hakim olduğu bir seçime gitmemeliydi.