“Beklenti ve ümit bineğine çok sık binme, çünkü bunlar taşıdıkları kişiyi çoğu zaman istemediği yere götürür.” (Eflatun)
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Bir gece yarısı KHK’sıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne (BÜ) Kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu’nun, yine bir gece yarısı KHK’sı ile görevden alınması olayı bir kez daha gösterdi ki Erdoğan dışında hiçbir bakanın, milletvekilinin, bürokratın, parti yöneticisinin koltuğu sağlam değildir. Her an o koltuk kırılabilir, altından kaya bilir.
BÜ’lü akademisyen, öğrenci ve mezunlarının verdiği haklı, inançlı ve onurlu direnişe diğer üniversitelerin öğrencilerinden, STK’lardan, halktan gelen ciddi destekten dolayı iktidar geri adım attı. BÜ’ye 2 Ocak 2021’de bir KHK ile atanan Rektör Melih Bulu’nun BÜ bileşenlerinin mücadelesi sonucunda ikinci bir KHK ile görevden alınmak zorunda kaldı.
2015 yılında AKP’den milletvekili adayı olan Melih Bulu seçilemeyince BÜ geleneklerine aykırı bir şekilde rektörlüğe atandı. Bu atamanın gerçekleştiği günden beri üniversitede akademisyenlerin, öğrencilerin eylemlerine sahne oldu.
Üniversitenin kapısına kelepçe vuruldu, polis ve özel güvenlik görevlileri tarafından öğrencilere, akademisyenlere orantısız güç kullanıldı, yaralanmalar, gözaltılar yaşandı, birçok öğrenci tutuklandı, akademisyenler üniversitelerine alınmadılar, demokratik taleplerini gösteren öğrencilerin eylemleri yasaklandı.
16 Ocak 2021’de 52 ülkeden 2252 akademisyen topladıkları imzalarla BÜ akademisyen ve öğrencilerine desteklerini sundular.
252 müzisyen BÜ akademisyen ve öğrencilerine destek verdiler.
262 Tiyatro sanatçısı “Bu kez onlar sahnede ve biz alkışlıyoruz” diyerek BÜ direnişine destek sundular.
BÜ mezunları girişimi de 5 bin imza ile Melih Bulu’yu istifaya çağırdı.
Siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve sendikalar da BÜ direnişine destek sundular.
Yeni Akit Gazetesi yazı işleri müdürü Ali Karahasanoğlu Melih Bulu’nun görevden alınması ile ilgili “Darbeciler iş başında Melih Bulu’ya görevi bıraktırmak darbe girişimidir. Erdoğan bunun hesabını sorar. Darbeciler iş başında. Nasıl iş başında hâlâ Türkiye’de sivil idare yok, bu gece yarısı Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 ay önce Boğaziçi Rektörü olarak atadığı Melih Bulu’yu görevden almak zorunda kaldı.” dedi.
Peki kim bu darbeciler? Bildiğiniz hâlde neden açıklamıyorsunuz? Türkiye’de sivil idare yoksa hangi resmi idare vardır? Bundan kastınız nedir, açıklayınız.
Kayyum ataması belediyelerle başlatıldı, üniversitelerle devam ettiriliyor. Diğer özerk kurumlara da kayyum atanacaktır. Bunun önü kesilmeli bu anlamda BÜ direnişi bir milat olarak kabul edilmeli.
Boğaziçi Dayanışması “Yeni bir kayyumu kabul etmiyoruz. Rektörü üniversitenin bileşenleri seçmeli” çağrısı yaptı.
Sonuç olarak AKP ve küçük ortağı insan hakları ihlalleri, hukuku yok sayma, hesap verme gereği duymama, belediyelere ve üniversitelere kayyum atama gibi anti demokratik uygulamalardan dolayı sahip oldukları toplumsal desteği her geçen gün kaybediyorlar.
Bu ilkeler ve prensipler üzerinden devam eden bu onurlu mücadeleye katkı sunmak insanım diyen herkes için insani bir görevdir.
