Ali Erol / Kaos GL
LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerinin sonuncusu, “Gaziantep Büyük Aile Yürüyüşü” adı altında hafta sonu Antep’te yapıldı.
Eylül ayında İstanbul’da başlayan, Urfa, Konya, Ankara, Trabzon ve İzmir ile devam eden ve LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık haklarına karşı “aile” buluşması adı altında tertiplenen nefret mitinglerinin Antep ayağında “Küresel çetenin LGBT dayatmasına karşı aileni ve neslini koru!” pankartı taşındı.
“Gaziantep Gönüllü Kuruluşları” adına düzenlenen (13 Kasım) nefret mitinginin başını Memur Sendikaları Konfederasyonu Memur-Sen ve bağlı Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi çekti.
Trabzon yerel basınından Karadeniz’den Günebakış Gazetesi’nin, Trabzon’da yapılan LGBTİ+ düşmanı yürüyüşe katılımın düşük olmasını eleştirirken sarf ettiği “şimdiki sendikalarımız tamamen hükümet endeksli” ifadesinde geçen “sendika”lardan olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, nefret mitingi öncesi, “Gaziantep Gönüllü Kuruluşları olarak, “Küresel Çetenin LGBT Dayatmasına Karşı Aileni ve Neslini KORU!” Sloganıyla 13 Kasım 2022 Pazar saat:13.00’te Yeşilcami önündeki parkta başlatacağımız yürüyüşe tüm kardeşlerimizi ailecek bekliyoruz…” çağrısı yaptı.
Antep yerel basını (1, 2, 3, 4) Gök’ün çağrısını, “Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, küresel çetenin LGBT dayatmasına karşı yürüyüş ve basın açıklaması yapacaklarını duyurdu” haberleriyle geçti.
Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi ile Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Üniversitesi Temsilciliği sosyal medya hesaplarından, Ahmet Gök’ün paylaşımları tekrar edildi.
Nefret mitinginde “LGBT Zorbalığına Hayır”, “LGBT Propagandasına Dur De!”, “LGBT Lobisi Kirli Elini Neslimizin üzerinden Çek!”, “Küresel Lobilerin LGBT Dayatmasına Hayır!”, “Sapkınlığa Hayır!”, “Ailemiz Son Kalemiz” ve “Fıtratımız Kimliğimizdir” gibi dövizler taşındı.
Slogan aralarında tekbir getirilen yürüyüşte “Ahlaksız Lobiye Geçit Vermeyiz”, “Türkiye Uyuma Nesline Sahip Çık”, “Meclis Uyuma Aile Sahip Çık”, “Vur Vur inlesin Lobiler Dinlesin”, “Küresel Çete Ülkemizden Defol”, “Sapkın Lobi Ülkemizden Defol” gibi sloganlar atıldı.
“Fıtrata uygun yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalıdır”
LGBTİ+ karşıtı yürüyüşün basın açıklamasını Gaziantep Gönüllü Kuruluşları adına Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök okudu.
Nefret mitinglerinin “LGBT propaganda ve dayatma” nakaratlarını tekrar eden Memur-Sen Şube Başkanı Gök, önceki mitinglerde de kullanılan nefret ifadelerini sıraladı: “sapkın saldırı”, “bozuk zihniyet”, “sapkın LGBT hareketleri”, “uluslararası üst akıl”, “sapkın lobi”, “cinsiyetsiz toplum oluşturmayı hedefleyen sapkın lobi”, “sapıklık ve alçaklık”, “toplumsal cinsiyet eşitliği gibi süslü ifadeler”, “kirli emeller”, “’özgürlük’, ‘eşitlik’ ve ‘adalet’ benzeri süslü kelimeler”, “şer odakları”, “sapkın LGBT bireyleri”.
“Sapkın lobiler” nakaratıyla hızını alamayan Memur-Sen Şube Başkanı, “gizli dünya devletinin gizli yöneticileri” gibi ifadeler kullanırken, önceki LGBTİ+ düşmanı mitinglerde olduğu gibi gene “nefret söylemi yakıştırması”ndan dert yanmaktan da geri kalmadı: “Sizi LGBT komisyonları kurmanızla tanıyoruz. Soros… Rothschil… Siyonizm… Emperyalizm…”
“Bazı siyasetçiler bu odaklardan ve lobilerden ekonomik ve siyasi destek almak için iktidara geldiklerinde onların istedikleri tüm yasal düzenlemeleri yapacaklarını vaat etmektedirler” sözleriyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na göndermede bulunan Memur-Sen Şube Başkanı memur ve sendikacı Gök, “eşcinselliği meşrulaştırmayı hedefleyen sözleşmeler” söylemiyle “İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve Lanzorante Anlaşması”nı da sıraladı: “Toplumsal cinsiyet adıyla cinsiyetsiz bir toplum kurmaya çalışan küresel üst akıl, bugün de toplumsal fırsat eşitliği gibi kulağa hoş gelen isimlerle sapkın düşünce ve emellerini kamufle etmeye çalışmakta, ailemizi ve çocuklarımızı hedef almaktadır.”
İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesinin “önemli bir adım” olduğunu söyleyen memur ve sendikacı Gök, yetinmiyor, “adeta aileyi yıkmayı hedefleyen 6284 sayılı yasa ve benzeri yasalar” ifadesiyle, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un “halen yürürlükte” olmasını da eleştiriyor: “Türkiye’mizin toplumu, dinine, diyanetine, gelenek ve göreneklerine bağlı mütedeyyin bir toplumdur. Bunu bozmaya ve aile yapımızı yıkmaya yönelik yasalar tekrar gözden geçirilmeli, ailemizi ve çocuklarımızı her türlü tehlikeden koruyacak, toplumun benimseyeceği, özümseyeceği, aile ve nesil emniyetini sağlayacak fıtrata uygun yasal ve anayasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.” Gök, RTÜK’e daha fazla “sansür”, Millî Eğitim Bakanlığı’na “yerli ve milli müfredat” çağrısı yapmayı da ihmal etmedi.
LGBTİ+ sivil toplum örgütleri tarafından yıllardır barış içinde gerçekleştirilen etkinlikler ve onur yürüyüşleri, “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle 2015’ten beri saldırıya uğrayıp 2016’dan itibaren yasaklandığı halde, Memur-Sen Şube Başkanı, “meydanlarda bedenlerini hayasızca sergilediler ve toplumu bozmak için her türlü onursuzluğa imza attılar” söylemiyle LGBTİ+’ların ifade özgürlüğünü de hedef aldı.
LGBTİ+ karşıtı nefret organizasyonlarının sosyal medya adresi
HÜDAPAR’ın ajansı İLKHA, “Küresel Çetenin LGBT Dayatmasına Karşı Aileni ve Neslini Koru!” sloganıyla yapılan yürüyüş ve mitinge, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen ile birlikte Mustazaflar Cemiyeti başta olmak üzere 120’yi aşkın STK’nın destek verdiğini yazdı.
Yerel basında, “Gaziantep’te sapkınların dayatmasına karşı büyük aile yürüyüşü yapıldı” ifadesiyle yer alan nefret mitingini, DHA, “Gaziantep’te LGBT karşıtı yürüyüş” başlığıyla geçti.
“Aile yürüyüşü”, “LGBT karşıtı yürüyüş”, “sivil toplum kuruluşlarından LGBT karşıtı yürüyüş”, “sapkınların dayatmasına karşı büyük aile” yerel basın başlıklarının yanı sıra,
Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı, “aile yürüyüşümüz” dediği LGBTİ+ karşıtı nefret mitingi haberinin Yeni Şafak, Milat ve yerel basında yer aldığını paylaştı.
LGBTİ+ karşıtı nefret mitinglerin sosyal medya çağrıları ise “Türkiye Aile Meclisi” yapının sosyal medya adreslerinden geliyor. “Türkiye Aile Meclisi” isimli yapı, “sapkınlığın merkezi olan dernekler kapatılmalı” söylemiyle sistematik olarak kurumsal ayrımcılık ve nefret suçu çağrısı yapıyor.
“Türkiye Aile Meclisi”nin sosyal medya hesapları, LGBTİ+ düşmanı nefret mitinglerinin çağrısını yaydığı paylaşımlarda, “Cinsiyetsiz Ailesiz Ahlaksız Toplum Operasyonu KodAdı GENDER TCA TCE ToplumsalCinsiyet DSÖ SapıklığaDurDe AileniKoru CinsiSapıklıkTerörüne DurDe” gibi etiketler kullanıyor.
Hızını alamayan sosyal medya hesabı, ortaya karışık, “İçki Kumar Uyuşturucu NEİY 6284 KAOS/GL/FUHŞ İT Teröründen KURTARIN!” gibi etiketlerle devam ediyor.
“Gaziantep Gönüllü Kuruluşları” adına çağrısı yapılan LGBTİ+ düşmanı nefret mitinginin afişinde bazı kurumların logolarının izinsiz kullanılması haberini de paylaşıyor “AdaletPlatformu” isimli sosyal medya hesabı: “Nefret yürüyüşünün afişi bile yanlış: Logoları izinsiz kullanmışlar” Peşi sıra, gene, “GENDER ToplumsalCinsiyet MASKELİ Teröre DurDe AileniKoru” gibi ortaya karışık etiketler sıralanıyor.
“Aile mitingi çağrısına TGS’ TEPKİSİ GENDER ToplumsalCinsiyet MASKELİ Teröre DurDe AileniKoru” paylaşımına, bu kez, “AdaletPlatformu” isimli twitter hesabı, “KAOS GL SAVUNUCULARI TÜRKİYE İSMİNİ KULLANAMAZ” ifadesini ekliyor.
Aynı “platform”dan bu kez “TürkAileOcağı” isimli twitter hesabı, “Cinsiyetsiz Ailesiz Ahlaksız Toplum Operasyonu KodAdı:TC ToplumsalCinsiyet TCA GENDER DSÖ AileniKoru” etiketleri altında yaptığı paylaşımda, muhafazakâr medya mecralarında kopyala-yapıştır tekrar edilen nakaratlardan “Kaos GL Derneği, Sovyetlerin dağılmasından hemen sonra, 1994’ün Eylül ayında, Türkiye’deki LGBTİQP+ BİREY’lerini, desteklemek ve özgürlük adına bir araya getirmek için Ankara’da kuruldu” ifadesine yer veriyor.
“AileMeclisi” isimli muhafazakâr erkek gruplarını, muhafazakâr kadın gruplarının toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı yerine “toplumsal cinsiyet adaleti” kavramını kullanmaları da kesmiyor. Sadece LGBTİ+’ların varolma ve hayat haklarına değil, “İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, Lanzorate Sözleşmesi olarak bilinen Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” artık Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal ve uluslararası yasa ve sözleşmelerinden ne varsa hepsine karşı söz konusu muhafazakâr erkek grupları. LGBTİ+ düşmanı nefret mitinglerinin gönüllerinden geçen 81 ile tamamlanması için geçtikleri şehir takvimlerini paylaşırken “AileniKoru” “CinsiSapıklıkTerörüneDurDe!” etiketleriyle yetinmeyip ortaya karışık saydırdıkları etiketlere “toplumsal cinsiyet”in ardından hem “eşitlik” hem “adalet” kavramlarının her ikisini birden eklemeye devam ediyorlar.
Sendikal gongo’lar kurumsal ayrımcılık ve nefret suçuna çağırıyor
“AdaletPlatformu” twitter hesabının gene “GENDER ToplumsalCinsiyet MASKELİ Teröre DurDe AileniKoru KOPEKSORUNU” gibi etiketler altında, nefret mitingleri şehir takvimiyle birlikte kaosGLorg haber sitesinden alıp paylaştığı “Nefret mitingi çağrısına TGS’nin logosu eklenmiş!” haberinde ise Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu ve İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, “kurum kimliğimizle bağdaşmayan, desteklemediğiniz bir olayda logomuzu izinsiz kullanan ahlaksız ahlak bekçileri” açıklaması yer alıyor.
Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası da, twitter hesabından, “Gaziantep’te gerçekleştirilmesi planlanan mitingle Sendikamızın bilgisi ve ilgisi olmamak ile birlikte GÖNÜLKUR logolu platformun tarafı olmadığımızı belirtmek isteriz” açıklaması yaptı.
Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök’ün “Küresel Çetenin LGBT Dayatmasına Karşı Aileni ve Neslini KORU!” sloganıyla “yürüyüşe tüm kardeşlerimizi ailecek bekliyoruz” davetine teglediği Türk-İş, Hak-İş ve Memur-Sen konfederasyonlarının sosyal medyada icabet etmedikleri görüldü.
Sendikal gongo’lardan (1, 2) Mil-Sen olmadan nefret mitingi eksik kalır: “Mil-Sen olarak LGBT derneklerinin kapatılması ve Ailenin Korunması konusundaki kararlığılığımıza devam ediyoruz. Aile Meclisinin Gaziantepteki yapmış olduğu yürüyüşe Eğitim Mil-Sen, Mil Büro Sen, Mil Diyanet Sen ve Sağlık Mil Sen İl Başkanlarımız ile katılım sağladık.” Mil-Diyanet Sen’in genel başkanı ise “LGBT derneklerinin kapatılması için tüm şartlar oluşmuştur” nakaratını bir kez daha tekrar etti.
Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Gaziantep Şube Başkanlığı twitter hesabı ise İçişleri Bakanı ve AKP’li siyasilerle yerel bürokratları tegleyerek “Lgbt ye dur dedik” paylaşımı yaptı.
“Tügşav.Gaziantep Şube Başkanlığı” twitter hesabı, “Yüce yaradanimiz canlı varlıkları yaratırken iki cinsten yarattı,erkek ve dişi.Ama Allah düşmanları ne olduğu bilinmeyen yeni cinsler söylemlerine başladı bastada ana muhalefet partisi .bizde bu ne olduğu belli olmayanlara karşı gaziantepde toplu dur dedik” paylaşımına ise “Gaziantep İl Sağlık Müdürü”nü tegledi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, daha önce, Antep Onur Haftası’na “Asla Müsade Etmeyeceğiz!” açıklaması yapmış ve Vali’ye teşekkür etmişti: “Gaziantep’te LGBTİ’yi meşru gösterecek yeni bir organizasyon hazırlığı yapılıyormuş. Bizi biz yapan değerlerimize aykırı bu tür organizasyonlarla müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkan, toplumumuzun değerlerini yozlaştırmaya çalışan…”
Urfa’daki homofobik nefret yürüyüşünde de karşımıza çıkan kamu sendikası Memur-Sen, en son, Denizli’de, LGBTİ+’ların işe alınmasına karşı olduğunu ilan etmişti.
Denizli Merkezefendi Belediyesi’nin “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi” kurulması “teklifine tepki için” AKP ve MHP Merkezefendi İlçe Başkanlıklarının yaptığı basın açıklamasına katılan Memur Sendikaları Konfederasyonu Memur-Sen, “Merkezefendi Belediyesi ne yapmayı hedefliyor” diye sormuş, nefret nakaratlarıyla geri cevap vermişti: “LGBT’yi özendirici madde… Cinsiyet Eşitliği Birimi kurulması… Bu sinsi çalışma… Sapkınlığı özendirici, yönlendirici bu girişim… LGBT’lilerin işe alınmasının yolunu açmak…”
Gaziantep Barosu: “Hak ihlali yaşayan insanların yanlarında durmaya devam edeceğiz”
Hafta sonu Antep’te düzenlenen LGBTİ+ karşıtı nefret mitinginin ardından VOA Türkçe’ye konuşan Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Üyesi Avukat Bülent Duran, LGBTİ+’ların kamusal alanda herhangi bir tehdidini görmediklerini, söz konusu yürüyüşün ise nefret duygularını harekete geçirerek nefret suçlarına yol açabileceği kaygısını paylaştı:
“LGBT’lileri ‘uluslararası çetelerin örgütlenmesi’ olarak değerlendirmek kabul edilecek bir durum değildir. İnsanlar kişisel anlamda tercihlerini istedikleri gibi kullanabilirler. Her insan farklı düşünebilir, farklı dil, din ve ırka sahip olabilir. Ayrıca cinsel kimlik açısından da aynı durumu geçerlidir. Bu konuda anayasal düzenlemede cins, ırk, renk farkı gözetmeksizin herkesin yaşamsal güvenceleri vardır. Uluslararası metinler, sözleşmeler, ülke olarak taraf olduğumuz sözleşmeler de insanların tercihlerini, hak ve özgürlüklerini korurlar. Bu zamana kadar LGBT’li bireylerin kamusal alanda bize karşı herhangi bir tehdidini görmedik. Ancak kentimizde yaşanan yürüyüşte olduğu gibi bir örgütlenme biçimi farklı tercihleri olan insanlara karşı nefret duygularını harekete geçirerek daha farklı eylemleri meydana getirebileceği kaygısı içerisindeyiz. Böyle durumların olması durumunda da biz buna karşı hak ihlali yaşayan insanların yanlarında durmaya devam edeceğiz.”
Kaos GL